Tebrikler Black Ailesi

Antalya’daki en eski dostlarımdan Hasan Yılmaz ve Cemal Ayvaz üç yıl önce Black isimli bir gece kulübü açmıştı... Bense kendimce gördüğüm bazı aksaklıkları biraz sert de olsa kaleme almıştım. Belki içten içe bana kırılmıştır ama eski dostluğumuz birbirimize gönül koymamıza engeldir diye düşünüyorum…

Bir süredir Hasan ve Cemal, Black’ten mutsuzdular. Belki de o kulübü açarken hayal ettiklerini gerçekleştirmenin Antalya’da çok mümkün olamadığını fark ettiler, bilemiyorum. Dolayısıyla konseptlerini değiştirmeye karar verdiler ve kolları sıvadılar. Mekanın adı da değişti; artık Black Orient... Al Jamal tarzı, oriental bir mekan oldu...

Ben yine onlara bir dolu laf sayıp, “Siz ne anlarsınız bu tarzdan?” diyerek söylenmeye başladım. “Kapatın gidin evinizde oturun, ne işiniz var Antalya gece hayatında?” diyerek onları bu sevdadan vazgeçirmeye çalıştım. Ama nafile geldi onlara...

Geçtiğimiz Çarşamba, kulüpte verilen özel davete Özer’le söylene söylene gittik. Mekana girdiğimizde, gözlerime inanamadım. Yapılan değişiklikler muhteşem olmuş, göz kamaştırıcı... Tabii ki bu dekorasyonun güzelliği, Kübra Barut’un ellerinden çıkmış... Bize ayrılan masa, en önde; arkadaşlar jest yapmışlar. Ama ben yine söylenmeye başlayarak yerime oturdum; en ön olur muydu? İşitme sorunu yaşayacaktım, yanımdakiyle konuşamayacaktım. Rahat rahat tuvalete gidemeyecektim... (İşin adabı muaşeret kuralıdır ya,  en önde zırt pırt kalkılmaz) Neyse oturduk artık.

Şöyle bir etrafıma baktım; son derece düzeyli, Antalya’nın tanınmış simaları, son derece nezih bir ortam hakim... Uzun zaman olmuştu Antalya’da böyle kaliteli bir atmosferde oturmayalı... İçimden “Allah Allah” diyorum ama Hasan’a hemen hayranlığımı belli etmiyorum. Karşı çıktım o kadar, acele etmemek lazım, daha servis başlamadı. Önemli olan servis...

Servise de, yemeklere de fazla diyecek bir şey bulamadım. Serviste belki biraz zamana ihtiyaç var; eh ilk günün zaten günahı olmaz. Ama ana yemekler, ara yemekler, mezeler on numara!

Ve gelelim; müziğe... Yemeğin başında biraz fasıl yapıldı, normalde ben fasıldan nefret ederim ama o bile süperdi. En önde olmama rağmen, en ufak bir rahatsızlık hissetmedim. Derken mekanın sanatçısıyla tanışma zamanımız geldi. Tunç adında yeni bir ses, moda dergilerinden fırlamış gibi, şıklık içinde sahnedeki yerini aldı. Antalya zordur, hemen herkesi içine almaz, sanatçısı yapmaz ama Tunç’u dinleyince, bu düşüncelerimden hemen vazgeçtim.  Kendisinin şıklığı kadar, sahnedeki performansı da son derece başarılıydı. Sesi çok iyi, şarkıları doğru okuyor, yaptığı espriler de yerinde. Eeee, daha ne olsun değil mi? Eminim Antalya Tunç’u da bağrına basacaktır.

Başlangıçta ikisine de bir araba laf söylemiştim ama doğrusu beni mahcup ettiler. Sevgili Hasan ve sevgili Cemal, ikinizi de kutluyorum. Umarım her şey başladığı gibi devam eder. Bu kaliteli servisi, (kaliteli müşteri potansiyelini), kaliteli müziği ve lezzetinizi ilk günkü gibi korumanız dileklerimle... Yolunuz açık olsun…

Herkese benim gibi önyargılarından sıyrılıp mutlaka Black Orient’ı görmesini tavsiye ediyorum. Belki de özlemini çektiğiniz mekan olabilir.

Sevgiyle kalın...

 

SABAH AKDENİZ’DEN ALINMIŞTIR

Yayın Tarihi
02.02.2010
Bu makale 8071 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!