Duygusal Olgunluk Seviyeni Keşfet
Aşağıdaki cümleleri dikkatle oku. Her biri için kendini ne kadar yakın hissediyorsan, o puanı ver.
1 = Hiç katılmıyorum | 2 = Az katılıyorum | 3 = Kısmen katılıyorum | 4 = Katılıyorum | 5 = Tamamen katılıyorum
1. Duygularımı fark edebiliyor ve ne hissettiğimi net bir şekilde tanımlayabiliyorum.
2. Öfke, üzüntü, hayal kırıklığı gibi zor duygularla baş edebilecek sağlıklı yollarım var.
3. Tartışma ya da çatışma anlarında savunmaya geçmeden karşı tarafı da anlamaya çalışırım.
4. Birini kırdığımda sorumluluk alır, özür diler ve telafi etmeye çalışırım.
5. Hayır demekte zorlanmam; sınırlarımı açık ve saygılı şekilde belirtebilirim.
6. Duygularımın beni değil, benim duygularımı yönlendirdiğim anlar çoğunluktadır.
7. Başkalarının duygularını anlamaya çalışır, empati kurmaya özen gösteririm.
8. Zorlayıcı bir durumla karşılaştığımda paniğe kapılmadan çözüm üretmeye çalışırım.
Toplam Puan: … / 40
Değerlendirme: Duygusal Olgunluk Seviyen Ne Diyor?
• 32 – 40 puan: Duygusal Olarak Güçlü ve Dengelisin!
Duygularını tanıyor, yönetiyor ve ilişkilerini güvenli bir şekilde sürdürebiliyorsun. Bu hem kendinle hem de çevrenle sağlıklı bağlar kurduğunun bir göstergesi.
• 24 – 31 puan: Olgunluk Yolundasın, Güçlü Bir Potansiyelin Var.
Birçok beceri sende mevcut ama zaman zaman zorlandığın alanlar olabilir. Farkındalığın gelişmiş. Üzerine gittikçe daha da güçleneceksin.
• 16 – 23 puan: Gelişim Alanların Belirgin, Ama Başlangıç Noktan Güçlü.
Bazı duygusal tepkilerini daha iyi yönetmeyi öğrenmeye ihtiyacın olabilir. Kendini tanımaya devam et, gerekirse destek almayı düşün. Bu bir yolculuk.
• 8 – 15 puan: Duygusal Olgunlukta Zorluklar Yaşıyor Olabilirsin.
Duygularını bastırıyor, yanlış ifade ediyor veya zor durumlarla baş etmekte güçlük çekiyor olabilirsin. Bu, değişemez olduğun anlamına gelmez. Küçük adımlarla çok şey değişebilir.
Not: Bu test bir teşhis aracı değildir. Ama sana ayna tutabilir. Her cevap, kendinle kurduğun bağın bir parçası. Unutma, duygusal olgunluk bir hedef değil, bir süreçtir.
xxx
Hayatta güçlü olmak deyince akla genelde dış dünyaya karşı sert durmak gelir… Oysa asıl güç, iç dünyamızla barış içinde yaşamaktan geçer. İşte bu barışın adı: duygusal olgunluk.
Duygusal olgunluk; ne hissettiğimizi anlayabilmek, duygularımıza yön verebilmek, başkalarının duygularına saygı gösterebilmek demektir. Kulağa basit geliyor olabilir ama aslında oldukça derin bir beceridir bu. Ve ne yazık ki bir gecede kazanılmaz. Tıpkı bir ağacın yavaş yavaş büyümesi gibi, duygusal olgunluk da zamanla, deneyimle, düşe kalka gelişir.
Peki duygusal olgun bir insan neler yapabilir?
En başta empati kurar. Karşısındakini gerçekten dinler, anlamaya çalışır. “Ben olsam ne hissederdim?” değil, “O bu durumda ne hissediyor olabilir?” diye sorar kendine.
Duygularını tanır ve yönetir. Ne zaman öfkelendiğini, ne zaman kırıldığını bilir. Duygularını bastırmaz ama onlara kapılıp da savrulmaz. Tepkilerini kontrol edebilir.
