46. Altın Portakal Film Festivali 10 – 17 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Çoktan afişleri şehrin her bir köşesinde yerini aldı. Ama ne yalan söyleyeyim, o afişleri ilk gördüğümde resmen korktum. Hepiniz görmüşsünüzdür zaten görmemenize de imkan yok… Bir göz ki, sormayın… Allah hepimizi kem gözlerden saklasın…
Sanırım “portakal”ı anlatmak amacıyla turuncuya dönüştürülmüş bir göz rengi. Ama o kadar yakın çekim kullanılmış ki, insanın içi bir tuhaf oluyor gördüğünde. Yani Altın Portakal’da gözümüz var arkadaşlar. Kem gözü olanları vicdanıyla baş başa bırakıyorum (!) Neyse, neticede başarılı mı? Bence değil ama amacına ulaşmış mı? Evet, ulaşmış. Baksanıza bir paragraftır o gözü ve afişi anlatıyorum…
Festivale gelince… Maliyet yarıya düşürülmüş ve Avrasya Film Festivali de amacına ulaşmadığı gerekçesiyle kaldırılmış… umarım gerçekten iyi bir araştırma ve inceleme sonunda bu neticeye varılmıştır. Zira be uluslararası platformda bu tür festivallerin ülke ve Antalya tanıtımında ciddi katkı sağlayabileceği inancındayım… Kaldırılmasına üzüldüğümü belirtmek zorundayım.
Festivale 16 film katılıyormuş ve en iyi film, en iyi ilk film, en iyi yönetmen, en iyi senaryo, en iyi görüntü yönetmeni, en iyi müzik, en iyi kadın oyuncu, en iyi erkek oyuncu, en iyi yardımcı kadın oyuncu, en iyi yardımcı erkek oyuncu, en iyi kurgu, en iyi sanat yönetmeni, Behlül Dal jüri özel ödülü, Dr. Avni Tolunay jüri özel ödülü kategorilerinde yarışacaklarmış… Hayırlı olsun diyor, tüm yarışacak filmlere başarılar diliyorum…
Altın Portakal Fil Festivali bir süredir (geçmiş yönetim zamanında) eleştiriler alıyordu. Halktan koptuğu, uluslar arası boyuta ulaştırırken tamamen kentin elinden kayıp gittiği, festivali düzenleyenler, kategoriler, katılan filmler, jüri üyeleri, ödüllerin şekilleri, organizasyonlar, yerel basının işin mümkün olduğunca dışında tutulmaya çalışılması…vs…vs…
Eleştiriler hangi oranda ve ne derecede yerli yerindeydi bilmiyorum. Bana soracak olursanız tek kelime söyleyebilirim: Konuşuluyordu. Evet, eleştiri ya da övgü, ne olursa olsun gündeme oturuyor ve uzun süre konuşuluyor, tartışılıyordu… Ve yine de belirtmek isterim, kim ne derse desin, ciddi emek sarf ediliyordu ve Antalya için ciddi reklam oluyordu.
Sanıyorum bu yılki halinde tüm bu eleştiriler, yorumlar ve serzenişler dikkate alınmıştır ve bu çerçevede yeni bir şekil almıştır. Ve umuyorum ki, 46. Altın Portakal Film Festivali, geçmiş yıllarda olduğu gibi çok konuşulan, tartışılan (ama bu kez beğeniyle) bir süreç geçirir ve verilen emekler yerini bulur…
Merakla bekliyorum ve film gösterilerinde, ödül töreninde buluşmak üzere sevgiyle kalın diyorum…
SABAH AKDENİZ’DEN ALINMIŞTIR