Sürekliliği açısından son dönemin en çalışkan siyasetçisi şüphesiz ki CHP Merkez İlçe Başkanı Yıldıray Sapan. Antalya’nın bu sivri dilli siyasetçisi neredeyse her hafta bir olayı dile getirip sorumlulara hesap soruyor.
Hesap sorulan yer genellikle Büyükşehir Belediyesi. Hedeftekilerde Başkan Menderes Türel ile Sapan’ın isim vermeden “pırlanta import bürokrat” dediği malum iki genel sekreter yardımcısı.
“Bülbülün çektiği dili belasıdır” sözünün sonucu olarak Yıldıray Sapan’da yaptığı sert eleştirilerin, suçlamaların faturasını da ödüyor. Sık sık mahkemeye veriliyor. Hakkında tazminat davası açılıyor.
Sapan, dün basın toplantısı yapmak için habercileri makamına davet etti. Konuşmaya başladığı anda merkez ilçe yöneticilerinden Ekrem Ersoy, onu dışarı çağırdı. Sapan, birkaç dakika sonra postacının eline tutuşturduğu icra tebligatı ile içeriye girdi. Habercilerin ilgisi doğal olarak elindeki tebligata kaydı. İcrayı koyduran Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel. Miktarı 9 bin YTL dolayında. Konusu ise Sapan’ın Türel ile ilgili geçmişteki bir suçlaması. Davanın temyizde olduğunu öğrendik.
Her ne kadar Yıldıray Sapan, “Türel’in 14 trilyonluk temsil, ağırlama bütçesi yetmemiş bizden para alıyor. Biz bunlardan yılmayız” diye gönderme yapsa da, siyasetin faturasını ödediği ortada. Daha öncede Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ahmet Şahin’e tazminat ödemeye mahkum olmuştu. Keskin dilli muhalifliğin faturası da ağır oluyor.
Lale Devri suçlaması
CHP Merkez İlçe Başkanı Yıldıray Sapan’ın gündeminde yine Büyükşehir Belediyesi ve Başkan Türel vardı. Türel’i Antalya’yı “Hastalıklı Arap palmiyeleri” diktirip, sonra da tedavisi için yüksek bedelle ihale açmakla suçladı.
Ardından olmayacağını bile bile Antalya’ya trilyonluk lale dikmekle itham etti. Sapan’ın ortaya attığı iddiaya bakılırsa, işi bilen uzmanların karşı çıkmasına rağmen Antalya’ya Konya’da faaliyet gösteren bir firmadan lale alınmış. Şehrin bulvar ve parklarına defalarca dikilmesine rağmen bunlar tutmamış. Daha doğrusu 1-2 ay arasında ömrü olan laleler Antalya’da 10 gün zor yaşamış.Sapan, bunu Osmanlı’nın çöküşündeki ünlü Lale Devri’ne, o dönemdeki savurganlığa benzetiyor.AKP ve Türel’i, halk ekonomik krizde iken Lale Devri keyfi sürmekle suçluyor.
Toplantı çıkışında haberciler arkadaşlarımızla lale olayını konuştuk. Büyükşehir Belediyesi’nin önü ile birlikte kısmen gölgede kalan bazı yeşil alanlarda lale gördüklerini söylediler. Tarafsız gözlerin saptamasına göre de laleler Antalya iklimine sevmemiş.
Uzmanların uyarısına rağmen lalelerin dikildiği, pek görmediğimiz laleler için trilyonların boşuna harcandığı doğru mu ? Büyükşehir Belediyesi yetkililerinin bu konuda açıklama yapması gerekir.
Çöllü’nün soruları
Antalya Milletvekili Hüsnü Çöllü, kent gündemini yakından takip eden vekillerin başında geliyor. Çöllü’nün, bir süredir yıkım çalışması sürdürülen 100. Yıl Spor Kompleksi içindeki yüzme havuzu ile ilgili soru önergesi dikkat çekici idi.
Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yanıtlaması istenen önerge de Hüsnü Çöllü, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ile yapılan sözleşme uyarınca yarım kalan havuz inşaatını belediyenin neden tamamlanmadığını soruyor. Oysa havuzun yeni yerinin Kızıltoprak tesisleri olacağını biliyoruz. Hüsnü Çöllü anlaşılan Başkan Türel’in bu yöndeki açıklamalarını duymamış,
Çöllü’nün, “Yüzme havuzunun yıkılmasının gerekçesi nedir? Havuzun yıkıldığı alan hangi amaçla kullanılacaktır? Havuz alanının spor alanı kapsamından çıkarılarak, ticari alana dönüştürüldüğü doğru mudur? “ sorusuna yanıtı bizde merak ettik.
Bu arada, “Türkiye, yaklaşık 12 milyon YTL harcayarak yaptığı bir tesisi, hizmete açmadan ve hiç kullanmadan yıkacak kadar zengin bir ülke midir?” sorusuna nasıl bir yanıt verilebilir acaba ? Sahi biz bu kadar zengin miyiz ?
Aslında bunun zenginlikte de ilgilisi pek yok.