Yine diziliyoruz…

Eylül geldi, her kanalda diziler birer birer başlıyor. Kimi yeni sezona kaldığı yerden devam ediyor, kimi seyircinin karşısına ilk defa çıkmaya hazırlanıyor…

Ben bu kez diziler için televizyonun karşısına dizilmek istemiyorum. Kendi kendime karar verdim; bu yıl, dizilerin kölesi olmayacağım. Olmayıp neler yapacağım size madde madde sıralamak istiyorum:

- Her şeyden önce akşamlarımı programlarken, hiçbir dizinin etkisi altında kalmadan, kendi hür irademle karar vereceğim.

- “Aşk-ı Memnu’da Behlül ile Bihter’i kim yakalamış?” kafa yormayacağım.

- Çok şükür, “Binbir Gece Masalı” zaten bitti, Şehrazat’ın gurur diye yaptığı saçmalıklar yüzünden sinirlerim oynamayacak.

- Hanımın Çiftliği, Babamın Kızları, Amcamın Torunları diye her kanalda benzer senaryolara takılıp kalmayacağım.

- Benim gibi dizi izlemeyi reddeden arkadaşlarımla dilediğimce vakit geçireceğim.

- Muhtemelen dost sohbetlerinde bir gözüm, bir kulağım dizide olmayacak. Farklı konularda konuşma fırsatı bulacağım.

- Başka hayatların tartışmalarına katılmayacağım (“Sen olsaydın 150.000 dolar için şunu yapar mıydın?” gibi)…

- Dizi karakterlerini gerçek insanlar gibi kabullenip toplumsal figürlere dönüştüren tutkulu seyircilerden olmayacağım

- Bol acılı, efkar ve hicran dolu cümlelerin havada uçuştuğu filmlerle büyümüş olabiliriz ama ben yine de abartma şampiyonu bazı oyuncularımıza maalesef daha fazla katlanmayacağım.

Bu arada sizler birer dizi müdavimi olabilirsiniz, hatta yayın saati değişsin, izleyemiyorum diye kanallara e-posta yazıyor da olabilirsiniz, tercihinize saygım sonsuz. Ama ben artık dayanamıyorum, vaktim zaten az benim, bütün gün koşuşturup duruyorum, açıkçası dizilerin karşısında geçen vaktime acıyorum. Bu da benim fikrim, saygı duyulacağını umuyorum…

Dizi çılgınlığına toplumun her kesiminin ölesiye katılmasına da bir anlam veremiyorum. Haydi, anne babalar neyse de, mini mini yavruların oturup dizi seyretmesini anlayamıyorum. O çocuk için kitap okumak, oyun oynamak, ne bileyim belgesel seyretmek daha faydalı değil mi? Bazı annelerin çocuk yetiştirme şekline hayranım. Evlerinde çok az televizyon seyrediliyor. Müzik dinliyorlar, kitap okuyorlar, oyun oynuyorlar, birlikte vakit geçiriyorlar.

Bana çok eğlenceli bir yaşam tarzı gibi geliyor. Siz ne dersiniz?

Sevgiyle kalın…

SABAH AKDENİZ’DEN ALINMIŞTIR

 

Yayın Tarihi
07.09.2009
Bu makale 6310 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!