Zarf- Mazruf- Bayram

Hayatın sarp ve dikenli yollarında yürümekten bahsederdik küçüklüğümüzün hatıra defterlerini yazarken.

Şiirselliğin yanında melodik gelirdi bana. Radyo tiyatrosu seslendirmesi çağrışımları eşlik ederdi. Kemalettin Tuğcu romanlarının dışında öyle sarp ve diken nedir bilmezken sokmuştuk hayatımıza bu cümleyi.

Doğamızda bir yerlere şifrelenmiş “dayatma, illa da, ve de, ama”larla negatife meylimiz etrafımızda olup biten iyi şeyleri fark edişlerimize filtreler koymuş.

Bireysel alanda,  kamusal alanda her iyinin önüne bir engel koymak geleneğini de büyük bir sadakatle uygular olmuşuz.

Etik değerler zarara uğramış. Zararın boyutu mu? Etik dediğiniz ne manaya geliyor sorusunda anlam buluyor.

Kamusal yapıdan kaynaklanan nedenler. Siyasal yapıdan kaynaklanan nedenler. Ekonomik yapıdan kaynaklanan nedenler. Bürokratik yapıdan kaynaklanan nedenler. Tarihsel nedenler

Toplumsal yapıdan kaynaklanan nedenlerle yozlaşma hayatı gerçekten sarp ve dikenli yollarla çepeçevre sarmış.

Kültürel, politik, mesleki, ahlaki yozlaşma “Flu Gibi” yapmış görmek istediklerimizi. Dolayısıyla zaman kaybına kapılar açmış.

Zaman kaybı. Evet. Hele ki içinde bulunduğumuz zamanda tahammül gösterilmemesi gereken unsur. Hızlı olmaya, kararlı olmaya ve eyleme geçmeye en fazla ihtiyaç duyduğumuz bu zamanda.

Yeni medya nasıl da ele veriyor “yaşam etiğini” bi’taraf ettiğimizi. Bu ne yahu! Dediğim cümleler. Küstah, aşağılayıcı etik önermeler. Zarf ve mazrufun uyumsuzluğu.  Sırıtıyor sırıtan dişler arasından sıyrılırken cümleler. Yaranma ve dalkavukluk yapma gelenekselleşiyor. İster politik, ister örgütsel, ister meslek hangi alan olursa olsun. Bilinç altının yozluğu en ufak bir çağrışımda Atasözlerinin içinden kendisini ele veriyor. “Kadının karnından sıpa, sırtından sopa” ya vardırılan mesajlar Sırıtan, bulaşan, her delikten kaçıyor. Dar alanda kısa paslaşmaya gelmiyor. Vallahi benim bildiğim böyle bir yozlaşmaya bulaşılmışsa,  bulaşanın vay haline. Bulaşan bildiklerini unutur.  Bu “ben ortaya koydum alan alır” işi değil. Cinsel taciz ve tecavüz artıyor. Kız çocukları gelin olmaya devam ediyor. Kadınlar kocaları sevgilileri tarafından öldürülüyor. Öfke ile buluşan “değer”sizlik dokularımıza işliyor. 

Tehlikeli bir durum yani. Nereden çıktı bu etik muhabbeti.

Bu hafta Kurban Bayramı  başlıyor. Tatil yapalım, kurban keselim ya da her ne şekilde ele alınıyorsa doğrusu bilmiyorum. Bildiğim bir şey var ki; durduk yerde topluma karşı sorumluluk altına girdiğimiz densizlikler yapma potansiyelimizi körelten, Etik davranış sorumluluğunun bireyle başladığını içselleştirmemize katkı sağlayan bir Bayram diliyorum. Hani durduk yerde bazı laflar vardır bilinçaltınızda bir yerlere atış yapar. Benimkisinden isabet eden atış sorumlu.

Yayın Tarihi
14.10.2013
Bu makale 8069 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!