Kim kiminle kazanır?

Sokakta karşılaştığımız iki kişiden birinden aynı soruyu duyuyoruz. “Belediyelere kimler aday olur? Büyükşehir’de CHP’nin adayı kim? Menderes Türel karşısında şansı var mı?”

Soru soranların bazıları bunu şeklen yapıyor. Kafalarında sorunun yanıtı var. Belki de benzerini duymak istiyorlar. Bu kesime göre, Menderes Türel açık ara favori. Kimse koltuğunu alamaz. Kepez’de Erdal Öner’in eline kimse su dökemez. Süleyman Evcilmen, Muratpaşa’dan başka yere giderce CHP orayı kaybedebilir. Konyaaltı’nda Muhittin Böcek seçimi şimdiden garantiledi.

Üç aşağı beş yukarı yorumlar bu merkezde. Bu yorumlara bakılırsa önümüzdeki 5 yılda mevcut başkanlarla yolumuza devam edeceğiz. Sadece yeni ilçelerimiz olan Aksu ve Döşemealtı’nda yarış olacak.

Durum gerçekten böyle mi? Ülkenin içinde bulunduğu konjonktür, önümüzdeki gelişmeler yerel seçimi etkilemeyecek mi?

Kesinlikle etkileyecek. Örneğin şu andaki durum değişmezse, AKP hakkındaki kapatılma davasından sonuç çıkmazsa dengeler değişir. Örneğin CHP, Muratpaşa’da zorlanabilir. Menderes Türel’in önereceği liberal bir aday, iktidar desteği Evcilmen’e sıkıntı yaratır. AKP, Muratpaşa’yı kazanabilir de.

Aksi olursa, yani AKP kapatılıp, Başbakan Erdoğan dahil belli bir kesime yasak gelirse, yani konjonktür değişirse bambaşka bir görüntü olmaz mı? Olur. CHP’de bugün mumla aranan Büyükşehir adaylarında patlama olur. Süleyman Evcilmen belki hedefine Büyükşehir’i koyar. CHP’nin Kepez’i kazanma iddiası daha da güçlenir. Kitleler nezdinde inandırıcı hale gelir.

Bu arada MHP gerçeğini de unutmamak lazım. Büyükşehir, Muratpaşa ve Konyaaltı’nda olmasa bile bugün MHP’nin Kepez, Aksu ve Döşemealtı’nda iddia koyması söz konusu.

Konjonktür değişirse MHP, iddialı olduğu yerleri arttıracaktır.

Bunların dışında şu anda AKP’den ve CHP’den mevcut belediye başkanlarının dışında adaylar belli olmadığı için net bir görüntü çıkmıyor. Menderes Türel, Süleyman Evcilmen, Erdal Öner, Muhittin Böcek, rakipleri belli olmadığı için favori durumunda. Rakipler belli olduğunda görüntü, algılama çok değişecektir.

Kısacası yerel seçimler için bir şey söylemek için durum çok erken. Ülkenin genel siyasi konjonktürü, belki ilk kez yerel seçimlerde önemli bir faktör durumunda. Belki de belirleyici olacak.

OKS çilesi

Pazar günü ilköğretim öğrencileri ile aileleri için tarihi bir gündü. OKS sınavı son kez yapıldı. Öğrencilerle, ailelerinin bir yıllık çilesi, stresi sona erdi.

OKS nedeni ile Antalya sokaklarında bambaşka bir görüntü vardı. Sınavların yapıldığı okulların çevrelerinde müthiş bir insan ve araç trafiği yaşandı. Bu sınav ÖSS’ye benzemiyor. ÖSS gibi sınava gençler değil çocuklar girdiği için aileler onların başında bulunma zorunluluğu duyuyor. Bu yüzden okulların bulunduğu semtlerde cadde ve sokaklar kilitlendi. Parklar tıklım tıklım insan doldu. Sınav sonunda çocuklarla ailelerinin buluşması ayrı bir sorundu.

Sonuçta sadece 120 dakika süren sınavla, ilköğretimi bitiren öğrencilerin başarılı olup olmadığı ölçülmeye çalışıldı. Böyle bir ölçmenin sağlıklı olmadığı uzmanların ardından milli Eğitim Bakanlığı tarafından da kabul edildiği için OKS, son kez yapıldı ve tarihe karıştı.

OKS çilesinin bitmesi ile dönem kapandı. Dileriz OKS’nin yerine getirilen sistem öğrencilerin başarısını daha sağlıklı ölçer. Onları yarış atı haline getiren OKS gibi strese sokmaz. Yaşamdan bezdirmez.

Ümitli miyiz? Fazla değiliz. Eğitim sistemindeki bozukluklar devam ettiği sürece öğrenciler sınav telaşından kurtulamayacak. Erkenden yaşam sevinçlerini kaybedecekler. Ne yazık ki durum böyle.