Kadına Şiddete sıfır tolerans

Dün 25 Kasım, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günüydü… 1999 yılında 25 Kasım’ı uluslararası mücadele gününe çeviren olaydan 39 yıl sonra Birleşmiş Milletler, tarafından karar altına alınmış bir günü geride bıraktık.

Geçen 25 Kasım’dan bu yana Türkiye, İstanbul Sözleşmesini imzaladı. 6284 sayıl Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi yasasını çıkardı. Kadına şiddet ve kadın erkek eşitliği çalışmalarıyla ilgili tartışmalar da sürüyor.

Bütün bu tartışmalar ve açılan pankartlarla birlikte 2012 yılının 25 Kasım’ını da Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Turkcell ortaklığında “Kadına Yönelik Şiddete Sıfır Tolerans” bilinçlendirme kampanyası ile tarihe not düşüyoruz efendim..

İmza Kampanyasının 24 Kasım Öğretmenler Gününe tesadüf eden başlangıcında #

kadınaşiddet twitter dünyasında TT olabildi mi? Takip edemedim ama Bakan Şahin bu konuda çok sayıda bilgilendirme yapan tweeti ile Beyaz Kurdele Kampanyasını takipçileri ile paylaştı.

2012 Dünya Ekonomik Forumu Cinsiyet Eşitliği Raporunda Türkiye 135 ülke arasında 124. Sırada gözüküyor. Ve Dünya Ekonomik Forumu Raporuna göre çalışabilir her 100 kadının ancak 22 si iş yaşamına dâhil. Bu veriler biz kadınları yakından ilgilendiriyor. Toplumun refahı ve toplumu oluşturan cinslerden kadının refahı ile ilgili tüm yollar ekonomiye çıkıyor. Ekonomiye damgasını vuran her bir unsur nüfus üzerinden yürüyor. Yani demografi Auguste Comte’nin dediği kapıya çıkıyor “Demografi bir ülkenin kaderidir” Bahis konusu olan Türkiye olunca ve nüfusunun yarısını kadınlar oluşturuyor olunca hem bu raporlardaki oranlar hem de bu kampanyanın önemi büyüyor.

Bu bakımdan Kampanyayı” kadına şiddete sebep olan nedenlerin ortada kaldırılmasına odaklanmamıza hizmet edecek olması bakımdan çok önemli buluyorum.

İşte bu sebeplerden sadece bir tanesi; Kadını yalnızlaştıran, şiddetin kurbanı haline getiren “eğitim”(sizlik), kadının ekonomiye katılamamasının da omurgasında.

Burada kastettiğim sadece kadının değil erkeğin de “eğitim”(sizliği). Hiç kuşkusuz Ne kadın erkek eşitliğinin, ne de şiddetin tek nedeni eğitimsizlik değildir. Ama 24 Kasım Öğretmenler Gününe tesadüf eden kampanya başlangıcı, sürecin kadının lehine dönüştürülmesinde eğitim kurumlarının yapacağı katkıyı hayal etmemi sağladı. Zira kadını yerleştirdiğimiz konum, kadın bakış açısına karar mekanizmalarında yer verilemeyişi, kadınlara karşı ayrımcılığı toplumca “içselleştirmiş” olmamız kaynaklı.

Bu durum politik, ekonomik ve toplumsal hayata yön veren kadın ve erkek bireylerin reflekslerinde maalesef negatif etkiyle belirleyici olmaktadır. Bu döngüyü eğitimden başka ne değiştirebilir ki. Üstelik kampanyanın kendisi bizatihi bir eğitim kampanyası. Kadına karşı şiddeti sona erdirmek için erkekleri “eğiten” bir sivil öncelik ortaya konuyor. Bu durumu da göz önüne alıyorum ve kadına şiddetin sebeplerinden sadece birisi“eğitimsizlik”in üzerine gidecek kampanyanın öğretmenler gününde başlamasından keramet arayarak kadının özgürleşmesine katkı yapacağına inanıyorum.