Antalya Kadın Müzesi 3

Zaman akıp duruyor.

Ben önümden geçerken “Namus”u yakaladım.

Namus; sadece kadınların bedenleri üzerinden algılatılmaya çalışılan namus… Toplumda yasak ve ayıp kavramlarıyla yaşam buluyor.   Kuralları öğretilmeye devam ediyor. Bu tarihsel bir süreç. Namus üzerine öğreti; basında, radyoda, TV de, camide, anneler, babalar, erkek kardeşler ve eşler gibi albenili kişiler ve araçlarla durmadan pekiştiriliyor. Töre anlayışı da elbette…

Oysaki var olmanın, doğumun, beslenmenin, üretmenin merkezindeki enerji kadın.

Kadın her insan gibi cinsiyet ayrımı olmaksızın hak talep ediyor, erkeklere karşı değil, erkeklerle eşit olmanın yollarını arıyor, evet doğrudur hala arıyor.

Kadın olmanın güzelliği ve özeliğini fark eden kentli, aydın, gözlemci ve hayatın içindeki bir kadın olarak; kadının toplum içindeki konumlanmasını güçlü yanları, başarıları ile ele almayı çok istiyorum. Ama zor!

Kendini ifade edemeyen, törelerin elinde tutsak, kadın olmayı kötü kader olarak yaşayan kadınlarımız adına yazmak istiyorum. Ama zor!

Yiğit, haklarını arayan, vatanı, çocukları için tarihimize mal olmuş kadınlarımızı anlatmak istiyorum. Ama zor!

Yeni nesil, özgürlükçü, kariyeri ile çocuk yapma dar alanına sıkışmış genç kadını iyi ifade edememek olası.

İyi eğitimli ama şiddet gören ve kırsalda şiddet gören kadının acısını yazıyla dile getirmek ne kadar etkili.

Bu gelgitler beynimin kıvrımlarına asılı kalmış imgelerin ete kemiğe bürünmesine engel oluyor. Oysaki bütün kurguları hazır, birçok kadın hikâyesini görselleştirebiliyorum.

Özellikle bizim toplumumuzda Kadınların yaşam kalitelerini yükseltecek acil çözüm bekleyen birçok sorun olduğunu anlatarak başladığım bu yazı bir sorun ortaya koyma yazısı olmamalıydı. Zira içinde bulunduğum başlığı “KADIN GİRİŞİMCİLİĞİ” olan kadın hareketinin çalışma gündemini de Kadınların Yaşam Kalitelerini Yükseltecek projeler oluşturuyor.

Kendinden menkul kıymeti ile bir yandan zaman akıp geçiyor, bir sonraki ana izler taşıyarak.

Zaman; sözlüklerimizde 4. Boyut olarak kuvvetle yer bulmaya başlayan kavram.

Bilenimiz 4. Boyutu yaşayanımız var mı? Bugüne kadar size biri gelip zamanda ileri geri gidebiliyorum, zamanı değiştirebiliyorum dedi mi? Ben rastlamadım ve bugünkü bilgimizle zamanı “akar, gider, biliyorsun işte, öyledir, böyledir” diye anlatıp durmaktayız.

4.boyutu kavram olarak algılamak zor. Benim hayal gücüm ise “müze” ler ile 4.boyutu algılayacağımızı söylüyor.

Benim hayal gücüm, müzeler ile bütün anlatmak istediklerimizi, kadını fark ettirmeyi, zamanda ileri geri giderek değişim yapabileceğimizi, sorunlara çözüm bulmayı kolaylaştıracağımızı söylüyor..

 

Kadının yaşam kalitesini doğrudan etkileyen “özgürlük” Özgürlüklerini kazanabilmelerinde “zaman” lar boyunca kadını anlamak ise bir mecburiyet ve ihtiyaç olarak “kadın müzeleri” ni işaret ediyor. Tam da bu noktada Kadın müzelerini, "kadının yaşam kalitesini iyileştirme projesi" ile aynı bağlamda gördüğümü söylemek istiyorum.

Tüm dünyada 60 a yakın kadın müzesi var. TOBB Antalya Kadın Girişimciler Kurulunun, ATSO Başkanı Çetin Osman Budak, Ali Bahar ve Yönetim Kurulu ile Fikri konuşmaya başladığı 2013 son ayından bu güne içinde bendenizin de bulunduğum her çalışma kadın müzelerinin toplumu dönüştüren fikrin, bilginin üretildiği, strateji üssü olduğu yönünde beni ikna ediyor. Kadın müzeleri, kadını özne olarak doğallaştırma gücüyle ve kadından aldığı vekâletle kendi hünerini doğallaştırarak KADINI Kadının yaşam kalitesini hak ettiği konuma taşıyacaktır.

ANTALYA KADIN MÜZESİ diğer kadın müzelerinde olduğu gibi  tarihe, sanata yeni açılardan bakmayı talep ediyor, dünyadakilere özeniyor. Tercih ya da mecburiyetler hangisini yapmaya izin verirse; ister "mobil müze", ister "mekânsız müze", ister "sanal müze" gibi alternatif tasarımlarla ANTALYA müze alanına yeni soluklar getirmek üzere üzerinde çalışılıyor.

Antalya’nın ve Türkiye’nin öykülerinin unutulmasını istemediğimiz pek çok ilk, önemli pek çok isim, geçmişten çıkaracağımız pek çok ders, korunacak anılarımız, geleceğe yatırım yapmak için pek çok nedenimiz ve sınırlar ötesi ortaklıklar kuracağımız pek çok konu var. Kadını ve toplumu dönüştürecek anahtar; ANTALYANIN KADIN MÜZESİ olmalı.

Yayın Tarihi
30.11.2014
Bu makale 1336 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!