Son gelişmelere bakılırsa Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi ve Başkanvekili İsmail Erten’e, tekrar ‘bağımsızlık’ yolu gözüküyor. Bu kanıya Antkart’ın sahibi Talip Küner’in, İsmail Erten hakkında açtığı, 250 bin YTL’lik rekor tazminat davası sonucu vardık.
Hatırlanacağı üzere Erten, yerel Son Nokta Dergisi’nin kendisi ile yaptığı röportajda, Antkart’ın kart ücretlerini sert şekilde eleştirmişti. Özellikle de öğrencilerden 10 YTL kart ücreti alınmasına tepki göstermiş, bunu yapan Talip Küner’i “Halk Düşmanlığı” ile itham etmişti.
Biz dahil geniş bir kesim Büyükşehir Başkanvekili ve Büyükşehir Meclisi 2. Başkanı gibi unvanları bulunan İsmail Erten’den gelen bu eleştirileri anlamlı bulduk. “Halk içinde yaşayan Erten bile Antkart’ın uygulamalarına tahammül edemedi” dedik.
Antkart için doğru tavır, Erten bile uygulamayı eleştiriyorsa şapkasını önüne alıp düşünmesiydi. “Biz bir yerlerde hata yapıyoruz galiba” demesiydi. Bu noktadan sonra bizim beklentimiz en azından kart ücretlerinin indirilmesiydi. Ama Antkart yöneticileri bunu yapmadılar. Bildikleri yoldan gittiler. Daha önceki benzerleri gibi yüksek tazminat talebi ile dava açmayı tercih ettiler.
İsmail Erten’e açtıkları dava herhalde bir rekor. Daha önce Antkart’ın iki ayrı tarihte CHP Merkez İlçe Başkanı Yıldıray Sapan’a açtığı 100 bin YTL ve 150 bin YTL’lik iki dava bulunuyor. Sapan’ın iki davasının tazminat toplamı, Erten’den bir davada istenen kadar.
Bu davanın siyasi yönü de var. İktidar partisi üyesi ve iki önemli unvanı olan İsmail Erten, böyle bir davayı beklemiyordu. Antkart’ın buna cesaret edemeyeceği kanısında idi.
Dava açıldığına göre üyesi olduğu AKP ve Büyükşehir yöneticileri demek ki İsmail Erten’i korumadılar. Onun arkasında durmadılar. Bu tavır, AKP’nin İsmail Erten ile yolları ayıracağının göstergesidir. Uygulamaları ile toplumdan tepki gören Antkart’a ses çıkaramayan AKP, “Kral çıplak” diyen önemli bir üyesini gözden çıkardı. İsmail Erten’e kısa süre içinde bağımsız olarak görebiliriz.
Çevrecilik yarışı
Son günlerde Başbakan ile çevreciler arasında, “çevrecilik” tartışması yaşanıyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, onlara kızmış, en iyi çevrecinin kendisi olduğunu söylemiş.
Bir süre önce Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın da, en iyi çevreci unvanına sahip çıktığı anlaşıldı.
Başbakan Erdoğan ile Bakan Günay, dedikleri gibi gerçekten çevreci midir? Bundan sonra bizim gözümüz Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın Antalya gezilerinde olacak. Çevreyi, ormanı, doğayı korumak için canlarını dişine takan Serik Zırlankaya Köyü’nün sesini duyup duymadıklarına bakacağız.
Kim, Zırlankaya’yı ziyaret edip, “Burada ne oluyor? Sizin derdiniz ne?” diye sorar, sonra da gereğini yaparsa bizim için “en çevreci” o alacaktır. Söz değil eylem önemli.