Korkuyorum gribin her çeşidinden

Şu “Domuz Gribi” korkusu beni mahvedecek… O kadar çok konuşuluyor, birbirinden farklı o kadar çok bilgi kulaklarımıza geliyor ki, ne yapacağız, nasıl korunacağız, neye ve kime güveneceğiz bilemiyorum artık. Siz de aynı durumda değil misiniz?

Aşısı geliyor ama “Test edilmesi gerekiyor” diyorlar, olduğumuz yerde kalıyoruz. Bu aşıyı Amerika ulanmıyormuş çünkü içinde bilmem ne maddesi varmış diyorlar, kafamız karmakarışık oluyor.

Kimi öldürücü diyor, kimi diğer griplerden faklı değil diyor. Kim doğru kim yanlış, bilmiyoruz…

Sağlık Bakanı Recep Akdağ medya yöneticileri ile bir araya gelerek Domuz Gribi ile ilgili son bilgileri paylaşıyor ve bu salgını en az hasarla atlatabilmek için bir konuda yardım istiyor. İyi güzel de, nasıl yardım edeceğiz, bize kim yardım edecek?
Aylardır ‘kapıda’ deniyordu ama artık içeri girdi ve (farklı hız ve yoğunluklarda olsa da) bütün Türkiye’de yayılıyor. Hastanelere başvuran ‘grip’ vakalarının neredeyse tamamına yakını H1N1 kaynaklı olarak duyuruluyor... Bu tespitlere bakılırsa da durum oldukça “vahim” görünüyor.

Sağlık Bakanlığı aldığı yoğun tedbirlerle salgının Türkiye’ye girişini birkaç ay geciktirmeyi başarmış. Birkaç ay önce gelseydi ne olacaktı ki?

Neymiş böylece hem insan hareketlerinin uluslararası ve ulusal bazda çok hızlı seyrettiği yaz mevsimi kurtarılmış olmuş, hem de salgına hazırlık imkanı bulunmuş. Nasıl bir hazırlık acaba? Sağlık Bakanlığı, en değerli hocaları bir araya getirerek birim kurulları oluşturmuşmuş, bütün illerde kriz yönetim merkezi kurmuşmuş. Yine bu geciktirmenin sayesinde yeterli miktarda aşı temini sağlanmışmış. Peki aşı ne kadar güvenilir?
Madem o kadar tedbir alınmış da yaz atlatılmış, neden yaz biter bitmez şu havaalanlarına yerleştirilen ve yüksek ateşi tespit eden cihazlar buralardan kaldırılmış? Bütün yaz önlenmiş de şimdi neden virüsün ülkemize girmesi mümkün olmuş?

Durum çok vahim, çok… Bakın şahsen başımdan geçen bir olayı paylaşmak istiyorum. Yurt dışından gelecek olan bir yakın dostumuzun oğlu, geleceği ülkenin havaalanında tespit edilmeseydi, Türkiye’ye girecek ve bizzat bizler tarafından karşılanacaktı. Dolayısıyla ben de şu anda domuz gribinden hastanelere taşınmış olacaktım, doğmamış çocuğum da… Bu da ne kadar tedbirli olduğumuzun bir göstergesi değil mi?

Kısacası ben zaten gribin her çeşidinden korkarım ama domuz gribinden fena halde korkmuş bulunmaktayım. Bence yaz boyunca alınan tedbirle, özellikle de havaalanlarında alınanlara devam edilmeli. Aşının güvenilirliği konusunda kesin bilgiler bizlerle paylaşılmalı. Paylaşılmalı ki, durum kuş gribine dönmesin…

Sağlıklı ve gripsiz günler diliyorum…

Sevgiyle kalın…

SABAH AKDENİZ’DEN ALINMIŞTIR