EĞİTİMCİ GÖZÜYLE

Derin çalışma içine girdiğimiz anlar, yüceldiğimiz anlardır!

1982 yılında dünyaya gelen Cal Newport Georgetown üniversitesi doçenti ve altı kişisel gelişim kitabının yazarıdır.

Ve Carl Newport, derin çalışma için “Dikkatin dağılmadığı ve tam konsantrasyonun sağlandığı anlarda zihinsel yeteneklerin son sınırına kadar kullanılmasıyla gerçekleşen profesyonel çalışmalardır” tanımını getirir.

Üzerinden yüzlerce yıl geçse de dünyada unutulmayan eserler listesine giren kitaplar, bestelenen müzikler, şiirler, sanatsal ürünler, patentli buluşların anı olan “aha anları” ve sporda kırılan rekorlar hep derin çalışma sayesindedir.

Derin çalışma süresince bedensel, ruhsal ve zihinsel konsantrasyonun sağlanması uzun süreli üzerinde çalışılmış olması gerekiyor. 

Derin çalışmanın zıttı ise yüzeysel çalışmadır.

Yani üzerinde çalıştığın işe kendini fazla vermeden ortalama bir konsantrasyon ya da kısmen dağınık bir zihin ile çoğunluk insan yüzeysel çalışma içerisindedir. Sanal ortamda insanlar her gün sıradan ilgilenmeler ve konunun derinliğini tam kavramadan yüzeysel bilgilenmeler içindedirler.       

Sorgulanmayan, araştırılmayan ve üzerinde sistematik düşünme yapılmayan bilgiler yüzeysel çalışma ile edinilirler.

Bazen kitap okurken içimizden geçen farklı düşünceler nedeniyle okuduğumuz kısımla ilgili hiçbir şeyi anlamadığımızın bile farkına varmadan robotik bir okuma içinde oluruz.

Derin çalışmak derin okumak gerektirir. Yani okuduğumuz konuya tam odaklanma gerektirir. Okuma anında dış dünyadan ve kendimizden uzaklaşmamız gerekir.

Pozitif Psikoloji ve Akış

Macar Psikolog Mihaly Csikszentmihaly’e göre akış, motivasyonun tamamen bir noktada toplanmış olmasıdır.

 Akış, kişinin yapıyor olduğu şeye tamamen dikkatini vermesi ile oluşan bir durumdur.

Macar Psikolog, akış kavramını tanımlarken, özellikle üzerinde çalıştığı bir işi yaparken kendini tümüyle ona kaptıran adeta yemeden, içmeden ve uykudan kesilen sanatçıların halini gözlemlerken fark etmiş ve böyle bir isim koymaya karar vermiş

Akış Anı, Sevinç Anıdır!

Kişi akış anında kendi duyguları da dahil olmak üzere hiçbir şeyden etkilenmeden, üzerinde çalıştığı konuya yoğun biçimde odaklandığı anlarda kendinden geçer, dünyadan sıyrılır ve sevinç hisseder.

Bu sevinç anı aslında kaygıların, pişmanlıkların, iç ve dış etkilerden dolayı yaşanan olumsuz duygulardan sıyrılma anıdır; öğrenme anıdır. Öğrenme ve eser üretme mutluluk nedenidir.

Derin Çalışma ile Sağlanan Akışa Kendimizi Nasıl Kaptıracağız?

İlk önce gerekli olan çalışma mekanımızın çalışmaya uygun olmasıdır.

“Nasıl bir mekan?” sorusu kişiye göre değişir. Tarih boyunca en önemli eserlerini üretenlerin birbirinden oldukça farklı mekanlarda yoğunlaşabildiklerini görüyoruz.

 Carl G Jung, elektriği bile olmayan bir köy evinden kendisine bir soyutlanmış mekan yaptı ve Analitik Psikolojini kurucu metinleri olan o kitabını yazdı. Kitabın adı “Red Book”;

Qentin Tarantıno, odasına kapanıp bilgisayar bile kullanmadan senaryolarını kaleme aldı. Kitabın adı “Pulp Fiction”

JK. Rowlıng evinin dışında “Harry Potter’”ı tamamlayana kadar  İskoçya’da beş yıldızlı bir otel odası kiraladı ve o odadan çıkmadı.

Ancak illaki dağa, köye gitmeye veya otel odasına kapanmaya da gerek yoktur. Evinizin bir odası, çalışma odanız dış etkilerin olmadığı yerler, size göre iyi bir derin çalışma mekanı olabilir.

Derin Çalışma İçin Ne Kadar Zaman Ayrılmalıdır?

Derin çalışmaya yönelik, tıpkı mekan gibi zamanda kişiye göre değişir. Şu ana kadar hiçbir dönem derin çalışma içerisine girmemiş, bir şiir roman, bir öykü, müzik, resim, spor alanlarında sistemli bir çalışma içerisine girmemiş olanların önce bir plan program yapması gerekir.

