Cesur kadın!

Eğri oturup doğru konulaşım: Bu Ayşe Arman enteresan fikirleri hayata geçiriyor. Cesur ve başarılı… En son Nihat Odabaşı'ya verdiği erotik fotoğraflarla günlerce medya gündemini meşgul etti, sonra da polemik yaratacak bir olayla döndü. 'Önce soyundum, şimdi giyinip geliyorum' diyen çılgın kadın, tesettüre girdi…

Peki, ne yaptı? Gece Reina'nın kapısını zorladı. İstanbul yetmedi İzmir'e gitti. Alsancak'ta yürüdü, Kordon'da çarşafa girdi. Ege'de karşı mahallenin tatil köylerini gezdi. Haşema giyip yüzdü. Türbanla vapura, uçağa, minibüse bindi. Mahalle baskısını ölçtü. Hissettiklerini yazdı. Sonra da mini etekle Fatih İsmailağa Caddesi'nde dolaştı. Yazı dizisi de Hürriyet'in pazar ekinde yayınlandı... Kimin aklına gelir?

Bu işe nasıl kalkıştığını da şöyle anlatıyor 12 Temmuz’da yayınlanan yazısında: “Nihat Odabaşı'nın fotoğraflardan sonra posta kutuma düşen mesajlardan biriydi: ‘Soyunmakta ne var, kolaysa örtün güzelim! Örtün de bu ülkedeki baskıyı, zulmü gör...’…”

13 Temmuz’da yayınlanan “Zulmün Adı Haşema” isimli yazısını da okudum tabi… Zaten öyle güzel anlatıyor ki o haşemaya ben de girmiş gibi hissediyorum. Öyle hariçten gazel okumuyor işte kadın, deniyor ve hissettiklerini yazıyor: “Girdim mi ben şimdi suya? Değiyor mu su vücuduma? İnanır mısınız, tam kavrayamıyorum, neyin ne olduğunu anlamıyorum. Lisede bir kere elbiselerimle suya düşmüştüm ben, öyle bir his. Birden ana rahminde bile suda olduğumuz geliyor aklıma, su öyle bir şey, bizim varoluşumuzun bir parçası, doğal olanı suyun tenimize değmesi, bizi sarıp sarmalaması...

Bir kadın kendine bu eziyeti neden yapar diye düşünüyorum… Tabi, yine anlam veremiyorum…

Ayşe Arman, işin avantajlarından da bahsediyor: “Zaten tesettürlü olmak tuhaf bir şey, kimse sana bir şey sormuyor, güvenlik kontrollerinde fazla aramıyor, hep bir anlayış, şefkat, erkekler tacizde bulunmuyor, müthiş bir kalkanmış...” Bu duruma da gıcık oluyorum. Neden bu ayrıcalık?

Yazı dizisi uzayıp gidiyor, Ayşe Arman deneyimlerini anlatmaya devam ediyor. Bugüne kadar devam ediyor yazılar ve ben de her gün merakla okuyorum…

Okurken, hem bu çılgın kadını takdir ediyorum, hem de tesettürlüler dünyasına dair yepyeni şeyler öğreniyorum…

Ayşe Arman “karşı mahalleliler” diye tabir ediyor ya, karşı mahalledeki maceralarını bazen hayretle, bazen gülümseyerek okuyorum…

Ama sonuç değişmiyor: “İnsan kendine bu zulmü yapar mı?” sorusu, beynimde kazılı kalıyor… Bir de dudaklarımda bir cümle: “Cesur kadın bu Ayşe Arman”…

Sevgiyle kalın…

 

 

SABAH AKDENİZ’DEN ALINMIŞTIR

 

Yayın Tarihi
21.07.2009
Bu makale 6161 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
Kimin aklına gelir diyorsunuz ya, yıllar önce Duygu Asena'nın yönetimindeki Kadınca ekibinin aklına gelmişti. Çok yeni veya denenmemiş bir yöntem değil Ayşe Arman'ın yaptığı. Ha, kendinden söz ettirmekse eğer, e o bunu zaten başarıyor bir şekilde, soyunup giyinmesine gerek yok ki:))

Özlem Akaydın 24.07.2009

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!