Son birkaç günde bizzat yaşadıklarımız, gördüklerimiz, duyduklarımızın ışığında rahatça, “Toplu ulaşımda koordinasyon ve denetim sıkıntısı var. Toplu ulaşım sağlıklı işlemiyor” diyebiliyoruz. Özellikle yaz sıcağında toplu ulaşım çileye dönmüş durumda.
Bazı bölgelerde oturanlar şanslı, birçok bölgede yaşayanlar ise derin sıkıntı çekiyor. Şanslı olanların bölgesine sık aralıklarla otobüs ve minibüsler sefere konuluyor. Genellikle kent çeperindeki şanssızlar otobüs, minibüs bulamıyor. Yaz sıcağında bir saat durakta bekledikten sonra tıklım tıklım dolu gelen bir otobüs ve minibüsle karşılaşıyorlar. İçerisi hamam gibi. Klimalar genellikle kapalı. Göz boyamak için fan çalıştırılıyor.
Doğal olarak herkes toplu ulaşım araçlarını kullanan sürücülere yükleniyor. Neden geç geldiklerini sorguluyor. Özellikle minibüs sürücülerinin yanıtları ilginç. “Sabah 06.00’dan beri beş dakika çay molası bile vermeden çalışıyoruz. Minibüs sıkıntısı var. Bazı hatlardaki seferler yarıya indirildi.”
Sürücüler, eskiden yarım saatte çıkılan bazı hatlara artık saat başı sefer konulduğunu söylüyorlar. Tepkiler artınca da belediye (Büyükşehir) adres gösteriliyor. Sefer düzenlemesini onların yaptığı iddia ediliyor.
Minibüsçülere göre sıkıntının nedeni, midibüse çevrilmesinin ardından araçların bir gün çalışıp bir gün yatması. Onlara göre sorun, 660 minibüs yada midibüsün yarısının çalışmasından kaynaklanıyor. Sürücüler, yaz sıcağında dinlenmeden çalışmaları yüzünden sağlıklarının tehlikede olduğunu söylüyorlar. Yani her an bir sürücü kontrolünü kaybedebilir, hatta cinnet geçirebilir. Onlara göre çözüm 660 aracın hepsinin sefere konulması ile olacak. Yazın artan yolcu talebinin başka türlü karşılanamayacağı görüşündeler.
Minibüsçülerin bu önerisi çözüm müdür bilinmez ama ortada büyük bir sıkıntı olduğu de bir başka gerçeklik.
Sadece minibüsler mi? Kentin çevresindeki yerleşim merkezlerine düzenli otobüs seferi yapıldığını iddia edecek olanlar bunu ispatlamak zorunda. Otobüslerin düzenli çalışmadığına dair onlarca şikayet duyduk. Özellikle pazar günleri, çevredeki semtlere otobüs bulmak mucize gibi..
Çevre semtlerde yaşayıp mutlu olanı görmedik. Özel aracı olanlar da buna dahil. Böyle giderse kiracı olanlar kent merkezine dönmeye başlayacaklar.
Sorunu aktarmak için Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Hizmetleri Daire Başkanı Nazif Altınpınar’ı aradık. Sayın Altınpınar’a ulaşamadık. Umuyoruz bu durum ile ilgili söyleyecekleri bir şeyler vardır. Yanıtını bekliyoruz.
Erten’in istifası
Larabirlik Başkanı İsmail Erten’in görevinden ve birlik meclisinden istifasını görünce hafif bir şok geçirdik. İş yoğunluğu gibi klasik gerekçe vardı. Ayrıca, görevini ve misyonunu tamamladığını belirtmiş.
Aslında, Larabirlik Plajı’nın açılışına Vali Alaaddin Yüksel’in gelmemesine tepkili imiş. Vali Yüksel, açılış saatlerinde Antalya Gazeteciler Cemiyeti’nin, 40 yılını dolduran gazetecilere yönelik düzenlediği törende idi. Törene Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel de katılmıştı. Başkan Türel, törenden sonra açılışa katılmış. O gün orman yangınları ile boğuşan Vali Yüksel, açılışa iştirak etmemiş.
İsmail Erten’in istifa için görünürdeki gerekçesi bu. Ama bu arada, “Deniz Baykal’ın açılışına katıldı benimkine katılmadı” diyerek kendisini CHP lideri ile kıyaslaması da ilginç.
Bu arada İsmail Avşar, Cihan Bulut, Bilal Özgür gibi etkili AKP’li Larabirlik Meclisi üyelerine de benzer sitemi var. Çünkü onlar da açılışa katılmamış. Sadece Vali Yüksel değil AKP’li takım arkadaşları bile onu yalnız bırakmış.
Bizce istifanın arkasında başka şeyler mutlaka var. Görünüşe bakılırsa İsmail Erten, AKP’deki misyonunu tamamladı. Muratpaşa adaylığı hayali bitti. AKP, ateş topu Erten’den kurtulmaya çalışıyor.