Ekonomide güneşli günler beklentisi

Geçtiğimiz salı günü Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı ATSO ve Dünya Gazetesinin ortaklaşa düzenlediği Para Politikaları Konferansının konuşmacısıydı. Konferansın bir gün öncesi üçüncü çeyrek büyüme oranları 1.6 olarak açıklanmıştı. Öğleden önce yapılan toplantıya ANSİAD 10. Girişimcilik Haftası açılışı nedeniyle katılamamıştım ancak Başçı'nın bu konudaki yorumlarını da bizzat kendisinden dinlemeyi çok istemiştim.

Öğlen saatlerinde başlayan istişare toplantısına katıldım. Başkan Erdem Başçı'nın bu sert inişten endişe duyulmaması ile ilgili mesajını; fırtınadan sonraki güneşli günü yaşayan Antalya'ya benzeterek verdiğini, sohbet sırasında öğrendim.

Büyümeyi etkileyen iç talebin ve dış talebin Merkez Bankası Kredi faiz politikası ile olumlu yönde etkilendiği ve rekabetçi gücümüzü artırdığı da malum.

Ancak AKTOB Başkanı Sururi Çorabatır'ın Turizm ekonomisi ve dinamikleri üzerinden yaptığı sunum Merkez Bankası "kur politikası"ile yakın alakası bakımından çok önemliydi. Sektörün girdi mallarının enflasyon değerlerinin üzerinde olduğu gerçeği ve Turizm Sektörünün rekabetçi gücünü olumsuz etkileyen "kur politikası"nda sektöre özel düzenlemeler yapılması talebi Başkan tarafından diğer ekonomi enstrümanlarının değerlendirilmesi önerisi ile geri çevrildi. Moderatörümüz Osman Arolat şaka ile karışık Stock Exchange önerisine Başkanın İMKB yi göstermesi benim zihnimde başka bir sorunun yolunu açtı.

Görünüşe göre Merkez Bankası hem kredi faizlerini hem döviz kurlarını kontrol altında tutmaya çalışıyor, Bu durum dalgalı kur sistemini unuttuğumuz anlamına gelmiyordur herhalde peki dalgalı kur sistemi bu politikadan zarar görmüyor mu?

AKTOB Başkanımızın ortaya koyduğu ve reel olarak tüm sektörün etkilendiği enflasyon noktası ve İMKB adresinin çağrıştırdığı sorumu Başkan Başçı'ya sordum: Piyasadaki bono faizleri enflasyonun altında seyrediyor sonunda enflasyonist olmaz mı? Bütün sorulara olduğu gibi bu soru da dikkatle ve güven duygusu aşılayarak cevaplandı.

Gerek Antalya, Alanya gerek Türkiye genelinde konut sektöründe bir balon mu oluşuyor? Projeler yağmur gibi yağıyor, gazeteler, TV reklamları bombardımanı var. Ben bölgemizdeki bu furyayı turizm sektörüne olası etkileri bakımından dikkatle izliyorum. Diğer yandan önemli bir nokta konut stokları da oluşmuş durumda, Konut fiyatlari düşer ve faiz yükselirse Asya ve Amerika büyük krizlerinde gördugumuz gibi bizde de konut balonu patlar mı? Bu soruma yanıt Başkanın teknik ekibinde bulunan Prof.Dr.Turalay Kenç'ten çok ayrıntılı olarak geldi. Bölgeler iller bazında dikkatle konut fiyat endeksi verilerinin izlendiği de verilen bilgiler arasındaydı.

Cumartesi günü 2013 Eurovision Şarkı Yarışmasına Türkiye'nin politika gereği katılmayacağını duyduğumda bir şey daha "dank" etti.AB ,ilişkileri iş dünyasının gündeminin neresinde? AB nin içinde bulunduğu ekonomik ve finansal kriz sonrasını iş dünyası nasıl değerlendiriyor ?

Güneşli günleri kaybetmemek büyüme hedefinden kopmamak, refah toplumu ideallerinden vazgeçmemek üzere İYİ HAFTALAR...