Kent Konseyi’nin Atatürk Parkı içindeki yeni hizmet binasının açılışında, Genel Sekreter Semanur Kurt’un bir sözü dikkatimizi çekti. Kurt, Konsey’i “Biz geniş bir aileyiz” diye tanımladı.
Açılışa katılanlara bakıldığında ayakları yere basan bir saptama olduğu anlaşılıyor. Değişik kesimlerden, siyasi görüşlerden, mesleklerden, bürokrasiden Antalyalılar oradaydı. Samimi, kaynaşmış bir görüntü vardı.
Antalya Kent Konseyi, herkesin kendisini ifade edebildiği bir çatı oluşturuyor. Antalya, diğer kentler dikkate alındığında en başarılı kent konseylerinden biri. Konseyin temelini atan Hasan Subaşı’yı özel olarak anmak gerekiyor. Şu anda konseye destek veren Menderes Türel’i ve diğer belediye başkanlarını, meslek odalarını, sivil toplum kuruluşlarını, bireysel olarak çalışmalara katılanları kutlarız.
Her ne kadar kent konseylerine karışmamamaya özen gösterse de başkanlık koltuğunda şeklen bile olsa büyükşehir belediye başkanının olması doğru değil. Belki yasa bunu gerektiriyor ama konseyin bağımsızlığını şeklen bile gölgelediği de ortada.
Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, yeni binanın açılışı sırasında, konseyin kararlarının kendisine rehber olduğunu söyledi. Fakat konsey ailesinin bir bölümü aynı kanıda değil. Bu söylemi aralarında değerlendirip itiraz ettiler. Türel’in konseyin aldığı kararlar konusunda gereğini yapmadığını iddia ettiler.
Başkan Türel, kalabalığı bulmuşken Atatürk Parkı revizyonunu anlattı. Revizyon kapsamında Kent Konseyi’nin eski binasını yıkıp, yenisini, güzelini yaptıklarını söyledi. Fakat üyelerin önemli bir bölümü yeni bina konusunda da Başkan Türel ile aynı görüşte değildi. Türel’in “Kent Konseyi’ni şantiye binasından kurtardık” sözüne tepki gösterenler vardı. ‘Şantiye binası’nı özlemle ananlar çoktu. Eski binanın çevre ile uyumlu mimarisi, küçük olmasına rağmen işlevliliği anımsandı.
Bu yargıya biz de katılıyoruz. Yeni bina belki daha geniş ama estetikten yoksun. Tıpkı betona boğulan Atatürk Parkı gibi. Mimari konusunda çekincemiz olsa da yeni binasının Antalya Kent Konseyi’ne hayırlı olmasını dileriz.
1 Mayıs
Bugün 1 Mayıs, işçilerin emekçilerin bayram günü. Hükümet, 1 Mayıs’ı “Dayanışma Günü” olarak ilan etmekle yetindi. Geniş kitlelerin, bayram ve tatil ilan edilmesi yolundaki beklentisini karşılamadı. Dileriz yakın gelecekte 1 Mayıs, resmi anlamda bayram olarak kutlanır.
Türkiye’nin gözü bugün İstanbul’da olacak. Ne yazık ki İstanbul’da gerilim beklentisi var. Antalya’daki 1 Mayıs etkinliği, diğer bölgelerdekilerle birlikte İstanbul’un gölgesinde kalacak gibi. Keşke her yıl 1 Mayıs, tartışmalı, gerilimli hale getirilmese. Batı ülkelerinde olduğu gibi coşku içinde kutlasak. Tüm emekçilerin bayramı kutlu olsun.