İnsan

Bilimin ve teknolojinin gelişmelerini dizimizin üzerinden takip ettiğimiz bu zamanda insanoğlunun yaşantısında neler değişmekte?

Genetik biliminin muhteşem yol alışına, nano teknolojinin hızla uygulamasına, bilginin değer kazanmasına tanıklık etmenin ötesinde bir yerlerde bu gelişmeleri kendi yaşantılarımıza sokabildik mi? Merak ediyorum doğrusu. Bilimin, teknolojinin gösterdiği gelişim ve çaba bizatihi insanın kendisi için hal böyle olunca etrafında oluşup durmakta olan değişikliklerin direk etkilenmesi de doğal sonuç olmalı.

Benim beklentim olumlu yöndeki etkilenme ama hayal kırıklıklarım berdevam. Devam etmekte olan savaşlar, iç karışıklıklara teslim olmuş ülkeler, gelir dengesizliklerine dayalı ekonomik problemler, artmakta olan dünya nüfusuna yetemeyen doğal kaynaklar, çevre sorunlarının tehdit ettiği insanlık. Durum “biraz daha methet de bu tabloyu tadından yenemez hale getir” kıvamını buldu.

Neyse ki insanın tabiatı bu neviden moral bozucu söylemlere karşı formül üretmeye uygun. Hangimiz sıkıntıların, acıların yan yana olduğunu ve bunları at başı sevinçlerin, iyiliklerin takip ettiğini düşünmeyiz. Bu bir dünya realitesi iki ters kuvvet birbiri ile çatışmakta. İnsanlık kendi tarihinde hayatını kolaylaştırıcı keşifler yapıyor, teoride mutluluk ve kendini geliştirmenin yollarında felsefi bazda ilerliyor. Basit olarak düşünüyorum çok güzel iki pozitif olgu. Maalesef insanlık bu iki pozitif olgunun harmonisini bir türlü kuramıyor ve bugün de sıkıntıda.

Sağlık Bakanlığı bu yılı Obezite ile mücadele yılı ilan etti. Çok da iyi etti. Beslenme alışkanlıklarımız sağlığımızı bozarak değişiyor, yeni nesiller değişen sağlıksız beslenme düzenini öğreniyor hal böyle olunca da toplum sağlığı apaçık tehdit altında. Geçtiğimiz hafta TV kanallarında Sağlık Bakanlığında temizlik işçisi genç bir kadınının; Obezite mücadelesinden başarı ile çıkışının öyküsü paylaşıldı. Başarıya giden yolda kararlılık, sabır, fedakarlık, aile desteği ve disiplin vardı. Genç kadının anlattıkları arasında ne teknoloji, ne bilim, ne çok para harcama, ne envai türlü jimnastik metodu vardı. Herkesin yapabileceği, obezite ya da kilo problemi olanları motive edecek onlarca detayı barındıran bu tanıtım filminden çok etkilendim. Filmin bana geçirdiği bir önemli şey daha oldu; insanlığın mutlu olabilmesinin ne kadar basit yöntemlerle mümkün olabildiği.

Bilim ve teknolojiye dayanan kuvvetin elinde hayat zorlaşıyormuş hissiyatım daha da güçleniyor. Daha açık söyleyeceğim bilgi patlamasını insanlığın sıkıntılarına ve mutsuzluğuna karşı kullanabilecek ve onları bilgi ile yenebilecek insanlık ortada henüz yok.

Oysa İnsan var hem de isterse her zoru yenebilecek gücüyle…