“Allah sevgisi ve Allah Korkusu” konusunda ne düşündüğümüzü ifade etmek adına “sevgi” ve “korku” kavramlarını insan ilişkileri üzerinden değerlendirmekte fayda var.
İnsan ilişkilerinde iki temel yaklaşımdan biri “korku ve denetim kültürü” diğeri “sevgi ve değerler kültürü”
Dış Denetim, Korku Kültürünün bir Sonucudur
İnsan ilişkilerinde korku kültürü, denetim odaklıdır. Uymayana ceza, otoriteye uyana ödül vermek ve özendirmek için rekabet ettirmek dış denetim araçlarıdır.
Dış denetimde insanın en temel özelliği olan aklı ve vicdanı devrede değildir. Aklın vicdanın olmadığı yerde sınır ve sorumluluk bilinci çok da gelişemez.
Korku ortamında yetişen birinin denetimsiz bir ortamda iradeli davranması zorlaşır ve "şeytana uydum bir kere, cezam neyse çekerim." cümleleri sık duyulur.
Korku kültürünü yücelten şark toplumlarına özgü şark kurnazlığında her türlü hilenin, yalanın, kumpasın olmasının en temel nedeni akıl ve vicdanın devre dışı olmasıdır.
Korku ortamında insani aklın yani bilge aklın yerini, biyolojik akıl alır; yani çıkarcı bencil ve kurnaz olan hayvani akıl devrededir.
Korku ile yönetilen toplumda suç oranı, uygar toplumlara göre oldukça yüksektir.
İç Denetim, Sevgi ve Değerler Kültürünün bir Sonucudur.
İç denetimli insan, insanca olmayı önemser kendisine yakışmayan davranışlarda bulunmaz.
İnançlarımız, Korku ve Sevgi
"Allah’ın varlığına inanıyorum" diyen için "kuluna şah damarından daha yakın yaratan"
kulunun vicdanına ve aklına ipotek koymaz.
Ancak kendinden menkul ticarileşmiş çoğu kripto orta çağcı şeyhler korku ve denetim ile müritlerinin iradelerine ipotek koyarlar; bu yapılarda ilişkiler, insanın, insana itaat ve biat etmesi üzerine kurulur.
Rehber kitabın birçok yerinde "düşünün bir kere" ifadesi ve "bilenle bilmeyen bir olur mu?" "dinde zorlama yoktur" "senin dinin sana benim dinim bana" ifadeleri hoş görüyü ortaya koyar.
Allah Sevgisi ve Anadolu Erenler Kültürü
Anadolu coğrafyasının kadim kültürü korku değil, sevgi ve hoşgörü üzerinedir.
Duygularımız, Psikolojimiz ve Aklımız
Sevgi ortamı, rahatlığın ve sakinliğin ortamıdır.
Zihinsel verim sağlamak için sakin ortama ihtiyaç vardır.
Korku, kaygı, öfke, kin ve nefret ortamı stres nedenidir. Bu ortamdan iyilik çıkmaz.
Batılıların "aha anı" dediği patentli buluş anları insanın en rahat, sakin ve de en huzurlu anlarıdır.
Huzuru sağlayan ise korku değil, sevgidir.