“Blackk” gece kulübünün açılmasıyla, Antalya eğlence hayatı eksiklerinden birine daha kavuşmuştu. Başarılı DJ’lerin yönetimiyle DJ kabininden çıkıp mekandakilere keyif ve eğlence dağıtan müzikleri, muhteşem konsepti, çizgisi olan bir işletmecilik anlayışıyla, hepimizin yüzünü güldürmüştü Blackk... Birbiri ardına açılan, birbirine eş değerde mekana inat, Antalya’nın bir açığını daha görüp cevap veren sevgili arkadaşım Hasan Yılmaz’a da teşekkür etmiştik…
Ama ne olduysa oldu, benim arkadaşım, Blackk’te bir canlı müzik gecesi yapmaya karar verdi. Sahneye de sevgili Banu Öztürk’ü çıkardı… Her şey iyi güzeldi de gerek var mıydı? Üstelik, bazı hatalar vardı o işte ve ben bunları Hasancığıma tek tek söyledim… “Olmadı gibi sanki” dedim…
Her şeyden önce bir mekan, bir yerde oraya gelen müşteri portföyüyle de çizgisini belli eder. Ben o gece Blackk değil de sıradan bir mekanda gibiydim ve bu da beni biraz üzdü, ne yalan söyleyeyim…
Etrafıma şöyle bir baktım. Evet, gece hayatında görmeye alışık olduğumuz son derece kıymetli isimler orada. Ama hepsi seni kırmak istemedikleri için belli ki ordalar. Bir de baktım, seninle uzaktan yakından ilgisi olamayacak tipler de var. Nereden çıktılar, neden ordalar? Anlamak kolay değil…
En önde tamamı erkeklerden oluşan bir masa, … Sahnede bir bayan şarkı söylüyor, bir sürü adam sahnenin içinde oturuyor sanki. Eeee, ne olacak öyle? “Damsız girilmez”e ne oldu acaba? Banu’cuğum da fıstık gibi olmuş ama o da pek rahat değil durmadan elbisesini çekiştiriyor tabi, ne yapsın kızcağız…
Valla, kendisine de söylediğim için, içim rahat. Perşembe gecesi, Blackk için kötü bir geceydi… Belki sadece özel bir geceydi, bir kereliğineydi, belki renk katılmak istendi, neyse ne! Ama olmadı… Olmadığı anlaşıldı… Eğer öyleyse, ısrarcı olmamakta fayda var diye düşünüyorum…
Hasan’ım, bence sen çizgini hiç bozma… Buna ihtiyacın olduğunu sanmıyorum. Bırak canlı müzik yapan mekanlar yoluna bildikleri gibi devam etsin, sen de kaliteli ve ağır işletmecilik anlayışınla yoluna devam et. Eğlencenin de alternatifleri olmalı değil mi?
Ben yine kaliteli bir mekanı yaratıp Antalya’ya kazandıran Hasan’cığıma teşekkürlerimi sunuyorum. Farklı konseptler yaratmaya çalıştığının da farkındayım. O yüzden de bir dost olarak, çok acı olmasa da, hafif buruk tatta bir eleştirim oluyor kendisine… Sevgilerimle dostum, anladın sen beni, biliyorum…
Bu arada mekanlardan gelen rezervasyonlarımız dolmuştur, ilginiz için teşekkürler mesajı beni gün be gün bunalıma sokuyor. Bende artık istediğim zaman sevdiğim mekanlara gidememe fobisi oluştu. Bu arada herkesin işi çok olsun ama şu gariban Yasemin geceleri gezemesin mi? Zaten şurada kaç yılım kaldı gezmek için…
Bu kasvetli satırları size yazmamın sebebi bu hafta fazla evde oturup en gözde mekanım Ehl’i Keyf’ten uzak kaldığım için diye düşünüyorum. Neyse ki bugün Cumartesi Jan & Şennur Gönül arkadaşlarımın biricik oğlunun doğum günü partisi var ve de bu parti Ehl’i Keyf’te. Ben gündüz olacak olan bu partiye gidip eve de akşam süslenmek için bile dönmemeyi düşünüyorum, gidemediğim günlerin acısını ancak böyle çıkartırım.
Haydi bakalım Antalya’nın gece gezginleri bu akşam Ehl’i Keyf ve Murat Tekyıldız ayrıcalığı ile eğlencede buluşmak üzere.
Sevgiyle kalın…