Şimdiki aşklar…

Dün 14 Şubat Sevgililer Günü’ydü… Tüm sevgililer gönüllerince kutlayabildiler mi, bilemem. Kutlamasalar bile, (ben de dahil) sevgiliye ve sevgiye sahip oldukları için önce kendilerini kutlamalılar diye düşünüyorum…

Çünkü günümüzde “sevgi”nin yavaş yavaş insan ruhunu terk ettiği bir dünyada yaşıyoruz. Aşkla beraber, iyi niyet, fedakarlık, mücadele, tutku da birer birer dünyadan ayrılıyor gibiler.

İlişkiler çıkar üzerine kurulmaya, en ufacık problemde evlilikler bile dağılmaya başlamadı mı? Hepimiz birbirimize olan tahammül sınırımızı en aşağılara çekmedik mi? Fedakar, cefakar, sabırlı ve müsamahalı kadın, yerini “ne çekeceğim canım, benim ona ihtiyacım mı var, elimi sallasam ellisi” moduna girmedi mi? Gerçek anlamda sevdiği kadın için her şeye, herkese karşı duran, dağları delen, ölümü göze alan erkekler, “bu akşam biraz gecikeceğim canım, off çok sıkıcı bir iş yemeği var” diyerek, “bir tane”sine yalanlar sıralamaya başlamadı mı?

Biten aşkların ardından ağlamaya bile gerek duymuyor artık şimdiki aşıklar. Ne kadın, ne de erkeğin yas tutacak zamanı yok. Her şey çok çabuk tükeniyor, tüketiliyor. Bir gecelik ilişkilerin adı “aşk” olarak anılıyor. Maymun iştahlılık yüzünden, üç gün onla, beş gün bunla geçiriliyor hayatlar. Maneviyat, gönül borcu, müteşekkirlik, sevgi, aşk… Hey gidi hey… Nerede o eski aşklar…

İşte bu yüzden ben kendimi, aşkıma bunca zamandır sahip çıkabildiğim için, hala aşığım diyebildiğim için, hala sevildiğimi bilebildiğim için hem şanslı sayıyor, hem de tebrik ediyorum… Ve sevdiğime bana bu şansı yaşattığı için buradan teşekkür ediyorum…

Dün akşam ne yaptınız bilemiyorum. Ama bir eşiniz, sevdiğiniz var idiyse ve siz sevgililer günü gibi bir dayatmaya karşıysanız; haklısınız… Sevgililer günü sizi sınırlayamaz. Ama en kısa zamanda, sevdiğinize, onu sevebildiğiniz için ve o sizi sevdiği için bir sürpriz yapın derim, naçizane…

“Seni seviyorum” demek, çok da söylemekten hoşlanılan bir cümle değil ama söylendiğinde nasıl etrafına mutluluk saçıyor bilirsiniz. Bilmiyorum diyorsanız, deneyin bence, belki bir daha söyleyecek vaktiniz olmayabilir…

Sevgilisi olup da kendini şanslı sayanları gönülden kutluyorum. Sevgilisi olmayıp hayıflananlara da bir çift sözüm var:

Genellikle erkekler doğru kadını, kadınlar da doğru adamı bulamamaktan dem vuruyorlar. Önce doğru adam ve doğru kadın tanımlarını bir gözden geçirsinler bence… Zira aşkın hesabı kitabı yoktur, gerekçesi, sebebi yoktur. Aşk, sebebi olmadan geliştiğinde aşk olur. Diğer aşk (ya da aşk denilen şey), adama ya da kadına değil, size sunduğu imkanlaradır ve o imkanların ne kadar süre size sunulacağı da meçhuldür… Bugünün yarını da var unutmayın ve sevdiğinize, “O” olduğu için sarılabiliyorsanız, kendinizi ayrıcalıklı sayın…

Nice mutlu aşklara, sevgiyle kalın…

 

Yayın Tarihi
16.02.2009
Bu makale 8240 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!