Bu hafta içinde, “Böyle şeyler ancak bizde olur” ya da, “İş bilenin, kılıç kuşananın” türünden iki gelişme oldu. Bu gelişmeler yasalar, yönetmelikler esnetilerek, çevresinden dolaştırılarak, işin içine bazı etkenler karışması ile gerçekleşti.
Bunlardan birincisi, Döşemealtı’nda tarım toprakları ve su kaynakları üzerine kurulan doğalgaz çevrim santrali inşaatının yasallaştırılması. Süreci hepimiz az yada çok biliyoruz. Önce ruhsat alınmadan inşaat başladı. Karşı çıkanlara, “Siz Antalya’nın karanlıkta mı kalmasını istiyorsunuz” denildi. Göz göre göre inşaat devam etti. İlk başta yapılması gerekenler en sonra yapıldı. İl Genel Meclisi, inşaat bitimine yakın oradaki tarım alanlarını “santral alanı”na çevirdi. Köylülerin onayının alınıp alınmadığı da bilinmiyor.
İkinci gelişme Çallı’daki TMO arsaları ile ilgili. Birisi, imar planında konut alanı idi. Bu niteliğini bilerek satın alan girişimci, ticari alana dönüştürmek istedi. Bunun üzerine büyük tartışmalar çıktı. Eylemler yapıldı, davalar açıldı. Kamudan, “konut alanı” olarak üç kuruşa alınan yerin ticari alana çevrilmesi ile değerinin 30 kuruşa çıkması, birilerine haksız rant sağlanması, bölgenin imar yapısının ve yoğunluğunun değiştirilmesi vicdana sığmıyordu.
Sonuç, TMO arsaları üzerinde bugün alışveriş merkezi inşaatı başladı. Yani uyanık girişimci işini bir şekilde halletti. Birileri ranta parmak kaldırdı.
Her iki alan için yasalara uyulmasını isteyenlere ise üzülmek kaldı. Bunu hiç hak etmediler.
CHP’nin çay ocağı
CHP il merkezinin girişinde sürekli oturan, sohbet eden yaşlı partililer vardır. Bunlardan üçü, bir günlük izlenimlerini bize aktardılar. Mehmet Şahiner adlı emekli öğretmenin imzası ile üç emeklinin, “CHP’de vaziyet” dedikleri izlenimleri şöyle:
“Yerel seçim yaklaşınca yıllardır ortalıkta gözükmeyenler şimdilerde ‘aday’ pozisyonunda ortaya çıkıp konuşuyor. Ya da haber uçurup adını tazeliyor... CHP’nin havasını tam olarak bilmek için önce Genel Başkan Baykal’ı tam gözlemek şart. İkinci şart, bir vatandaş olarak CHP’nin çay ocağına oturup haber toplamak lazım. CHP’de esas mesele örgüt başkanlarının ve parti yöneticinin çoğunun adaylığı düşünmesi. Baykal bunu aşabilir mi?
Büyükşehir için Melli tutmaz, Evcilmen bile zor deniyor. Tabanda Büyükşehir için Prof. Dr. Akaydın’ın adı geçmekte. Örgütten biri denirse Nail Kamacı... Muratpaşa’da Evcilmen olabilir ama onun da çizilmesi riski var... Konyaaltı’nda sorun olmaz. Kepez’de aday fazla. Yıldıray Sapan’a Baykal, Kepez’de şans verebilir. Kepez’de sürpriz isim Dr. Arif Bulut olur. Antalya merkezdeki belediyeleri için ismi geçenler arasında Özer Ülken, Behiye Yedigüller, Av. Zeki Durmaz var. Ön seçim olursa aday sayısı artar...”
CHP’den adaylık düşünenlerin çay ocağında kurulan kuliste boy göstermesinde yarar var. İlk seçici Baykal olsa da nabzın çay ocağı kulisinde attığı anlaşılıyor.