Zordur, çok zordur.

Küçük yaşta anne ve babası ayrılmış bir ailenin kızı olduğumu beni tanıyanlar bilirler. Onlar ayrıldıktan sonra da ben babamla, kendi hayatımı kurana kadar istediğim kadar vakit geçirme şansına sahip oldum. Annemle babam ayrıydılar ama hiç düşman olmadılar. Hala bir araya gelebiliyor, hala sohbet edebiliyor ve anne-baba ikilisine ihtiyacım olduğu her anda yanımda olabiliyorlar. Dolayısıyla yine de şanslı sayılırım.

İnsan kendini ne zaman yalnız, ne zaman sahipsiz, ne zaman kimsesiz hisseder diye sorulacak olsa, “Babasından uzakta kaldığı zaman” derim size. Dünya daha acımasız gelir, siz daha savunmasız hissedersiniz kendinizi. Çünkü baba, ailede güvenin, güvencenin temsilcisidir.

Alıştım zamanla onların ayrılıklarına. Ama kolay olmadı bilesiniz. Hiçbir çocuk için de kolay olmayacağını anlamalısınız. Zordur. Çok zordur.

Ama asıl büyüdüğümde daha bir acıdı içim, kor gibi çöktü yüreğime baba hasreti. Her an her dakika yanınızda olamayacağını, onun da kendi hayatı olduğunu bilmek, ama içten içe bunu ondan beklemek, istemedim de ama içimdeki özlemi de bir türlü bitiremedim. Bunun çözümü yok, onlar iki yetişkin insan, yollarını ayırmış, yeni hayatlar kurmuşlar ve siz o hayatlardan payınıza düşeni yaşamalısınız. Kimse suçlu değil, kimsenin daha fazlasını beklemeye, istemeye hakkı yok ve kimse de aslında durumdan tam anlamıyla hoşnut değil... O bir arada olunan vakitler yetmez, her iki taraf da özlemeye devam eder ama hayatın size verdikleriyle yetinmek de gereklidir. Zordur. Çok zordur.

Yıllardır Antalya’da, ondan daha da uzakta, daha da yalnız, daha da çaresiz, daha da kimsesiz miyim? Yoksa bugün efkâr mı bastı da bunları yazıyorum? Kötü bir dönem mi geçiriyorum, ondan mı bu kadar duygusalım? Hayattan beklediklerime mi ulaşamadım? Ulaştım da farkına mı varamadım? Bilmiyorum. Zordur. Çok zordur.

Bugün “Babalar Günü”. İlkokulda babasının kendisini terk ettiğini düşünüp üzülen, kendi hatası olmadığını anlamak için uzun yıllar kendisiyle mücadele eden o küçük kız gelecek yine ziyaretime. Babasıyla geçirdiği o kısa ama mutlu günleri anlatacak yine bana. Başından gelip geçenleri anlatacak ve söz dönüp dolaşıp bugüne gelecek belli ki? Eee, diyecek “Yaso, sen ne alemdesin bakalım?” İşte o zaman, o küçük kıza ne cevap vereceğim, pek de bilemiyorum şimdi. “İyiyim” demek adettendir ya, “iyiyim” diyeceğim muhtemelen ben de. “Her şey iyi de” diyeceğim, “Babamı hem çok seviyor, hem çok özlüyorum”... Keşke hep yanımda olabilse.

Sevgili Babacığım, bu babalar gününde seni artık çok iyi anladığımı söylesem, bana inanır mısın? Ve babam olduğun için ne çok gurur duyduğumu söylesem. Seni ne kadar çok sevdiğimi uzun uzun anlatsam.

Zordur. Çok zordur.

Tüm babaların ve baba adaylarının bu özel gününü kutluyorum.

Sevgiyle kalın.

 

SABAH AKDENİZ’DEN ALINMIŞTIR

Yayın Tarihi
23.06.2009
Bu makale 6057 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!