Dokuma - Çallı

Tramvay inşaatı nedeni ile kent trafiğinde ciddi sıkıntı yaşanıyor. Böylesi bir yatırım gelecekte yaşamımızı kolaylaştıracaksa hep birlikte külfetlerine katlanmalıyız.

Zaten aylardır katlanıyoruz. Arap saçına dönen trafik yüzünden ulaşım giderlerimiz kat kat arttı. Aracı olmayanlar en azından evlerine daha uzun sürede gidebildi.

Çekilen çilenin sonunda ulaşım açısından ferahlayacak mıyız? En azından tramvayın halen devam eden Kepezaltı - Meydan hattında toplu ulaşım rahatlayacak mı?

Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’e göre sorunun yanıtı; “evet”.

Hatta Başkan Türel, tramvay hattındaki esnafın işlerinde önemli artış olacağını söylüyor.. Barselona’da böyle imiş. Hattın geçtiği bölge esnafının işleri canlanıyormuş.

Başkan Türel’in öngörüsünden hareket edilirse bugün sıkıntıda olan Dokuma ve Çallı esnafına yarınlarda gün doğacak. Bu yüzden dayanmaları gerekecek.

Gelecekte durum böyle olur mu, olmaz mı yaşayarak göreceğiz. Ama bugünkü manzara sokaktaki Antalyalıların yanı sıra esnaf açısından da hiç hoş değil.

Dün MHP’lilerle Dokuma - Çallı hattını arşınladık. MHP İl ve Kepez Belde teşkilatlarının öğle sıcağında ziyaret ettiği esnafın halini görünce üzüldük. Onların yanı sıra ailelerini düşündük. Ekonomik krizin yaşandığı dönemde bir de tramvay inşaatı vurmuş. Bellerini doğrultmaları çok zor.

“Esnaf kan ağlıyor” sözü tam yerine oturuyor. İşyerlerini kapatan kapatana. Bazıları son kozlarını oynayarak direnmeye çalışıyor. Ama herkes umutsuz. Ortası şantiye olan caddenin çevresinde yaya anlamında in cin top oynuyor. Toz toprak kirliliği olayın cabası.

Bölge esnafı yatırımın başlama tarihi ile ilgili bilgilendirilmediklerini, bu yüzden riski hesaplayamadıklarını iddia ediyor. Ayrıca bir nokta var ki bu konuda son derece haklılar. İşin ne zaman biteceği, caddenin ne zaman trafiğe açılacağı belli değil. Nisan denmiş olmamış. Mayıs ayında mutlakta denmiş olmamış. Haziran ayının ortasına gelindi. Esnaf çalışmaya bakınca, “Bu iş bir yıl sürer. Yandık, bittik” diyor.

MHP İl Başkanı Aydın Yeşilyurt ve ekibi, tek tek ziyaret ettiği esnafa AKP’yi şikayet etti. Esnafın faturayı onlara kesmesini istedi. Yeşilyurt, Antalya’yı devasa borç altına soktuğunu söylediği tramvay projesini bilim dışı olarak niteledi. Faydasının olmayacağını belirtti. Projeyi, “kara leke” olarak tanımladı. Esnaftan istenen tepki gecikmedi. Faturayı iktidardakilere kesmeye başlamışlar bile.

Seçim kazanmasına destek olacağını düşünerek “Nostalji Tramvayı”nı yapan Hasan Subaşı; tam tersine ağır bir fatura ödemişti. Subaşı’nın 1999 yerel seçimini kaybetmesinde tramvayın önemli rolü olduğunu söyleyenler hayli vardır. Onca yatırımı seçimi kazandıramadı.

Menderes Türel’in, “Prestij Projesi” olan tramvay benzeri bir fatura ödetebilir mi? Dokuma’yı görünce bunu biz de ciddi ciddi düşünmeye başladık.

Can yakan zam

Toplu ulaşıma yapılan zam gerçekten can yakan türden.. Özellikle de emekliler açısından durum böyle. Sermet Cansu, Tevfik Adalı, Mehmet Bucak Demirci adlı üç emeklinin bize gönderdiği mesaj da zammı sert şekilde eleştiriyor. Kamuoyuna Büyükşehir’in yüksek zammı indirttiği havasının verilmeye çalışıldığını belirten emekliler, “Buna inanmıyoruz. Antkart’a verilen yüzde 13’lük komisyonun bedelini yolcudan çıkarıyorlar” diyerek tepki gösteriyorlar.

Emeklilerle birlikte çalışanların, öğrencilerin tepkisi anlaşılır bir şey. Yüzde 25 ile 40 arasında değişen ulaşım zammı gerçekten can yakıcı.