Yabancılara mülk satışı, özellikle Antalya’yı ilgilendiriyor. Mülk satışı denince ilk akla gelen Antalya oluyor.
İktidar çevrelerinden sürekli olarak kamuoyuna, “Bunları çözeceğiz ama CHP engelliyor” yakınması var. Eskiden önceki Cumhurbaşkanımız Ahmet Necdet Sezer’i de kamuoyuna aynı nedenlerle şikayet ediyorlardı.
Zaman zamanda yabancılara mülk satışı konusunda iş dünyasından CHP’ye yönelik eleştirilerin geldiği biliniyor. CHP’lilerin bu konuda kamuoyunu yeterince aydınlattığını söylemek zor. İşadamı olan CHP İl Başkanı Ömer Melli’nin kulağına da benzer eleştiriler gelmiş olmalı ki bu konuda basın toplantısı yaptı.
Yeniden TBMM gündemine gelen yabancılara mülk satışı konusunda nelere karşı çıktıklarını söyledi. Yanlış anlaşılmaktan yakındı. Kendisinin de konut inşaatçısı olduğunun altını çizdikten sonra, “Yabancılara konut satılmasını destekliyoruz” dedi. Türklerin konut alabildiği ülkelerin yurttaşlarının Antalya’da bağımsız bölüm, daire ve mesken almasını savundu.
Melli, toprak satışına ise şiddetle karşı çıktı. Hükümetin yeni yasa tasarısında imar planı yapılan alanların yüzde 10’unun yabancılara satılmasının istendiğini dikkat çekerek, “Planlı yerler arasında tarım toprakları da var. Niyetleri yabancılara toprak satmak” suçlamasında bulundu.
TBMM’ye sunulan yasa, sayın Melli’nin işaret ettiği gibi ise ciddi bir sıkıntı var.Büyükşehir Belediyesi’nin mücavir alanlarında bile binlerce hektar tarım alanı bulunuyor. Hatta köyler var. “İmarlı alanların yüzde 10’u yabancılara satılabilir” denirse topraklarımız yabancıların eline geçer. Zaten sıkıntıda olan çiftçiler, parayı bastıran yabancılara toprak satışı yapar. Köylerde yabancılara toprak satışı yasaktı. Köylere de imar planı yapıldığına göre acaba oraların da yüzde 10’u satılabilir mi? Böyle bir tehlike olası gibi. Yabancıların özellikle dağ köylerine ilgisi, ağızlarının suyunun aktığı biliniyor. Hepimizin duyarlı olması gereken bir noktadayız.
Ömer Melli, doğru bir noktaya parmak basıyor. Yabancılar konut edinsin ama toprak asla.
AKSA planına dava
CHP İl Genel Meclisi Grubu, AKSA’nın Döşemealtı’ndaki tartışmalı doğalgaz çevrim santralının planına karşı dava açtı. Grup Sözcüsü Ali Erkan’ın açıkladığı dava gerekçeleri oldukça sağlam.
AKSA’nın yatırımı gelecekte AKP döneminin olumsuzluklarının başında gösterilecek gibi görünüyor. Aklı başında hiç kimsenin tarım toprakları üzerinde göz göre göre başlayan kaçak inşaatı savunması beklenemez. Benzeri şekilde sonradan zorlama ile yapılan imar planı da akla mantığa ters geliyor. Firmanın asıl hedefinin Antalya’nın özelleştirilecek enerji dağıtım ihalesi olduğu söyleniyor. İhaleye girmek için o bölgede üretim tesisi kurma şartı varmış. Durum böyle ise zaten ortada ciddi bir haksız rekabet durumu var.
AKSA’nın santralı, AKP döneminin giderek kara lekesi haline geliyor. Parti yöneticileri ise eleştiriler karşısında tek laf etmiyor.
Burası Antalya mı?
Kamuoyunda, “kırmızı noktalı yerler” olarak iz bırakan “içkili yerler” tartışmasını Antalya’da aştığımızı düşünüyorduk. Ama öyle değilmiş.
Antalya’da faaliyet gösteren tanınmış bir turistik restoran, Kurşunlu Şelalesi yakınlarında turistlere yörük çadırında içki servisi yapmak için Pınarlı Belediyesi’ne başvurmuş. Yani içki ruhsatı istenmiş. MHP’li Belediye Başkanı İsa Yıldırım ile üç meclis üyesi “olur” demişler. AKP’lilerin ağırlıkta olduğu 5 üye “hayır” denince ruhsat verilememiş. İddialar doğru ise red oyu veren meclis üyesinin biri hacı olduğu için böyle bir karara imza atamayacağını söylemiş.
Antalya gibi turizm kentinde hala bu tür tartışmaların sürmesi anlaşılır gibi değil.