Antalya’da bir Bedesten…

Dün Antalya- Isparta Yolu üzerinde Vezirhan Çarşı kapılarını yerli ve yabancı misafirlerine açtı…

Proje gerçekten çok heyecan verici… O bir minik “Kapalıçarşı”... Kapalıçarşı deyince burnuma yine İstanbul kokusu geliyor. Ne yapayım? Burada yaşıyorum, bu şehri çok seviyorum ama kanımda da İstanbul dolaşıyor…

Ah Kapalıçarşı ahhh! Nuruosmaniye, Mercan ve Beyazıt arasında yer alan Kapalıçarşı’m… 64 cadde ve sokağı, iki bedesteni, 16 hanı, 22 kapısı ve yaklaşık 3600 dükkanı ile dünyanın en eski ve en büyük alışveriş merkezi... Şimdi bir minyatürü de burada, Antalya’da. İşte bu yüzden heyecan verici…

17’si kapalı olmak üzere toplam 30 dönüm arazi üzerine kurulu, 2 katlı Vezirhan Çarşı, 500 dükkandan oluşuyor. Osmanlı ve Selçuklu mimarisiyle harmanlanan “Bizim Kapalıçarşı”mız, havalimanına 3, şehir merkezine 15 kilometre mesafede yer alıyor. Hem oteller bölgesi, hem de Antalya’da yaşayanlar için ulaşım açısından çok stratejik noktada… Dış ve iç mimari görünümünün yanı sıra, ticari anlayışıyla da eski Osmanlı çarşılarından hiçbir şekilde eksik görünmüyor. Yüzyıllar önce Osmanlı’da Bedesten içindeki işletmeler nasılsa, buradaki işletmeler de aynı kimlikte… İşletme önlerindeki tezgahların yapısından, bu tezgahlarda ve raflarda yer alacak ürünlere kadar her ayrıntı eskiye sadık kalınarak hazırlanmış. Mutlaka gitmeli ve görmelisiniz…

Vezirhan Çarşı, bununla da kalmıyor, çok büyük bir restoran ve şarap mahzenine sahip. 1000 kişiye hizmet verecek kapasitede restaurant ve dev şarap mahzenleri belki de Türkiye’de bir ilk niteliğinde...

Vezirhan Kapalı Çarşı’da baharattan tekstile, otantik ve hediyelik eşyalara, ayakkabı ve çantadan aksesuar ve kozmetiğe, bijuteriden cam eşyaya kadar, birçok ürün bir arada bulunuyor. Çarşı zanaatkarların katkısıyla daha da renklenmiş… Cam ustaları, bakırcılar, daha birçok unutulmaya yüz tutmuş kültürümüzün sanatçıları oradalar. Sadece onlarla yeniden merhabalaşmak için bile gitmeye değer.

Açılış günü bir çok sivil toplum örgütünden yetkilileri de orada gördüm. Projeye destek veriyorlardı. Belli ki onlar da Antalya ekonomisine de büyük katkı sağlayacak bu özel projeye Antalyalı sahip çıkıyor, çıkacak…

Osmanlı çarşı kültürünün özlenen ürün yelpazesini, yine özlenen esnaf kalitesiyle, saygı, sevgi ve güven içinde bütünleştiğini Vezirhan’da görmek, burnumda bir İstanbul kokusu bıraktı işte…

Ben de oturup yazmaya, hissettiklerimi paylaşmaya karar verdim.

Sevgiyle kalın…

SABAH AKDENİZ’DEN ALINMIŞTIR