Farkındalık

TOBB Antalya Kadın Girişimciler İcra Kurulunun da taraf olduğu Garanti Bankası Antalya Kadın Girişimci Yönetici Okulu’nda eğitimler BÜYEM Boğaziçi Üniversitesi Yaşam Boyu Eğitim Merkezinin muhteşem hocaları ile devam ediyor.

İş sahibi katılımcı kadınlar, program ilerledikçe katılımcıların girişimci ruhlarının işlerini büyütmeye, uluslar arası pazarlarda var olmaya, rekabet edebilmek için mevcut işleyişlerine ayna tutabildiklerini söylüyorlar.

Eğitimin gücünü yadsıyabilir miyiz? Hele ki insanoğlunun hem yerel, hem genel çevreden etkilendiği diğer yandan da çevreyi etkiledikleri bilgisine sahipsek.

ATSO Eğitim salonlarında eğitimler devam ederken; kadının ekonomiye kazandırılması hedefine ulaşmak için çalışanları motive edecek notlar alıyorum. Kadınlar üretmek istiyor mu? Evet. Kadınlar üretimde var mı? Evet . Kadınları destekleyen politikalar var mı? Evet/Hayır. İlk akla gelen iki soru cevaplar olumlu. Dışarıdan destek alma noktasına gelindiğinde;kadın ve girişimin gerçek hayata yansımalarının olumlu imgeler yaratmadığını ve tek cevapları içermediğinin de fark ediyorum.

İster istemez düşünüyorum: Göç yolda düzelir gelin başlayalım demek tez canlılığımızın tezahürü. Sürdürülebilir başlangıçlar için yol arayışımız devam ediyor. Eğitimlerde gelecek vizyonunda anladığım dünyayla birlikte arayışın devam ediyor olduğu. “Onlar arasınlar bulduklarından bizde yararlanırız” düşüncesi taşımayan kadınlarla aynı salonda olmak eşsiz bir deneyim. Böyle olmasaydı “vay halimize eski tasla, eski hamamda kadının ekonomisi bakımından da, ülke ekonomisi bakımından da ipotekli bir gelecek aşikar”olacaktı. Salonda olanların enerjisi arama ve gerçekleştirme yönünde akıyor

Biraz meraklı, biraz kıskanç olmaktan kendimi alamadığım metaforlar yaşıyorum. Ne alaka diye kendime de soruyorum ama 2050 lerde büyük ekonomiler arasında Brezilya’nın sayılıyor olmasına kafa yorarken kendimi bulabiliyorum. Daha düne kadar Brezilya ile tökezleyen taraflarımızla mukayese edildiğimizi göz önünde bulunduruyorum ve bunun kıskanç olmak için yeterli sebep olduğunu düşünüyorum.Ama salon bana güven veriyor gerçek ekonomide üreterek bulunan risk alan kadınlar var bu salonda.

Son 20 yılda dünyanın radikal değişiminin sadece ekonomik olmadığını da biliyoruz. Sosyal ve çevresel değişim ,buna neden olan 1.7 milyardan, 7 milyara ulaşan dünya nüfusu. Küresel ticaretteki artış, nüfus artışı ve ekonomik büyüme doğal kaynaklara olan talebi ve dolayısıyla doğal kaynaklar üzerindeki baskıyı arttırıyor. Uzaklarda aramaya hiç gerek yok. Türkiye’nin turizmdeki başarısının diyeti olarak görülen Antalya coğrafyasındaki değişim su kaynakları, ormanlar, balıkçılık, arazi kullanımı, insan sağlığı da dahil olmak üzere tehdit oluşturduğunu bilmiyor muyuz? Biliyoruz ve ne yazık ki bu tehditin kapsama alanında kadın ve çocukların var olduğunu da (fazladan!) biliyoruz. En iyi çözüm gerçek muhataplardan çıkar. Salon gelecek için umut veriyor.

Bir eğitim programının her bir dersinin ardından küçük küçük düşündüklerimden aldığım notlar bunlar. Bana bu notları aldıran eğitime katılan Kadın Girişimcilerin profilleri. Yaptıkları işlerle daha iyi bir dünya kurmak için çalışıyorlar BÜYEM akademisyenleri de bu farkında lığı yaratıyorlar.