Sözün bittiği yer

Arkadaşımız Veysi Sağlam’ın koşuşturmasında elinde önemli bir haber olduğu izlenimi edindik. İpucu vermeye yanaşmadığı gibi önlem olarak, haber yayınlanıncaya kadar bize ambargo bile koydu. Emeğe saygı açısından ambargoya uyduk.

Haber gerçekten bizim meslekteki deyişle, “bomba gibi”

Antkart’ın sahibi Talip Küner, zor durumdaki toplu taşıma araçlarının peşindeymiş. Bunlardan birini (halk otobüsü) satın almış.

Bu haberden sonra bazı kesimler Antkart uygulamasını nasıl savunacaklar merak ediyoruz. Düne kadar uygulamasında çok sayıda yanlış yapılsa da toplu ulaşımın kayıt altına alınmasını savunanlar bile artık biraz düşüneceklerdir.

Bu haberden sonra, sisteme “Rantkart” diyen muhalefet, özellikle CHP Merkez İlçe Başkanı Yıldıray Sapan’a hak verenlerin sayısı artacaktır.

Antkart’ın genç patronu Talip Küner’in yaptığının izahı var mı? “Antkart, bizi iflasa sürükleyecek. Hatlarımızın değeri düşecek. Sonra yok pahasına gidecek” diyen toplu ulaşım aracı sahipleri haklı çıkmadı mı?

Nedeni ne olursa olsun, Talip Küner’in, zor duruma düşen bir halk otobüsünü, hattı ile birlikte piyasa değerinin altında satın alması ahlaki mi?

Üstelik halk otobüslerinin, dolmuşların Antkart uygulaması yüzünden değerlerinin düştüğü iddia edilirken bunun yapılması nasıl izah edilir? Bunun ticaretteki adı nedir? Vahşi kapitalizm tanımı bile hafif kaçıyor.

Haberi okuduktan sonra bu yazıyı yazmak için biraz bekledik. Veysi Sağlam’a, bir açıklama olup olmadığını sorduk. Arayan, soran olmamış.

Antkart ile ilgili olumsuzluk kokan en küçük haberde arayan yetkililer ile danışmanlık yapan firmadan ses çıkmamış.

“Sükut ikrardan gelir” diye düşündük. Burası sözün bittiği yerdir.

Demek ki o yaldızlı reklamlar, yemekli basın toplantıları özel bir amaç için yapılıyormuş. Yüzde 13’lük yüksek komisyon yetmemiş. Şimdi sıra halk otobüsü, minibüs filosu kurmaya gelmiş.

Sistemi kontrol edecek olanlar sistemin ortağı haline geliyor.

Bu olay Antkart uygulamasını iyice çıkmaza sokacaktır. “Duruldu” denilen tartışmaları yeniden alevlendirecektir.

Ticari olarak Antkart’ın patronu, puslu ortamdan yararlanıp çok karlı bir yatırım yapmış olabilir. Ama bunun kendisi ve firmasının imajından götürdükleri daha ağırdır.

Ayrıca siyaseten faturası da oldukça ağır olacaktır. Faturanın kime kesileceğini konuşmaya bile gerek yok.

Çankaya’ya saatte bir otobüs talebi

Söz toplu ulaşımdan açılmışken, başka bir pencereden, masum hizmet tarafından devam edelim. Antalya’nın çevre semtleri arasında yakınmayan yok gibi. Söz birliği etmişlercesine seferlerin yetersizliğine değiniliyor.

Bunlardan biri de Masadağı’nın doğu tarafında oturan Çankaya Mahallesi sakinleri. Ulaşım sıkıntısı buradaki toplu konutlarda yaşayanların canlarına tak etmiş. Bazıları evlerini bırakıp şehir merkezinde kiralık ev aramaya başlamış. Ortalık kiralık evden geçilmiyor.

Bunun nedeni bölgeye çalışan 31 numaralı halk otobüsünün iki saatte bir sefer yapıyor olması. Buna bile doğru dürüst uymaması. Otobüsün pazar günleri ise ortada görülmemesi. Bölgeye çalışan 86 nolu minibüsün varlığı ise tartışmalı.

Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Hizmetleri Daire Başkanı Nazif Altınpınar’a, Çankaya sakinlerinin, “31 numaralı otobüs iki saatte bir yerine saat başı sefer yapsın, Pazar günleri de çalışsın” talebini iletiyoruz. Durumu kendisine sözlü olarak da aktarmıştık. Umarız gereği kısa sürede yapılır. Saatte bir otobüs seferi bölge insanı için son derece önemli.