EĞİTİMCİ GÖZÜYLE

Sefaletin adı şatafat!

Dünyanın en uzun gökdeleni, en fazla yıldızlı oteli, en lüks sarayları en hızlı ve en lüks araçlar, uçaklar Dubai, Katar, Kuveyt ve Bahreyn gibi ülkelerdedir.

En büyük, en zengin görünümlü yapılar onların görgü ve akıl sefaletinin imzası gibidir adeta.

 

Bu ülke yöneticileri şatafatlı olmak, itibarlı olmaktır.

Onlar maddi zenginliklerini en görgüsüz nasıl kullanılırsa öyle kullanmaktalar.

Onca maddi zenginliğin için de kabalık, hoyratlık ve az gelişmişlik her yerden sırıtır.

 

Gelişmiş, çağdaş, demokratik ülkelerde ise bilim, sanat, felsefe, teknoloji, araştırma, patentli buluşlar insan hakları, adalet gibi konular öne çıkarlar.

 Orta çağcı kafaların şatafatı “itibar” görmesi eşyanın tabiatına uygundur. Çünkü çatafat, orta çağa özgüdür; orta çağ gerçekliğidir

 

Yeni çağ gerçekliği ise, bilim sanat felsefedir, aydınlanmadır. Bunu onlara anlatabilir misiniz? Zor biraz…

 

Günümüzde şatafat, şamata; sefaletin ve az gelişmişliğin sonucudur.

 Sadelik, sessizlik ve mütevazılık da aklın görgünün bilgeliğin gelişmişliğin sonucudur ve itibarlı olmanın nedenidir.

 

Albert Einstein ve hazin tablo

"Tarımı ihmal eden ülke, intihar ediyor demektir.

Gelişmiş bir ülkenin semalarında ne kadar çok uçağın uçtuğu değil, ne kadar çok arının uçtuğu önemlidir. Eğer arılar ölürse sonraki yıllarda insanlar da ölür." Albert Einstein

 

Alman bilim adamı Einstein ülkemizi görseydi küresel şirketlerin isteği doğrultusunda bitirilen tarımı ve işbirlikçi ekipleri eliyle bir ülkenin nasıl fakirleştiğine şahit olacaktı...

Tüm varlıklarının haraç mezat satılacağını görecekti.

Liyakati çalışmayı üretmeyi mahkum ederek vasatı yüceltenlerin

 sömürge ülke haline dönüşünün hazin tablosuna şahit olacaktı. Bizler bu hazin tablonun içindeyiz ve film henüz devam ediyor…

 

Bugünleri görselerdi sizce ne düşünürlerdi?

İslamiyet'i yayan Hz Muhammed,

Hıristiyan İsa peygamber,

Musevi Yahudi Musa peygamber

Kapitalizmin babası Adam Smith,

Komünist Manifestoyu yazan F. Engels, K Marks,

SSCB’yi kuran, Lenin

TC kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk

...Vb

Ve onlar gibi tarihe damga vurmuş önderler bugünleri ve eserlerini görselerdi ne derler ne düşünürlerdi?

 Ancak hayatın gerçeği değişmek ve dönüşmek  değil midir?

 

Batıcı olmak doğucu olmak ve toplumların çelişkisi

 

Bulundukları dönemin karanlıklarını sorgulatan filozoflar özgür düşünenler, itaat kültürü sayesinde var olan güç sahiplerinin öfkesini çekmiş ve statükoya zihnen ve ruhen teslim olmuş halk tarafından da dışlanmışlardır.

 

Ve kendi filozoflarını sanatçılarını bilim adamlarını bulundukları dönemde dışlayanlar cezalandıranlar yüzlerce yıl sonra tarihleri ile yüzleşmek yerine gelişim sağlayanlarla övünerek, kendilerine pay çıkartmaktalar.


Sadece İslam dünyasında değil dünyanın her yerinde statükoyu rahatsız edenler itaat kültürünü sorgulayanlar ötekileştirilmişler "dinsiz, deli, hain, kışkırtıcı" ilan edilmişler; idam edilmiş sürülmüş ve hapsedilmişlerdir.

 

Batıda Sokrates’in idam edilip yüzlerce yıl sonra ondan kendilerine pay çıkartanlar gibi bugün “8.  Ve 13. Yüzyıl arası geçen beş yüz yılı “İslam’ın altın çağı” diyerek kendilerine övünç payı çıkartanlar  o dönem o düşünürlerin ne kadar dışlandığını bilmezler mi?

 

 İslam’a altın çağı yaşatanlar da kendilerinden ortama bin yıl önce yaşamış batılı filozofların bilim adamlarının eserleri sayesinde gelişmişler ve onlarda ortama beş yüz yıl sonra yine eserlerinden faydalanan Avrupa sanayi devrimine giden aydınlanma dönemine katkı sağlamışlardır.  

İslam ve Türk aydınları binyıl öncesine ait batıdan aldıkları sayesinde ürettikleri eserlerinden yine beş yüz yıl sonra batı yararlanmıştır.

Aslına bakarsak 2400 yıl öncesi batılı Antik Yunan medeniyeti de 5000 bin yıl öncesi doğulu Sümer uygarlığından etkilenmişlerdir.

 

 Gazi Mustafa Kemal  aklı bilimi öne çıkartırken evrensel değerler için batıyı işaret etmiştir. Amaç “batı yanlısı” “batıcı olmak” değil baş yüz yıl geri kalmış topluma çağ atlatmak Osmanlının ıskaladığı 1. Sanayi devriminden sonra 2. Sanayi devrimini yakalamak ve geçmek…

 

İşin özeti sanatın bilimin felsefenin doğusu batısı yoktur bu birinci konu ikincisi ileri götüren insanlıkta köklü değişimler yaratanlar kendi dönemlerinde zulüm görmüşler sonraki dönem ise aynı bölge toplumları geçmişte idam edilen filozoflarından kıvanç payı çıkartmışlardır.


 

Yayın Tarihi
13.12.2021
Bu makale 1765 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!