Havayoluyla yolculuk, hem en güvenli, hem de en tehlikeli yolculuk şekli olsa gerek… Uçak kazaları çok sık olmamakla birlikte, olduğunda da maalesef çok acı bilançolara sebep olabiliyor. Geçen yıl Isparta’da, geçtiğimiz günlerde Hollanda’da olduğu gibi… Tüm acı kayıplar için Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır diliyorum.
Ama bazen öldürmeyen Allah öldürmeyebiliyor da… Mesela 2007 Şubat ayında, bir uçak, Moskova'dan kalktıktan kısa bir süre sonra düşmüş, hepsi ABD'li olan uçaktaki 4 kişi hayatta kalmayı başarmıştı. Benzer bir olay 2008 Ağustos ayında Japonya’da olmuştu. Yao kentinin en işlek caddesine, havada arıza yapan tek motorlu bir uçak düşmüş, herkesin işe gitmek için yollara düştüğü sabah saatlerinde düşen uçakla büyük panik yaşanırken, olayda şans eseri kimsenin ölmemesi tek teselli olmuştu. Nadir ama yaşanan olaylar bunlar…
Bu haberler bültenlere düştüğünde, işte ben o sağ kalanların neler hissettiklerini, hayatlarının bundan sonrası için neler planladıklarını, hayata bakış açılarının nasıl bir yöne doğru döndüğünü merak ederdim… Moskova’dan kalkarken düşen o uçaktan kurtulan 4 Amerikalı da, benim gibi merak edenlerden dolayı, günlerce TV kanallarında yaşadıklarını anlatmışlardı…
Kimi bundan sonra para biriktirmeyeceğini ve sadece keyif aldığı şeylerle ilgileneceğini söylemişti, kimi annesini daha sık ziyaret edeceğini, kimi sevdiklerine “seni seviyorum” demekten asla çekinmeyeceğini… vs… vs…
Ne yalan söyleyeyim, oturup düşündüm. “Ben böyle bir durumda kalsaydım ne yapardım?” diye… Ölümün kıyısından dönseydim, hayatımda neler değişirdi? Ya da ikinci bir şansım olsaydı, nasıl bir hayat arzulardım? Yanımda kimlerin olmasını isterdim? Uzun uzun bunlara kafa yordum gerçekten…
Ve şanslıyım ki; yaşadığım hayattan ne kadar memnun olduğumu fark ettim…
İkinci bir şansım olsaydı, yine anneciğime sıkı sıkı bağlı olurdum.
Yine elimden geldiğince sevdiklerimin yanında olur, onlara yardımcı olmaya gayret ederdim.
Yine heyecanla koşuşturur kendimi boş yere yorardım gün boyunca…
Ve akşam yine aynı omuzda yorgunluk atmak isterdim.
Yine omzuna başımı yaslayarak yorgunluğumu unuttuğum, O adama aşık olurdum.
Yani, yine Özer’i böylesine severdim.
Yine O’nun bana sevgisiyle hayat bulurdum.
Kısa ve öz olarak söylüyorum:
İkinci bir şansım olsaydı, şimdi yaşadıklarımdan fazlasına göz dikmezdim.
Başka insanları hayal etmezdim.
Çünkü, sahip olduklarım çok ama çok değerli…
Yapacağım tek şey; onlara olan sevgimi daha fazla dile getirmek olurdu herhalde.
Şanslıyım hayatımdaki herkesi seviyorum.
Şanslıyım, çünkü karşıma sen çıktın Özer…
Hepiniz, iyi ki varsınız sevdiklerim…
Ve ben de iyi ki sizin yanınızdayım, değil mi?:)
Sevgiyle kalın…
SABAH AKDENİZ’DEN ALINMIŞTIR