Yeni… Söylerken bile insanın içi açılıyor. Yeninin verdiği heyecanı da hiç bir şey vermiyor. Yeni yıl heyecanı da bundan dolayı işte… Öncekilerde yaşanmış tüm can sıkıcı olayların geride kaldığına, yeninin uğuruna, temizliğine inanmak istiyor insan…
Yaman çelişki ama bir önceki yıl da bugün geride bıraktığımız yılı coşkuyla karşılamıştık. Onun da yepyeni güzellikleri beraberinde getirmesini umut etmiştik. Bolluk, sağlık, huzur, para, kısaca her şeyi getirmesini dilemiştik… Kimimizin dilekleri kabul oldu, kimimizin dilekleri bu yılbaşına kaldı…
Oturup mantıklı düşününce, her yeni gelen yılın aslında ömrümüzden bir yıl daha geride bıraktığımızın resmi olduğunu kabul etmemiz gerek. Belki de o kadar da coşkuyla karşılamanın alemi yoktur. Şaka şaka, olur mu hiç karamsarlık? “Her yaşın ayrı bir güzelliği var” diyerek bu bulutlu havayı dağıtalım hemen.
Bu yılbaşı nasıl geçecek? Kendi adıma şimdiden cevaplamam çok mümkün değil, elbette neler olacağını bilmiyorum. Bildiğim tek şey her yıl olduğu gibi sevdiklerimle birlikte olacağım… Sevdiğimle, dilediğimce karşılayacağım yeni gelen yılı…
Kapıyı açacağım, içeri buyur edeceğim. Yani ben bu yıla iyi davranacağım… Umarım o da beni sever ve iyi davranır. Zaman ne kadar hatırşinastır bilinmez ama iyilikle karşılayıp, hoşgörüyle yaşarsak, yılların nankörlük etmeyeceğine inanmak istiyor canım bugün… Umut etmek geliyor içimden…
Her yeni yıl umut değil midir zaten? Yeni bir hayatın başlangıcıdır bana göre. Yeni ve güzel hayaller, gerçekleşmeyi bekleyen düşler... Geçen yılın verdiği acıları unutma, unutamıyorsan da uyutma, yürekteki çiziklerin kabuk bağlama, kırıkların toparlanma zamanıdır yeni yıllar... Ve aynı zamanda yeni çiziklerin, yeni kırıklıkların başlangıcı... Ne de olsa hayat bu...
Zamanı geri saramayız. Aslında düşünmek gerek; sarmak istiyor muyuz gerçekten? Evet, çok şey yitirmiş olabiliriz, çok acı çekmiş olabiliriz ama her düşüşte ders almış ve anlamışsak hayatın düşüşler olmadan öğrenilemediğini de anlamış olmalıyız... Kalkmayı bilmek gerekiyor her defasında ve aynı çukura bir daha düşmemeyi! Bunu başarabildiğimizde, işte o zaman yenilen değil, kazanan olmak çok kolay...
Yeni bir yıl başlıyor, yepyeni bir hayat... Saat gece yarısını gösterdiğinde heyecandan dileyecek pek bir şey bulamazsak diye, şimdiden düşünmeye ne dersiniz? Önce elimizde olanlara bir bakalım, eksikleri tespit edelim…
Ben kendime bakıyorum doğal olarak; düşünüyorum da, çok şükür her şeyim var. Her şeyi elde edebileceğim sevgim ve sevenim var! Eşsiz, benzersiz canımdan öte canlarım var: Ailem. Ve o kadar seviyoruz ki, önümüzdeki her zorluğu sevgimizle aşacağız biliyorum. Sadece dilerim ki; bu mutluluk hiç bozulmasın, daima yanımda olsunlar ve sahip olduklarım artsın, eksilmesin...
Kendim için dilediklerim sizler için de geçerlidir. Her şey gönlümüzce olsun! Mutlu, umutlu, sağlıklı ve sevenlerinizle birlikte geçireceğiniz güzel günlere, umut dolu senelere...
Sevgiyle kalın…