Türkiye rekabetçi turizm pazarı

Takvimler 1985i gösterdiğinde Türkiye, dar alanı kapsayan az gelişmiş bir telefon ağına sahipti. Analog santrallerden sayısal(dijital) santrallere yeni geçilmeye başlanmıştı. Turizm yatırımlarının başladığı Güney Akdeniz’in köyleri de kırsal bölge köyler gibi telefon bağlantısına sahip değillerdi.

1985 yılında A310 uçaklarının filoya katılması ile, ilk uluslararası uçuştan yaklaşık 40 yıl sonra Uzak Doğu ve Atlantik ötesi uçuşlar başlamıştı.Turizm Bakanlığı Konaklama İstatistikleri’ne göre 1985 yılında Antalya’da konaklayan Alman sayısı yalnızca 63 bin 518 kişi iken, İstanbul’da 197 bin 163 Alman konaklamış, toplam turist sayısı 2.614.924 kişi olmuş. Aynı yıl turizm işletme belgeli 689 tesis, 41351 oda ve 85995 yatak ile turizm yatırım belgeli 501 tesis,34251 oda ve 71521 yatak var.

Neden 1985 rakamları üzerinde duruyorum? 1985 yılında bendeniz turizme Londra-Ankara hattı ve sonrasında şantiyelerde devam eden bir giriş yapmıştım o bakımdan benim miladım ve o yılın rakamları Avrupa Yatırım Bankası için yaptığım çalışmalarda çok kullandığım değerler. Türkiye turizmine özel sektör yatırımlarının fonlamasında kullanılacak proje kredilerinin açılması bakımından çok önemli rakamlar. 1985 den 13 yıl sonra Turizm Bakanlığının 1998 yılında yaptığı çalışmanın raporunda “Sektör, 1985’den sonra ekonominin geneli içinde üstüne düşeni fazlasıyla yerine getirmiştir” yorumuyla 1985in önemini vurguluyor. Beni 1985yılına götüren sebep EMITT Fuarı öncesi ve süresince Tayland Turizm Bakanlığının Türkiye için tanıtım stratejileri ile ilgili çalışma toplantılarında bulunmam olmuştur. Bu toplantılarda görüşülenler 17 yıl önce ilki yapılan EMITT Fuarını bugün Dünyanın 5.Büyük organizasyonu haline getiren dinamiklerle ve 2012 verilerine göre Türkiye turizminin Dünya 6cısı haline getiren dinamiklerle yakın alakalıydı.

17. EMITT Fuarının 70 katılımcı ülkeyle uluslar arası kabul görüyor olmasının önemini tartışmasız kabul ediyorum. Ancak katılımcı ülkelerin Türkiye’yi ciddi ve büyük bir Pazar olarak görüp rekabetçi Pazar şartlarına strateji geliştirmelerinin ve buna zemin hazırlayan güçlü bir platform olmasının da önemli olduğunu düşünüyorum.

EMITT Fuarında Tayland’ın Türkiye Tanıtım Stratejisini açıklayan Türkiye Büyükelçisi Rattahit Manathat, Tayland Turizm Bakanlığı Uluslar arası Pazarlama Başkanı Juthaporn Rerngronasa Türkiye turizm pazarının güçlü potansiyeline her fırsatta vurgu yaptılar. “Tayland’a ülkemizden giden sayısında geçen yılın yüzde 8’lik artışını göz önüne alarak” değerlendirdiklerini söylüyorlar. Bu artıştan memnunlar ama Türkiye pazarındaki ‘Tayland, erkek turistlerin tercih ettiği destinasyon’ algısını değiştirerek karşılıklı ilişkilerimizin ekonominin her alanında gerçekleştirebilecekleri zemini de hazırlayacağını anlatıyorlar. Tanıtım stratejisinin, kadın turist ve aile odaklı yürütüleceği açıklamasını yaptılar. Tatil Planlamasında Kadınların ailelerini ve kendi tercihlerini ön planda tutarak etkili olduklarına dikkat çekilerek, Avrupa ile eş zamanlı yürütülen bu tanıtım stratejisinde kadınlara TAYLANDı tercihleri için cazip gelecek çok imkana da sahip olduğuna işaret ediliyor.

1985 de güçlü pazarımız Almanya’yı kritik ederken tartıştığımız noktada ele aldığımız kriterler de böyleydi. Ogün büyük güçlü bir pazarda rekabetçi olmaya çalışıyorduk. Bugün Pazar olmayı hakkeden güçlü ekonomisi, sosyal boyutu ile ele alınan Türkiye’nin bir ferdi olarak yeni fırsatları fark ediyor olmaktan heyecan duyuyorum. Türkiye toplumunun “kadın turist” potansiyelini oluşturan iş hayatının başarılı kadınlarının, eğitimli ve profesyonel iş hayatında yere sağlam basan kadınlarının Tayland için güçlü potansiyel değerlendirmesinde ana başlık olmasından gurur duyuyorum. Bu imajın ana aktörünün turizm olması da bunca yıllık çabamın ne güzel bir çaba olduğunu bana anlatıyor keyif alıyorum.

Yeni görevine başlayan Kültür ve Turizm Bakanımız Ömer Çelik’in turizmi; güçlü ekonomi, güçlü dış ticaret ilişkilerinde karşılıklılık ve Türkiye’nin güçlü potansiyelini gerçekleştirmesi bakımından destekleyeceğine inanıyorum. Diğer yandan turizmi düne kadar dezavantajlı grup gibi algılanan kadının bu imajını dönüştürebilen gücü ile de ele almasını istiyorum.