Sıkılmaktan vazgeçtim

“Benim oğlum bina okur, döner döner yine okur. Son tahlilde söyleyenin ruhu şad olsun “benim kızım kadını yazar, döner döner yine yazar” olarak değiştiriyorum.

Yazma eylemi benim için iyi bi’şey olsa gerek. İçgüdüsel bir dürtüyle yazmayı öğrenmeden çerçeve arkalarına kendi icadım işaretlerle yazardım. Benim için anlamı büyükmüş ki hala hem çerçeveleri hem de işaretlerimi hatırlıyorum. On yıldan bu yana sanırım toplamı beş yüzü aşkın makale yazmışımdır. Çoğunun öznesi KADIN. Çerçeve arkalarındaki yazılarım kadar önemli bulduğum kesin. Kesin olan bir şey daha var ki; 10 yıl gibi uzun bir süre geçmiş olmasına rağmen KADIN la ilgili toplumun algılarında en ufak bir değişiklik olmadığı.

Bu tespit teoriden değil pratikten gelir. 10 yıl gibi uzun bir süredir yazıyorum ama çarpı 3, 10 yıllardır da erkeklerin egemen olduğu alanlarda hayatın içindeyim. Ve artık çok sıkıldım.

21. Yüzyılın yeni bilim dalı “Memetik” tıpkı “genetik” gibi ancak bir farkla kültürel ve toplumsal kabulleri nesilden nesile nasıl aktarıldığını inceliyor. Yani töreler, düşünceler, değerler, inançlar, dinler yeni zamandaki tezahürleri ile orjinlerini ortaya koymaya devam ediyor.

Kadın konusunda; Ben  karşı cinsin de hemcinsin de kadim uygarlıklardan günümüze evrimleşerek gelen düşünce ,davranış, algılarının arkasındaki kaynağın kadının aleyhine (ilk)kırılma noktasından başlayarak çoğalarak devam ettiğine iyicene kani oldum.

Anadolu ve Mezopotamya uygarlıklarında ve dahi Eski Yunan, Roma uygarlıklarında kadın en parlak dönemini yaşadığı kaynaklarda yer alıyor. Doğurganlığı,insan soyunu devam ettirmeleri, bilgeliklerinden dolayı bereket tanrıçaları olarak kutsanan kadın ne oldu da aleyhine evrimleşen “mem”lerle günümüz Anadolusunun “sözde” değerli kadın mertebesine ulaştı.

Anaerkil yapıdan ataerkil yapıya evrilirken Anadolu uygarlıklarında kadın; tanrılıktan mülk durumuna düşüyor. Erkek tanrılar eliyle de kadın kötülüğün sembolü olarak mitolojik efsanelerle pompalanıyor ha pompalanıyor. Beyinden beyine, toplumdan topluma günümüze ulaşan “mem”ler, “araç” olarak benimsettiği kadını ne yazık ki bir güzel paketleyerek üstelik kadının bizatihi kendisine de kabul ettiriyor.

“Sözde” itibar; kadın adına düşünen erkek, kadın adına yetkilendirilen erkek, kadın adına yetki kullanan erkek, kadın yönetimlerini ilkesizce by-passlayan erkek eliyle; ben bilmem “beyim bilir” espirisinde özetlenen bir zevzeklik ile gelecek nesillere aktarılma yolunda ilerliyor.

Durum özetle “MEMETİK” yani “döner döner yine okur” “döner döner yine yazar”

Bir umut belki bu naciz cümleler “mem”lerde bir iz bırakır da…

Ben sıkılmaktan vaz geçiyorum.

Yayın Tarihi
15.07.2013
Bu makale 8560 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!