Türkiye zor bir süreçten geçiyor. Dünya çapındaki ekonomik krizin kapımızı çaldığı dönemde ülkeyi, hakkında kapatma davası olan bir parti yönetiyor. Bunun ne kadar sağlıklı olduğu tartışılır.
Türkiye için hiç iyi olmadığı açık. Hakkında kapatma davası süren partinin performansı nasıl olabilir? Buna olumlu yanıt bulmak mümkün değil.
AKP’nin ilçe teşkilatlarından birinin yöneticileri ile sohbet ettik. Karşılıklı olarak durumun nasıl göründüğünü birbirimize sorduk. Bizim için onların ortamı nasıl gördüğü, ruh hallerinin nasıl olduğu daha önemli idi.
Kapatma davası, AKP teşkilat yöneticilerinin moralini bozmuş. Ruh hallerini olumsuz etkilemiş. Yöneticilerden biri, “Daha düne kadar canla başla, geceli gündüzlü çalışıyorduk. Bir yandan halka en iyi şekilde hizmet etmeye çalışırken, diğer taraftan aynı heyecanla parti çalışmalarını sürdürüyorduk. Kapatma davasındaki gelişmeler moralimizi bozdu. Son bir aydır motivasyonumuz sarsıldı. Biz bunu hak etmemiştik. Kendi kendimize, ‘Verdiğimiz hizmetin, gösterdiğimiz çabanın karşılığı bu muydu?’ diye soruyoruz” dedi.
Buradan anlaşılacağı gibi AKP kadrolarında motivasyon düşüklüğü, dikkat dağınıklığı var. Önlerini net göremedikleri için biraz işleri beklemeye aldıkları söylenebilir.
Genel olarak Anayasa Mahkemesi’nden olumlu bir karar çıkacağını beklemiyorlar. Kararın ardından gelişecek süreci bekliyorlar. Kararın ardından partilerinin -ismi değişse de- iktidarda kalacağından eminler.
Recep Tayyip Erdroğan’a siyaset yasağı gelirse, Antalyalı AKP’lilerin gönlünden geçen
Başbakan adayı Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin. Şahin’in olası başbakanlığı halinde Antalya’nın önünün açılacağını söylüyorlar. “Şahin başbakan olursa Antalya’da çok belediye kazanırız. Muratpaşa, Konyaaltı , Serik ve Manavgat bunların içinde olur” diyorlar.
AKP’liler, olası kapatma ve Başbakan Erdoğan dahil belli yöneticilere yasak gelmesi halinde parti kadrolarının dağılmayacağını, aksine kenarda duranların bile yeniden aktif siyasete döneceğini iddia ediyorlar.
AKP kadrolarında, Abdüllatif Şener’e tepki var. Şener’in parti içinde taraftar bulamayacağına, silinip gideceğine inanıyorlar. Onun tavrını partiye ihanet olarak görüyorlar. Zora düşünce partiyi yüzüstü bıraktığı inancındalar.
Kısacası AKP’lilerin moralleri, önlerini göremedikleri, çalışmalar yarıda kaldığı için bozuk. Ortamın netleşmesi halinde kısa sürede toparlanacaklarına inanıyorlar.
Peki ya ekonomik kriz, piyasaların içinde bulunduğu olumsuzluk, halkın geçim sıkıntısı, zam yağmuru AKP’yi eritmeyecek mi?
Bizce AKP’nin en büyük şansı muhalefetin dağınıklığı. AKP’nin tahtını zorlayacak ciddi bir alternatifin hala olmaması.. Halk sıkıntı çekse de gidecek adres bulamıyor. En azından şimdilik böyle.