Güzel bir yaz akşamı. Deniz ve mehtap, uzaktan gelen
muhteşem bir ses, sanat müziğinin unutulmaya yüz tutmuş bir şarkısını
kulaklarımıza ulaştırıyor. Her şey şiirsel.
“Kapıldım gidiyorum
bahtımın rüzgarına” Hipnozdan uyandırılırken parmağın şaklatılması gibi bir
etki yaratıyor şarkının sözleri ve beni dünyanın gerçeklerine uyandırıyor.
Öyle günlük gailelere falan uyanmak da değil, ne alaka
denilebilinir cinsinden. Sırlar, şifreler çözülüyor mu? Görece olmakla birlikte
daha ne olacak ilim de irfan da gelecek için gerekeni yaptı mı? Yoksa “benden
sonra tufan” yaşadığımız yüz yıl nokta, nokta, nokta salvolarımın arasından
hooopp dünyanın çevre ile imtihanına uyanmak benimkisi.
“ey ufuklar diyorum,
yolculuk var yarına”Algılarım gün içinde“Beyaz” adını vererek korumaya
aldığım kutup ayısı sahibi olmam girişimimle seçip duruyorlar.
Dünya’da ve
Türkiye’de ekolojik yıkım her geçen gün artıyor. İnsanoğlunun yarına yolculuğu
gezegeni yok edici faaliyetlerin çoğunlukta olduğu planla yürüyor.
www.1milyonkahraman.org Greenpeace örgütünün Kuzey
Kutbuna dikkat çekmek için başlattığı yeni eylem planının duyurulduğu mecra. Bu
inisiyatifi kullanma gerekçeleri bu sitede detaylı anlatılmış özetle Kuzey
kutbunda buzullar eriyor. Sebebi petrol gibi fosil yakıtlar tüketmemiz.
Şirketlerin umurunda değil dertleri eriyen sulardan petrol çıkarmak. Neticesinde
Kutup ayıları yok olacaklar. Greenpeace örgütü tüm dünyada olduğu gibi
ülkemizden de 1milyonkahraman bularak bu gezegeni çocuklarımıza miras bırakmak
için güç birliği oluşturarak başarmak için tüm bireylere sorumluluk çağrısı
yapıyor.
Ülkemizin yoğun siyasi gündeminin merkezinde Anayasa
çalışmaları var. Türkiye’nin her meselesinin
meclis çatısı altında açıklıkla konuşulup, üzerinde tartışıldıktan sonra
toplumun beklentilerini de karşılayacak bir mutabakat metni yeni Anayasamız
olsun istiyorum.
Anayasayı hep bir uzlaşma metni olarak ele alıyoruz geçmişten
bugüne birikenleri temizleyen siyasi bir metin hep konuştuğumuz. Oysaki yeni
zamanda yapılan anayasalar Ekolojik Anayasa taleplerini karşılayacak şekilde
tasarlanıyor. Tıpkı insan hakkı gibi, doğanın da hakları olduğu tartışılıyor. Alakadarları
mutlaka ekolojik anayasa teklifini TBMM ye iletmişlerdir. Ama toplumu oluşturan
her bir bireyin bilinçlenmesi doğanın haklarının Anayasal güvence altına
alınmasında kararları etkilemesi şart. Eğer, Dünyada ve ülkemde başarılırsa “bahtımızın rüzgarına” kapılıp gitmekten
kurtulmak olası.
Benim “Beyaz” acıkmıştır. Ben onu büyütmeye gidiyorum.
Sizin de bir kutup ayınız olsun, ekolojik Anayasamız da olsun. Çocuklarımızın
geleceği için…