Bir mevsim
değişikliğinin başında hayatın gerçekten yaşandığı bedenimize dönmek,
ikilemlerin kıskacından kurtulmak için de fırsatlar sunduğunu düşündürüyor
doğrusu. Herhangi bir disiplinli yaptırım, zorlama olmaksızın gündelik
yaşamın içinden geçenlerin farkında oluyorum;
Ekim ayı ayrılık
rüzgarlarını gönüllerimizde estirmeye başladı yine. Ebedi olarak ayrıldığım
aile büyüklerimle de bu ayda vedalaşmıştım. Okullara, yabancı diyarlara
gençleri bu ayda uğurlarım.
Her ayrılık sorular ve
yorumlar için açık kapı bırakır. Açık kapı hissiyatıma bayılırım ayrılığın
hüznüne neşe katabilmeye de açılan kapıdır o. Ne zaman eski
ile yeni arasında kalsam, açık kalan kapıdan geçer bir albümün sayfalarında
dolaşır gibi güzel resimlerle ayrılığın hüznüne neşe katarım.
Zaman değişti. Ayrılıklarda geride kalan
fotoğraflardan teselli aramak da çok gerilerde kaldı. Beynimin kıvrımlarında
kalan kırıntılarla romantik, nostaljik tümceler kurarak kendimi avutmayı
seviyorum. Bu açık kapılar, albüm fotoğrafları, yeni zamana uyumlanırken
avunduklarım. Ayrıl ayrıl nereye kadar durumu. Bari ben istemezsem “gidemezler”
zannıyla gözüm gibi sakladığım fotoğrafların, oyuncakların ve anıların
yerlerinde olduklarından emin olayım.
Açık kapı yeni medya, elimizde tuttuğumuz akıllı telefonlarla
bambaşka bir yere ışınlıyor beni. Odamıza gelen başka ülkelerin bambaşka
odalarından bize el sallayan, gülümseyenler, yeni hayatlarına tanık olmamıza
olanak sağlayan saniyelerle değişen yeni görüntüler…
Aslında yeni zamanda AYRILIK YOK. Benimkisi tarihe mal olan sallanan mendiller, özlem
mektuplarına bir saygı duruşu.
WhatsApp’tan mesaj ve görüntü geldi, Instagrama
fotoğraf yükle. Bütün anlar dolu. Ayrılık da yok, yalnızlık da. Bambaşka bir
bireysellik, tek ikonla ifade ettiğim duygularda yaşanan bambaşka bir
yüzeysellik. Demek ki artık “Ayrılık Ayını” da tarihe geçirme zamanındayım. Vakıa
“Ayrılık Ayını” temsilen bir ikon belirlemek iyi olacak. Bütün aşkları
tanımlayan kalp ikonu gibi bir şey bulabilir miyim ki?Yüz ikonlarını iyice gözden
geçirmeliyim. Hashtag sözlüğümü genişletmeliyim.
Hız ve yüzeysellik ile derin duygularım arasında
yaşadığım bu zamanı; itiraf ediyorum çok seviyorum. Hem eskiden getirdiklerim,
hem yeniden tecrübe ettiklerim ne şans ama…