Tarım raporu

TÜSİAD’ın açıkladığı “Tarım Raporu” ülke genelinde tartışma yarattı. Raporun bazı bölümlerine katılanlar, bazılarını da eleştirenler var. Raporun başlıklarından bazıları genel geçer doğruları içeriyor. Örneğin toprak mülkiyetinin belli olmaması ya da parçalı olmasının tarımsal üretimin gelişmesini engellediği gibi.

Türkiye Ziraatçiler Derneği Başkanı İbrahim Yetkin, raporu sert şekilde eleştirenler arasında. Sektörün  saygın isimlerinin başında gelen Yetkin, raporda yer alan,“Doğrudan Gelir Desteği farklılaştırılarak devam ettirilmeli” önerisine karşı çıkıyor. Bunu, “Para al ama üretme politikasının devamı” olarak görüyor.

Bu eleştiriye hak vermemek elde değil. Kısa adı “DGD” olan Doğrudan Gelir Desteği’nin tarımı ne hale getirdiği ortada. Dünya Bankası ve IMF’nin de teşviki ile tarlasını eksin ekmesin herkese dönüm başına para ödendi. Durum böyle olunca tarlalar boş kaldı. Üretici, bir de ürünü para etmeyince doğal olarak üretme zahmetine katlanmak istemedi.

Nasıl olsa dışarıdan daha ucuzu geliyor üretmeyelim” mantığının başta ekmek olmak üzere temel besin ürünleri fiyatlarında patlamaya yol açtığını yaşadık ve gördük. Elbette tarımda planlama yapılmalı, standartları yükseltilmeli ama kesinlikle üretimden vazgeçilmemeli. Bu yüzden TÜSİAD’ın önerisine katılmak mümkün değil.
Türkiye Ziraatçiler Derneği Başkanı İbrahim Yetkin, ”Tarım Raporu”nda Türk halkının şekeri dünya fiyatının dört katına tükettiğine dikkat çekilmesinde amacın, “Şeker üretmeyelim, dışarıdan alalım” demek olduğunu ifade ediyor. Bunun yanıltıcı olduğunu, pancar üretimindeki girdilerin düşürülmesi halinde şeker fiyatının dünya ortalamalarında oluşacağının altını çiziyor.

Yıllardır ihmal ettiğimiz tarımın ne kadar önemli olduğunu son bakliyat krizinde hep birlikte yaşadık. 1980’lere kadar Türkiye, et, süt ve buğday gibi stratejik üç üründe kendi kendine yeter 7 ülkeden biriydi. Bugün dünya piyasasında buğday arıyor olmamız çok acı.

Sayın Yetkin gibi uzmanların özellikle dikkat çektiği gibi tarımımızı koruyup kollamak, planlamak zorundayız. Acı bir deneyden sonra bu yıl vazgeçilen, “Üretme para verelim” politikalarına bir daha dönülmemeli.

Bu arada başta akaryakıt, gübre gibi girdilerdeki artış tarımı yangın yerine çevirmiş durumda. Bir de piyasadaki nakit darlığı, paranın dönmemesi üreticilerin sıkıntısını daha da arttırıyor. Üreticiler, çiftçiler burnundan soluyor. Tepkilerin adresi AKP. Kırsaldaki AKP delegeleri eleştiriler karşısında bunalmış durumdalar. Sessiz kalmayı yeğliyorlar. Çünkü söyleyecek sözleri kalmamış. Kapatma davasına odaklanmış parti yöneticilerinin bu manzarayı görmesinde yarar var.

 

Aydın Yeşilyurt’a başarılar

 

Bir ayı geçen boşluktan sonra MHP’nin il başkanlığı koltuğuna atama yapıldı. İl başkanlığı koltuğuna Merkez İlçe Başkanı Aydın Yeşilyurt atandı. Yeşilyurt, pazartesi günü basın toplantısı ile görevine başlayacak.

İstikrarlı ve başarılı merkez ilçe başkanlığının ardından gelen il başkanlığı Aydın Yeşilyurt’un hakkı idi. Bu elbise ona bol gelmeyecektir. Çünkü önemli bir deneyimi var. Bir özelliği de parti kadroları ile barışık olması ve saygı görmesi.

MHP gibi önemli bir partinin bir aydan beri sahada olmaması Antalya siyaseti için önemli bir kayıptı. Pazartesi gününden itibaren Aydın Yeşilyurt’un reisliğinde sahaya dönüyorlar. Aydın Yeşilyurt ve ekibine başarılar diliyoruz. MHP ve Antalya için hayırlı olsun.

Yayın Tarihi
11.05.2008
Bu makale 413 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!