Anadolu'nun Sesi

Modern hayat, teknolojinin hızla şekil değiştirdiği dünya, sentetikle doğalın karşı karşıya gelmesi, geleneksel tohumdan GDO ya fark edilmeyen geçişten duyulan rahatsızlık, katkılar, pastörizeler, çiğler, pişmişler…

Bi’dünya bilmiş, bilmemiş görüş sahibinin renklendirdiği zamanımızın tozu dumanı içinde kaybolmaya yüz tutmuş kültürümüz. Bizlere miras kalmış bu kültür zenginliğini nasıl değerlendireceğimizi modern zamana nasıl sunacağımızı bilememek.

Oysaki uygarlığın beşiği, mitolojik tanrıların mekanı Anadolu’nun güneyinde insanı davet eden antik uygarlığın çağrısına cevap veren atalarının ardından, oralarda yaşayanlar var.

Oralar dediğim öyle çok uzak yerler değil. Antalya’nın burnunun dibinde, 30 km kuzeye gidince ulaşılan antik çağın Maximinianupolis yerleşimi, bugünün Kovanlık’ı sessiz bekleyişini gelecek için bozmaya hazır.

Halı dokuyan eller adeta lirin tellerine dokunur gibi zarafet ve suskunlukla hareket derken oluşan desenler binlerce yıllık öyküleri günümüze taşıyorlar. Böyle bir yolculuğun içinde bulunarak gözlemlediklerim beni her defasında şaşkınlığa düşürüyor. Şaşkınlık burnumuzun dibindeki kültürümüzün büyüklüğünden bi’haber olmaktan kaynaklı, bundan emin olmak ise suçluluk duymama sebep oluyor. Diğer yandan mazeretler üretiyorum. Moda endüstrisi, renkler, desenler, yeni trendler ve daha neler nelerle rahatlama girişimim hüsranla sonuçlanıyor. Dünya yüzündeki kültürler kültürünü yorumladı, evrimleştirdi, tasarladı, başka kültürlere ulaştırdı, markalaştı. Bizdeki hariç. Sebep aramam devam ediyor,

Değerini bilememekten olabilir mi? Yorgun düşürecek kadar yıprattığımızdan olabilir mi? Olabilir hatta daha fazlası…

Kovanlık Yörük yaşamını günümüze kadar getirme başarısını gösteren nadir yerleşimlerden biri. Antalya kenti kuzeye doğru hızla ilerliyor. Yerel yönetimler yasası ile mahalle oluyor. Organize sanayi bölgesine yakınlığı nedeniyle köyde kiralanan evlerle yeni sakinleri oluyor. Dönüşümün ayak sesleri yükseliyor. Kulakları sağır edecek, gözleri kör edecek yeni sesler başlamadan halıların ardından yeme-içme kültürü ile ilgili çalışmaların başladığı KOVANLIK’taki çabayı desteklemek için en yakınında bulunan Antalya halkının desteğini esirgememesi gerekiyor.

O zaman Anadolu sesini daha uzaklara duyurabilecek güçte olur. Her Pazar KOVANLIK KÖYÜ KADINLARI YÖRESEL ÜRÜNLER PAZARI kurulmaya başlandı. Tarih, kültür, doğa ve her ziyaretçinin önerisine göre biçimlenecek kültürün tasarımında rol sahibi olmak bence müthiş bir deneyim.