Şanssız köyler

Antalya’nın yakın çevresindeki belde ve köylerde yaşayanlar şanslı mı, değil mi? Bu soruya olumlu yada olumsuz yanıt vermek bakış açısına göre değişiyor. Eğer olaya kısa dönemli çıkar, rant tarafından bakılırsa şanslılar. Çünkü arazileri aşırı değerlendi. Tarlalar arsa oldu. Bugünkü sahipleri arazilerini ranta çevirerek rahat bir yaşam sürebilirler. Zaten bunu da yapıyorlar.

Yakın geçmişte Yeniköy yöresi sakinlerinin önemli bölümü, kolay yolu seçtiler. Yeniköy’de bugün, ev sahipliğinden kiracılığa düşenlerin sayısının azımsanmayacak oranda olduğu biliniyor.

Bugün benzer tehlike kent merkezine biraz daha uzakta olan yerleşim birimlerini tehdit ediyor. Rant, oralara da çoktan ulaştı. Köylülerin arazileri ne yazık ki hızla el değiştiriyor. Tarım alanları, yasalara aykırı şekilde başka amaçlar için kullanılıyor. Verimli tarlaların, su kaynaklarının üzerinde doğalgaz çevrim santralı kuruluyor.

Bir başka tehlike ise dolgu malzemesi ve toprak alımı, taş ocakları yüzünden yaşanıyor. Kent merkezinin toprak, kum, çakıl talebini karşılamak isteyen uyanıklar, ulaşım giderlerini düşürmek için en yakın coğrafyaya hücum ediyorlar. Doyran, Ekşili, Yukarı Karaman, Kevşirler, Kurşunlu, Gebiz hücuma uğrayan yörelerin başında geliyor.

Sakatlığı malum maden yasası zaten onların önlerini sonuna kadar açıyor. Bu yasa değişene kadar vurgun yapmak isteyen rantçılar, 24 saat aralıksız çalışıyorlar.

Bunun son örneğini Döşemealtı’nın çok güzel bir köyü olan Kevşirler’de gördük. Tatlı bir engebeye sahip çok sayıda tepenin ve derelerin arasında yemyeşil bir köy olan Kevşirler, kent merkezine yaklaşık 30 kilometre uzaklıkta. Burdur Karayolu’ndan olduğu gibi, halk arasında “Kaçakçılık Yolu” olarak nitelendirilen Varsak-Kızıllı bölgesinden geçen alternatif yoldan ulaşmak mümkün.

Hal böyle olunca Kevşirler, sözde maden arayanların hücumuna uğramış. Köyün içinde ve çevresindeki 11 tepe yada tepecik geceli gündüzlü kazılıyor. Tepelerin üstündeki çam ormanı ve bitki örtüsü yok ediliyor. Üstteki verimli toprak, sonra altındaki dolgu malzemesi harıl harıl götürüyor. Halk arasında Kırkayak denilen devasa yük kamyonlarının biri gidip diğer geliyor. Gürültü yüzünden köylülerin ruh sağlığı bozuluyor. Çıkan toz meyve bahçelerini, zeytinlikleri, ekin tarlalarını bitiriyor.

Şikayet mümkün mü ? Çünkü ekonomiye kurtaracak madenleri (hangi madenlerse) bulup çıkaran girişimciye yan gözle bakmak bile sakıncalı. Sözde madenciler, “Gözünüzün üzerinde kaşınız var” dediler diyerek köylüleri sık sık jandarmaya şikayet ediyor.

Zaten bu işleri yapanlar arasında önemli iktidar partisi üyeleri de bulunduğu için durum köylülerin aleyhine. Günde 15-20 bin YTL para kazanan girişimci varken birkaç köylünün sesine kim kulak verir? Dini imanı para olan insanların önünde kim durabilir?

İşte Kevşirler Köyü’nün durumu ortada. İnanmayan gidip görebilir. “Dereli Tepeli Köy” olarak tanınan Kevşirler’in rant yüzünden çoğrafyasının nasıl değiştiğini, tepelerin yerini derin çukurların nasıl aldığını yerinde gözlemleyebilir.

Köylerin Antalya’ya yakın olması belki eskiden şanstı ama şimdi durum hiç öyle değil. Onlar artık şanssız köy.

Durmaz neden üzüldü?

Antalya Barosu, Türkiye’nin en büyük ve saygın barolarından biri. Antalya Barosu, kuruluşunun 82. yıldönümü nedeni ile bir dizi etkinlik düzenledi. Bunlar arasında Baro Türk Halk Müziği Korusu’nun 3 Mayıs’ta AKM’de verdiği harika konser de vardı.

Baro Başkanı Av. Zeki Durmaz, Clup Hotel Sera’da kent protokolüne, meslek odaları ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerine yemek verdi. Yemeğe Antalya’nın 13 milletvekilini de özellikle davet etti. Fakat bunlar arasında sadece AKP Milletvekili Sadık Badak yemeğe katıldı. Bu durum Başkan Durmaz’ı çok üzmüş. Haksız da sayılmaz. Saygın bir sosyal demokrat olan Durmaz, herhalde içinden en fazla CHP’lilere sitem etmiştir.