Kafa karıştırmak

Antkart gündemdeki yerini koruyor. “Göç yolda düzelir” anlayışı ile hatalar giderilmeye çalışılıyor. Ama yenileri çıkıyor.

Yolda, AKP’nin yedek il yönetim kurulu üyelerinden biri ile karşılaştık. Daha önce DYP ve ANAP’ta politika yapan bu siyasetçi, gözlemlerine değer verdiğimiz deneyimli birisidir. Bizi görür görmez ilk sözü, “Bu Antkart bizi büyük sıkıntıya soktu. Vatandaş çok tepkili. Menderes Türel’in ve partimizin yatırımlarını gölgeledi. Şu anda seçim olsa bizden 30 bin oy götürür. Böyle bir hatayı nasıl yaparlar” oldu.

Biz de kendisine halkın zamanla bu sıkıntıları unutacağını, gündemin çok değişeceğini söyledik. Ama deneyimli politikacı pek ikna olmadı. Veda ederken oldukça düşünceli idi.

Bu kısa sohbetten anladık ki Antkart olayı AKP içinde de hayli tedirginlik yaratmış durumda. Savunmakta zorluk çekiyorlar. Şu anda AKP’ye siyasi fatura ödetiyor.

Bu arada Antkart uygulaması nedeniyle yaşanan sıkıntılar konusunda bazı habercilerle, onların yönettiği gazetelerin tavrı hayli ilginç. Bu arkadaşlar karşılaşılan sıkıntıların faturasını sadece birkaç otobüs ve minibüs sürücüsüne yüklemeye çalışıyorlar.Yani onlara göre olay birkaç sürücünün kötü niyetinden kaynaklanıyor. Bunları ortadan kaldırsak her şey düzelecek. Olay bu kadar basit.

Acaba yakınlarımızın, arkadaşlarımızın Antkart ile ticari ilişkisi olsa biz de böyle mi düşünürdük? Ama olay, birkaç sürücüye fatura edilecek kadar basit değil. Durumu böyle göstermeye çalışmak, kamuoyunun kafasını karıştırmaktan ileriye gitmez. Doğru bir yol göstericilik de değildir. İşin doğrusu sistemin aksayan taraflarının ele alınmasıdır. Arkadaşımız Mustafa Yiğit’in de dikkat çektiği gibi toplu ulaşıma sadece ticari mantıkla bakılmamalıdır.

Çöllü’nün önergesi

Bu arada CHP Milletvekili Hüsnü Çöllü’nün Antkart hakkında TBMM Başkanlığı’na verdiği soru önergesi dikkatimizi çekti. Başbakan Erdoğan’ın yazılı olarak yanıtlaması istenen önergede sistem sorgulandıktan sonra, “Ankara, İstanbul ve İzmir’de de dolmuş ve özel halk otobüsleri akıllı kart uygulaması kapsamında mıdır?” diye soruyor. Başka kentlerde dolmuşlara yönelik böyle bir uygulama duymamıştık. Çünkü dolmuşlar yasal olarak toplu ulaşım aracı kapsamında değil.

Hüsnü Çöllü’nün önergesinde altı çizilmesi gereken diğer bir konu da, “Özel sektör olarak bu hizmeti veren dolmuş ve halk otobüsü işletmecilerinin ulaşım ücretini, tarife kapsamında kimden ve nasıl tahsil edeceğini belirleme yetkisi belediyelerin görev alanına girmekte midir?” sorusu.

Ayrıca, “Antkart uygulaması ile ilgili bu ve benzeri yakınmalar uzun süredir gündemde olmasına karşın, zabıta kontrolleri ile sistemi işletmeye çalışmak yerine, ilgili tüm kesimlerin görüşleri alınarak ortak bir çözüm bulunması için girişimde bulunacak mısınız?” sorusuna Başbakan Erdoğan’ın nasıl yanıt vereceğini merak ettik.

Bir de CHP Merkez İlçe Başkanı Yıldıray Sapan’ın, Minibüsçüler Odası’na yönelttiği fakat karşılık alamadığı, “662 minibüsten her hafta 25’er milyon ‘değnekçi parası’ adı altında belgesiz para toplandığı iddiası” önergede yerini almış. Sapan, bu sorusunun yanıtını Minibüscüler Odası’ndan alamadı ama Başbakanlıktan alabilecek gibi görünüyor.

Sivil kutlama

Antalya’nın “sivil eylemcisi” olarak tanınan Mehmet Tosun, bir dönem Ulusal Düşünce Derneği çatısı altında yaptığı 19 Mayıs kutlamasını tekrarladı. Mustafa Kemal ve arkadaşları, Bandırma Vapuru’ndan temsili olarak Kaleiçi Yat Limanı’nda karaya çıktı. Yat Limanı’nda coşkulu bir kalabalık tarafından karşılandı. Sonra yürüyüş kolu ile kent merkezine girdi.

19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’nın bu sivil kutlaması, halkın ve turistlerin ilgisini çekti. Emek veren Mehmet Tosun ve arkadaşlarını kutluyoruz.