Tesadüfen bir
uçak koltuğunda yan yana seyahat ettiğim Azeri gencin Atatürk sevgisinden ve
tarih bilgisinden son derecede etkilenmiştim.
Aramızda
geçen konuşma “bu sohbet nereye varır” merakıyla başlamıştı. Sonra kıskançlık duygularımı kabartan bir
seyir izlemişti. Nihayetinde şapka çıkararak ama halimize üzülerek bitmişti.
Cumhuriyetin
90 yılını idrak ettiğimiz günlerdeyim. Bir hafta öncesinden yazılan elektronik
kutlama mesajlarına taktım. Elimizin altında anında yönlendirdiğin kişiyi
bulacak elektronik posta imkanı varken “klişe laflarla” yer kapma neyin nesi.
Kartpostal yazdın da postaya mı verdin ki bir hafta öncesinden telaştasın? Takıntım
samimiyetle alakalı. Merakım ise özgürlüklerimizin, hür fikirlerin mayasını
koyan lideri gerçekten anlayarak mı yazılmıştı mesajlar? Takıntıyı abartmış
olmalıyım ki hafızam devreye girdi ve beni Azeri bir gençle tesadüfen yan yana
düştüğüm. Bir uçak yolculuğuna götürüverdi. Konuşkan Türkiye’ye ilk kez gelen bir
üniversite öğrencisiydi koltuk arkadaşım. İlk konuşmayı hangimiz başlattı laf
ne ara Atatürk’e geldi net değil ama genci bana
Atatürk’ü anlatırken buldum. Atatürk’ü anlatıyordu. Cumhuriyetimizi
anlatıyordu. Ortak tarihimizi anlatıyordu. Anlattıkları tarihleriyle, sebep
sonuç ilişkileri ile ama en önemlisi heyecanla dudaklarından dökülüyordu.
Kestim
konuşmasını “nerden bu ilgi?” Şaşkın yüzüm e baktı “ Kardeş ve dost bir ülkenin tarihini bilmek
kendi tarihi geçmişimize karşı bir sorumluluktur” dedi. Hadi or’dan diyemedim elbette bilmiş
bir eda ve destekleyen sesimle “hımmm, tarihe ilgin var senin” Yok
pek öyle sayılmaz tarihimizi bilmezsek, ortak tarihimizi bilmezsek HALİMİZ
“neçe olar” demez mi? “Hem okullarımızda biz hem kendi tarihimizi, hem ortak tarihimizi
öğreniriz.”
Tarih yazmak tarih yapmak kadar
mühimdir. Yazan yapana sadık kalmazsa, değişmeyen hakikat insanlığı şaşırtacak
bir mahiyet alır. Demiş Kemal
Atatürk.
Cumhuriyetimiz 90 yılını idrak ediyoruz
da Cumhuriyet algımızı etkileyen tarihimiz yapana sadakatten ayrılırsa bizim
halimiz “neçe olar”. Üstelik tarihimizi öğrendiğimiz okul sistemi ile
ilgili olsa gerek; nefret sıralamasının başını Matematik ve Tarih çekerken halimiz “neçe olar”
O zaman Cumhuriyet tarihini yapan lideri
anlamak için onun söylediklerini anlayarak bu 90 yılı analım, kutlayalım. “Hiç bir
zaman hatırınızdan çıkmasın ki Cumhuriyet, sizden, fikri hür, vicdanı hür,
irfanı hür nesiller ister"
Caddelerde Cumhuriyetimizin çağdaşlık ateşinin
parlaması, Türk bayrağının renklerine boyanmak bunu hür fikirle, hür vicdanla
hür irfanla gelecek nesillere aktarmak anında kutlama yapmak tarihimize karşı
sorumluluklarımız arasında. Cumhuriyetimizin 90 yılı kutlu olsun… Elektronik
postama gelen kutlama mesajlarına bakıyorum . Cumhuriyetin 90 yılını kutlamak
ruhuna, lafzına gerçeğine ererek…Belki de bu mesajları yollayanlara haksızlık
yapıyorum. Her gün Cumhuriyeti kutlamak önü, arkası hesabı yapmadan samimiyet
belki de bu!