 Ör: haftada bir gün, birkaç gün sabah kalktıktan sonra veya yatmadan önce periyodik kısa süreli çalışmalar işin başında zor da gelse bir alıştırma denemeleri içine girilmelidir. 

Konuyla ilgili detaylı araştırmalar, derin çalışmaya yeni başlayanların en fazla günde bir saat çalışabildiklerini göstermiştir. Bu konuda oldukça ustalaşanların en fazla dört saat civarında konsantrasyonunu bozmadan derin çalışabildiklerini göstermiştir.

Unutmayalım ki zorlanma olmadan, değişim olmaz.

            Değişim çaba gerektirir; irade gerektirir; sistemli çalışma gerektirir.

Derin Çalışma Kuralları Nelerdir?

Kimimizin görsel, kimimizin işitsel yönü, kimimizin hisleri daha güçlüdür. Kimi insanlar için her yön birbirine yakın orandadır.

Kimi insan “çalışma müzikleri”  ile çok daha iyi odaklanırken, kimimiz en ufak bir sesten olumsuz etkilenebiliriz. Kimimiz doğa ile iç içe iken, kimimiz ise kapalı mekanlarda daha verimli çalışabilir.

Ancak herkes için dikkat dağıtıcı olan cep telefonları, TV, internet sınırlaması ve bir kullanım disiplini gereklidir.

Derin Çalışmaya Başlamak İçin Motivasyon Kaynağı Gerektirebilir.

Motivasyon kaynakları da tıpkı bir mekan gibi, zaman gibi kişiye göre değişebilir. Kendimize göre oluşturacağımız motivasyon kaynakları olarak telkin cümlelerimiz ve bazı ritüeller faydalı olur.

 Çalışmaya başlamadan önce diyafram nefesi almak, hafif egzersizler yapmak, çalışma ortamının düzenlenmesi, bir duş almamız, çalışma öncesi kısa bir dinlenme süresi, bir yürüyüş ve çalışmaya başlamadan önce kendimize bir kahve yapmamız, kendimiz için geliştirdiğimiz ritüellerimiz olabilir. Tüm bu kaynakların tetikleyici etkisi olacaktır.

 Derin çalışma öncesi, düşüncelerden arınma, olumlu duruş, olumlu sözler ve konuyla ilgili çalışma öncesi o ana kadar olan bilgilerin akla getirilmesi, üzerinde düşünülmesi, toparlanma süresi telkin süresi motivasyon sağlayacaktır.

 Başarılı olamama kaygısı tamamen yok olurken “sonuç ne olursa olsun çalışma sürecinin verimli olması önemlidir” demek daha faydalı olacaktır.

Derin çalışma için kendimize uygun mekan, zaman, çalışma ortamının düzenlenmesi ve tetikleyen, motive eden ritüellerden bahsettim. Derin çalışmanın anlamının ve gereğinin anlaşılması önemlidir.

Derin Çalışmaya Ne Gerek Vardır?

İnsan hayatının anlam bulması, onun ait olma ihtiyacının karşılanması, önce kendisine ve sonra çevresine faydalı olabilecek çalışmaları amaç edinmesi, kendi özgür iradesi ile baş rolünü oynadığı kendi hikayesini yazması ve  kozasından çıkarak hayata bir bütünsellik içinde bakması yani aşkınlık içinde olması ile mümkündür.

Hayatın anlam bulması, aidiyet, amaç, kendi yaşam tarzımızın oluşturulması yani başaktör olacağımız hikayemizi yazmamız ve aşkınlığımız sayesinde gerçekleşecektir.

Derin Çalışma, Hayatımıza Anlam Katacak ve Bizi Yüceltecektir!

Ortalama ve sıradan insanlar bu dünyadan göçtükten birkaç nesil sonra bu dünyaya hiç gelmemiş gibi unutulup gideceklerdir.

200 bin yıllık insanlık tarihinde 30 binyıl öncesinden günümüze kadar gelen mağara duvarlarına çoğunlukla av hayvan resimlerini yapanlar el izlerini bir imza olarak bırakırlar. Bu el izi onları ölümlerinden sonrada anılmak ve var olmak isteğini ortaya koyar.

Derin çalışmalarınız sayesinde hayatımızın daha anlamlı hale gelmesi bizi mutlu edecek ve eserlerimiz hayata attığımız bir imza olarak hep kalacak ve bizi yaşatmaya devam ederken, insanlığa bir fayda sağlamış olmanın mutluluğunu da yaşamış olacağız.

Özetle derin çalışma anlarımız akış içine girdiğimiz, sevinç duyduğumuz ve yüceldiğimiz anlardır.  Hakkı Güleç

Yayın Tarihi
19.10.2021
Bu makale 1775 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!