Politika değirmeni

Siyaset, sanki insan öğüten bir değirmen gibi. Daha dün gibi bu dünyada olan birçok iddialı isim bugün yok. Yaşamını yitirenleri bir kenara bırakırsak, çok sayıda isim aktif politikacılığı bıraktı. Bunlardan bazıları unutulmaya yüz tuttu. Onları yakında hatırlayan da kalmayacak.

Ama bazılarının ayrılığı zamansız oldu. Onları gerçekten arıyoruz.

Örnek mi? Baştuğ Çalışır, Nizamettin Sağır, Ahmet Kiştin, Hamza Taş.

Hamza Taş’ı yakalandığı amansız hastalık aramızdan erken aldı. Üzülmekten başka yapabileceğimiz bir şey yok.

Ama Çalışır, Sağır ve Kiştin’in durumu farklı. Bu üç isim de siyasetteki vefasızlığın kurbanı.

Her üçü de kriz içindeki partilerini belli seviyeye taşımış isimler. Zaman zaman dayanışma içine de girerek kent yararına etkili bir muhalefete de imza attılar. Geçtiğimiz genel seçimlerde aday oldular. Sonuçta seçilemeyecek yerlere getirildiler. Doğru dürüst emek vermeyen, seçim dönemine kadar ortalıkta görünmeyen isimlerin arkasına atıldılar. İnsani olarak hepsinin hayal kırıklığı yaşadığı söylenebilir.

Bunlar arasında en genci olan Av. Baştuğ Çalışır idi. Çalışır, siyaseten de eski partisi DSP ile ayrılığa düştü. Partisinden istifa edip CHP’ye katıldı. CHP’ye katıldıktan sonra da, “Ben şunu isterim” demedi. Bir anlamda yeni partisi ile karşılıklı alışma süreci yaşıyor. Bu sürenin sonunda CHP, Baştuğ Çalışır’dan yararlanacaktır. Göstergeler bu yönde. Genç politikacı bu anlamda şanslı gibi.

Av. Nizamettin Sağır, seçimde gördüğü vefasızlıktan sonra aktif siyasetten çekildi. Ama siyasetin onun peşini bıraktığı söylenemez. Kent ve ülke gündemine yakın ilgisini sürdürmesi, birikimi nedeni ile sık sık görüşlerine başvurulan bir isim. Aktif politikaya uzak dursa da siyasetin kanaat önderlerinden biri konumunda. Mevcut durumda partisinin Sağır’a aktif görev verip vermeyeceği tartışılır. Çünkü partisinin üst yönetim kademesinde ona sıcak bakmayanlar var. Ama aktif politikadan çekilmesi Antalya için kayıp oldu. Keşke önümüzdeki genel seçimlerde ondan esirgenen vefa, önümüzdeki yerel seçimlerde gösterilse ama bu konuda fazla umutlu değiliz.

Ahmet Kiştin nerede?

Taraflı tarafsız herkes bugün Ahmet Kiştin’in il başkanlığında döneminde DYP’deki hareketliliği takdir ediyor. Yapılan etkili muhalefeti kabul ediyor.

Ahmet Kiştin, haksızlığa uğrayan siyasiler arasında en duygusalı oldu. Seçimden sonra parti yönetimine gelen ekibin kamuoyuna yaptığı traji komik açıklama da siyasete küsmesinde etkili olmuş olabilir. Bilindiği gibi kamuoyuna, Ahmet Kiştin ve önceki dönemin merkez ilçe başkanı Nail Çelebioğlu’nun partiden atıldığı açıklanmıştı. Bu açıklamadan aylar sonra Kiştin ve Çelebioğlu, kongre delegesi olarak DP Büyük Kongresi’ne katıldılar. Ne yazık ki böylesi bir aymazlığa imza atanlardan özür gelmedi.

Ahmet Kiştin’den aylardır ses soluk çıkmıyor. Gündemin içinde görünmüyor. Yakın çevresindeki isimlere durumunu sorduk. İl başkanı gibi gündemi takip ettiğini söylediler.

Kiştin, ülkesine ve kentine duyarlılığı olan bir siyasetçi. Ayrıca deneyimli. İsmi temiz kalmış politikacılar arasında. Siyaset uğruna işini ihmal ettiği, engellere takıldığı da bilinir. Ayrıca bunları dert etmemiştir. Rantın, iktidarın karşısında eğilmemiştir. Yani günümüzde mumla aradığımız politikacı tipinde.

Siyasetin ve Antalya’nın bu dönemde ondan yararlanmamasının büyük eksiklik olduğu düşüncesindeyiz. Ahmet Kiştin, küskünlüğünü bırakıp aktif siyasete yavaş yavaş dönmeli.

Peki hangi partide siyaset yapabilir? Bugünkü koşullarda DP’de siyaset yapar mı bilemeyiz ama en azından merkez sağdaki yeni oluşumu izlemeli. Bu da olmazsa Kiştin gibi bir politikacıya sosyal demokratlar bile sıcak bakabilir.

Kısacası deneyimli politikacıların siyasete çivi çakması yanlısı değiliz ama birkaç yıl gibi kısa sürede kaybolması da doğru değil. Bu kadar lüksümüz olmamalı.