Hasan Atlı, renkli bir Antalyalıdır. Kendi deyimi ile dünyalıdır. 12 Eylül darbesi, öğretmenlik yapmasına engel olunca küsmemiş, çevre ile ilgili işini kurup, dişi ile tırnağı ile belli yere gelmiştir. Çok okuması, felsefeye olan ilgisi ile bilinir. Elmalı’nın Akçeniş Köyü’nde, inanç turizmine yönelik kurduğu butik oteli ile ütopyasını gerçekleştirmeye çalışmaktadır.
Hasan Atlı’dan geçtiğimiz günlerde bir yazı aldık. Yabancılara toprak satışı ile ilgili yazımızı yorumlamış. Biz o yazıda, yabancılara konut satışını desteklediğimizi ama özellikle köylerde toprak satışına sıcak bakmadığımızı belirtmiştik.
Yerimizin darlığı yüzünden yazısını özetleyerek vermek zorunda kaldığımız Hasan Atlı’nın yabancılara toprak satışına bakışı şöyle:
“Sizin yazınızdan birkaç gün önce İsrail’de 2 bin yıllık bir hurma çekirdeğinden hurma ağacı yeşillendirdiği, 60 milyon yıl önce yaşamış ve nesli kaybolmuş dinazor kalıntılarının tavuklarda ve bazı kuşlarda görüldüğünü öğrenmek beni hem sevince hem hüzne boğdu. Çünkü dünyamızın her buluşunu insanlığın bir kazanımı sayıyorum. Ay’a, Mars’a çıktık. Milyarlarca ışık yılı uzaktaki çarpışan gezegenlerin titreşimlerini saptadık ama yanı başımızdaki insanın kalp atışlarını, titreyişlerini maalesef duyamadık. Herhalde insanlığın beceremediği en önemli olay bu olsa gerek…
Siz, ‘yerliydi, yabancıydı’ derken aklıma Anadolu coğrafyasının insanları geldi. Şu anda yeryüzünde 10 milyon insanımız dağılmış vaziyette yaşıyor, iş yapıyor. Emirdağ’ın Türkiye’deki nüfusu 20 bin, sadece Brüksel’deki nüfusu 60 bin. Alanya’da yabancı demeye dilimin varmadığı sadece 8 bini geçkin, farklı coğrafyanın insanları var. Fakat biz bunu dilimize doluyoruz... Ben insanlara şu yada bu ülkenin insanı değil, ‘Dünyalı hemşehrilerim’ diyorum. Çünkü 60 -70 km. yukarıya çıkıldığında dünya küçücük gözüküyor.
Biz küçük dünyamızın içinde, sonsuz uzayda bir grubuz ve hemşehriyiz. Önümüzde çok sorunlarımız var. Bunların en önemlisi: “Kardeş-Dost-Büyük İnsanlık”tır. Bu ilk bakışta biraz ütopya olarak algılanabilir ama yaşadığımız 30 yılda olmaz dediğimiz nice olayları gördük ve yaşadık.
Yüreğinde insan sevgisi olan herkes dünyaya bir bütün bakmalı. İnsanlığı ayıranlar, zulmedenler, can yakanlar yaptıkları ile kaldılar. Biz görmesek bile bizden sonrakiler güzel insanlık denizinde kulaç atacaklardır... Hiçbir olay hayal değil. Önemli olan bizler neresindeyiz. Ne mutlu insanlık denizinde damla olana...”
Hasan Atlı’nın yazısı böyle. O, her insanın istediği yerde yaşamasını, istediği yerde mülk edinmesini, kimseye yabancı olarak bakılmamasını, insan olarak bakılmasını düşlüyor. Antalya’nın bir köyünde komşu olarak Hollandalıyı, Alman’ı da görmek istiyor. Ama bunlar şimdilik saygı duyulacak bir ütopya. Belli mi olur. Belki bir gün gerçekleşir.