Kent Konseyi üyeleri ile çevre eylemi için gittiğimiz Serik Zırlankaya Köyü’nde, üreticilerle birlikte sohbet ediyoruz. Söz dönüp dolaşıp tarımın durumuna geliyor. Üreticiler yana yakıla mazot ve gübreye gelen zamlardan, para kazanamadıklarından yakınıyorlar.
Son iki seçimde köyde AKP birinci parti imiş. Ama şimdi hükümete karşı tepkililer. AKP’den sonra devreye hangi parti girecek? Alternatif adres var mı?
Köylüler bu konuda en azından şimdilik suskun. Kafalarına yatan bir adres yok. Tam bu sırada köyün renkli simalarından olduğu anlaşılan birisi yüksek sesle bağırıyor: “Merak etmeyin biz geliyoruz.Yakında çiftçinin dertler bitecek.”
Köylülerden bu yoruma fazla bir tepki gelmiyor. Yani temkinli yaklaşıyorlar. Bu iddialı sözlerin sahibine bakıyoruz. Acaba CHP’li mi yoksa MHP’li.
Daha sonradan anlıyoruz ki DYP’li imiş. “Biz geliyoruz” derken kast ettiği ise Tansu Çiller’in yeniden DP’nin başına geçeceği haberleri.. En önemli dayanağı olan kırsal kesimi AKP’ye kaptıran DYP ya da DP’nin Çiller’in yeniden dönüşü ile toparlanabilir mi? Böyle bir heyecan yaratılıp merkez sağdaki boşluk giderilebilir mi?
Bu arada DYP’nin eski yöneticilerinden birinden DP Genel İdare Kurulu (GİK) Üyesi Ahmet Kiştin’in Ankara’da olduğunu öğrendik. GİK’in gündeminde de Tansu Çiller konusu varmış.
Ahmet Kiştin, ortalıkta dolaşan söylentileri doğruladı. DP GİK Toplantısında, Tansu Çiller’in partinin başına geçmesi için çağrı yapılmasına karar verilmiş. Turan Güven başkanlığında kurulan 7 kişilik heyet, hafta içinde Çiller ile görüşecekmiş.
Bu durum, göreve yeni gelen Süleyman Soylu’dan ümidin erken kesilmesi anlamına geliyor.
Deneyimli politikacı Ahmet Kiştin, AKP’nin kapatılma davası, ara seçim ile yerel seçimin öne alınması olasılığının şartları değiştirdiğin söylüyor. Kiştin; “Süleyman Soylu seçildiğinde önünde seçime hazırlanmak için 4 yıllık süre görünüyordu. Ama şimdi şartlar değişti. DP’nin hemen seçime hazırlanması, iddiasını ortaya koyması gerekiyor. Genel İdare Kurulu, bunun da tecrübeli bir genel başkan ve yeni bir kadro ile olabileceği sonucuna vardı. GİK üzerine düşen tarihi bir görevi yerine getirdi” dedi.
Tansu Çiller, görevi kabul ederse önümüzdeki haziran ayında DP olağanüstü büyük kongreye gidecek. Süleyman Soylu’nun yerine Tansu Çiller gelecek. Böyle bir gelişme halinde Çiller, 7 yıla yaklaşan aradan sonra siyasete dönecek. Bütün bunlar, bu hafta içinde Çiller’in siyasete yeniden “evet” demesi iye mümkün.
Süleyman Soylu, DP’de ve merkez sağda istenilen ateşlemeyi yapamadı. Çok genç olması, deneyimsizliği bunda rol oynadı. Heyecan yaratamadığı gibi gündeme gelemedi. Gündemde oluşturamadı. Son bir çare olarak başlattığı, “Beyaz Yürüyüş” gerekli ilgiyi toplayamadı. Seçildiği zaman, “Çiller’in emanetçisi” olarak görülmüştü. Bu imajdan kurtulmak için çırpındı ama olmadı. Tansu Çiller, görevi kabul etsin ya da etmesin bu saatten sonra DP’yi yönetmesi çok zor.
Tansu Çiller görevi kabul ederse DP’nin ve merkez sağın toparlanması için bir şans daha doğacak. En azından çaresizlik, alternatifsizlik yüzünden AKP’ye ya da başka partilere giden merkez sağ oyları için adres oluşacak. Bu haftaki gelişmeler merkez sağ ve DP için önemli.