Anneme…

Sevgili anneciğim; henüz anne olamadım… Ama beni ne kadar çok sevdiğini biliyorum… Bana hayatta her şeyden daha fazla değer verdiğini, başımın her sıkıştığında yanımda olacağını, uzaktan uzağa beni takip edip, en ihtiyacım olduğunda başımı okşayacağını da… Seni kırmaktan bunca korkarken, nasıl oluyor da zaman zaman üzebiliyorum, aklım almıyor. Senin o bana karşı beslediğin, akıl almaz sabra güveniyorum belki de…

Sana dair bildiğim çok şey var aslında. Beni nasıl büyüttüğünü, nasıl gözlerden, dillerden sakındığını, hasta olduğumda, canım acıdığında nasıl içinin titrediğini… Zaman ne çabuk geçiyor değil mi anneciğim. Bak büyüdüm işte. Çocuksu görüntüm yıllarla birlikte yerini yetişkin bir yüze, yetişkin bir bedene bıraktı. Ama içimdeki çocuk hala senin elinden tutmak için can atıyor…

Biliyor musun; o içimdeki çocuğu boğup öldürmeye çalışıyor sanki hayat bazen. Zaman zaman hayatın oksijenimi tüketmek istediğini, ormanlarımı yakıp tükettiğini, ırmaklarımın yolunu çevirip benden uzaklaştırdığını görüyorum… Ama hayat bilmiyor ki, ben yaşam özümü senden almışım, alıyorum ve inşallah daha uzun yıllar da alacağım… Hayat ve bu hayatın benden almak istediklerinin kaynağı sende, bilmiyorlar… Ve o kaynak sen - ben, olduğumuz sürece tükenmeyecek, biliyorum…
Benimle her zaman gurur duyduğunu, hatta bunu yaparken becerilerimi abarttığını, hatalarımda bile bana toz kondurmadığını, daima kol kanat gerdiğini unutmama imkan yok elbette… Bu yüzden seninle ayakta kalıyorum. Benim dertlerime benden daha çok dertlenmen de yükümü hafifletiyor.

Bazen büyüdüğümü fark edeceksin diye de korkuyorum… Belki de bütün şımarıklığım, çocuksu kaprislerim hep bu yüzden. Sen beni hep çocuk bil ve kolunu kanadını eksik etme diye… Çünkü büyürken; ölürken bile sana ihtiyacım olduğunu, olacağını da biliyorum…
Neler yaşadık be anneciğim: Acılar, mutluluklar, ayrılıklar, kavuşmalar… Sen hep yanımdaydın. Özgür yetiştirdin beni, kendi ayaklarımın üzerinde durmam için hep yüreklendirdin. Bense en yürekli göründüğüm anda bile, senin sevgine, ilgine, şefkatine ve sabrına tutsak kalmak istedim. Bu tutsaklık benim hayatın zorluklarına karşı gelebilmem için en büyük özgürlüğüm oldu çünkü…

İnsan sevdiğinin değerini ancak mahrum kalınca anlarmış… Bense senin sevginden mahrum kalmaya dayanamayacağımı biliyorum. Biliyorum ve değerini her zaman bildiğimi tüm dünyaya haykırmak istiyorum. O yüzden de sana benimle birlikte, upuzun ve mutlu bir ömür diliyorum.
 "Seni çok seviyorum"...

Anneler günün kutlu olsun.

Hep benimle kal…

SABAH AKDENİZ’DEN ALINMIŞTIR

Yayın Tarihi
14.05.2009
Bu makale 5918 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!