Esnektir. Fikirleri değişebilir, “Ben böyleyim” diye diretmez. Gerekirse geri adım atar, bazen susar, bazen dinler.
Sağlıklı ilişkiler kurar. Sevdiği insanlara güven verir, güven bekler. Kırıldığında bunu açıkça dile getirir, kırdığında ise sorumluluk alır. Özür dilemeyi de bilir, affetmeyi de.
Sorumludur. Yaptıklarının sonuçlarını düşünür. Başkasını incittiğinde fark eder, telafi etmek için çaba gösterir.
Sınır koymayı bilir. Her “hayır” bir bencillik değildir. Kendini korumak için hayır der, başkalarının da sınırlarına saygı gösterir.
Çatışmalardan kaçmaz ama körüklemez de. Sorunları halının altına süpürmek yerine, çözmeye çalışır. Tartışmanın içinde kalabilir ama saygıyı asla kaybetmez.
Ve en önemlisi; zor zamanlardan kaçmaz. Zorluklarla yüzleşir, mücadele eder. Elinden geleni yapar, pes etmeden ayağa kalkar.
Tüm bunlar kulağa çok “olması gereken” gibi geliyor, değil mi? Ama ne yazık ki birçok yetişkin bile bu becerilerle donanmış değil. Çünkü duygusal olgunluk, yaşla değil, farkındalıkla gelişiyor. 30 yaşında bir çocuk ya da 20 yaşında bir bilge olabilirsiniz…
Çocuklukta atılan temeller, ergenlikteki dönüşümler, yaşadığımız ilişkiler, gördüğümüz örnekler… Hepsi bu yolculuğun birer parçası. Bazılarımız kolay öğreniyor, bazılarımız yıllarca aynı duvara toslayarak öğreniyor.
Duygusal olarak olgunlaşamamış insanlar, ne yazık ki ilişkilerde en çok yorulan, en çok yoran oluyor. Duygularını tanıyamıyorlar, kendilerini ifade edemiyorlar, kırıldıklarında bağırıyor, sevdiklerinde sustukları için yanlış anlaşılıyorlar. Kimi zaman öfkeyle patlıyor, kimi zaman kabuklarına çekilip susmayı seçiyorlar.
Oysa duygusal olgunluk, hayatla başa çıkma rehberimizdir. Bir nevi iç pusulamız. Bu pusulayı güçlendirdiğimizde, kendimizi daha iyi anlar, insanlarla daha sağlıklı ilişkiler kurarız. Kırıldığımızda ne yapacağımızı, kırdığımızda nasıl telafi edeceğimizi biliriz.
Son söz mü?
Duygusal olgunluk; diploması olmayan ama en çok işe yarayan “hayat becerisi”dir. Geliştirmek için hiçbir zaman geç değil. Başlamak içinse en uygun zaman: şimdi.
xxx
KENDİNE SORULAR
Aşağıdaki sorular üzerinde biraz dur ve içtenlikle kendine cevap ver:
• Duygularımı gerçekten tanıyor muyum? Ne zaman, ne hissettiğimi anlayabiliyor muyum?
• Öfkelendiğimde ya da kırıldığımda nasıl tepki veriyorum?
• Başkasının duygularını anlamaya çalışıyor muyum, yoksa sadece kendi bakış açıma mı saplanıyorum?
• Hayatımdaki insanlarla ilişkilerim güvenli ve dengeli mi?
• Hatalarımın sorumluluğunu alabiliyor muyum, yoksa bahanelerin arkasına mı saklanıyorum?
• Hayır demekte zorlandığım durumlar oluyor mu? Sınırlarımı net şekilde koyabiliyor muyum?
• Bir çatışma yaşandığında çözüm arayışına mı girerim, yoksa sessizce uzaklaşır ya da öfkeyle saldırır mıyım?
• Zor zamanlarda ayakta kalabiliyor muyum, yoksa duygusal olarak dağılıp kapanıyor muyum?
Bu soruların her biri, seni duygusal olgunluğun yollarına yaklaştırabilir. Cevapların sende kalsın, ama yolculuğa devam etmeyi unutma.