Kadın çalışma hayatı ve mevsim

Kadınlara bakarak yazmak yerine, istatistiklere, raporlara, üniversitelerde yapılan çalışma raporlarına giren anket değerlendirmelerine bakarak yazmayı tercih ediyorum. Hamaset yüklü, nemli gözler kadın-karar mekanizmaları, kadın-ekonomi, kadın-eğitim sorunlarını bugüne kadar pozitif yapmaya yetemedi. Kadının statüsü ne kırda, ne de kentte zaaflarından kurtarılamadı.

Kentimizin lokomotif sektörü Turizm. Bu sektörün kendinden menkul insanoğluna tatili, rahatlatmayı algılatan durumu “turizmde kadın” tümcesinde de bikinili turistlerden başka birşeyi çağrıştırıyor mu? Ya da turistik bölgelerdeki taciz haberlerindeki kadınlardan başka bir kadını çağrıştırıyor mu…Kadınla ilgili politika yapmak yerine kadın üzerinden politikalar ve kadının medyada yer alış şekli işgücü piyasasındaki kadın sorunlarını görünmez yapıyor.Oysa ki Turizm sektöründe istihdam edilen kadın elaman sayısı, diğer sektörlere göre daha yüksek. Fakat ağır çalışma koşulları kadın personelin uzun süre istihdam edilmesini zorlaştırıyor. Yine uzun çalışma saatleri aile oluşturmasını güçleştiren bir etken olarak kadın çalışan üzerinde büyük baskı yaratıyor .

 Buna karşın turizm sektöründeki iş gücü sosyo-ekonomik ve demografik açılardan karma bir özelliğe sahip. Değişik yaş, meslek, gelir ve kültür grubunda yer alan kadın çalışanın karşılıklı etkileşimi ile oluşan bilginin ortak kullanım alanı alt eğitim grubuna mensup çalışanı olumlu olarak dönüştürüyor.

Peki sürdürülebilir olduğundan söz etmek mümkün mü? Sektörle ilgili yapılan bir araştırmaya göre turizmdeki kadın çalışanların sorunları özellikle iş yükü ve çalışma sürelerinin fazlalığı, çocuklarının bakım sorunları, sorumluluk verilmesine karşın yetkinin azlığı, erkek çalışana göre ücretin azlığı, hizmet içi eğitim olanağı yetersizlikleri, iş güvencesi, rotasyon uygulanma imkanında erkek çalışana göre dezavantajlı oldukları öngörüsü turizm çalışanı kadını olumsuz etkiliyor. Zira fırsatlar sınırlı olduğu için cesareti kırılan bir çok turizm çalışanı kadın iş gücünden ayrılmayı tercih ediyor. Bu sorunun sadece turizmdeki kadına ait olmadığını da çok iyi biliyoruz. “İnsani ve ekonomik kalkınmışlık düzeyinden olumlu manada söz edeceksek kadını destekleyecek devlet politikaları yapmak kaçınılmaz.

Turizm sezonunun yüksek kadın istihdamı yaratan mevsiminin sonuna doğru gidiyoruz. Okullar açılıyor ve kadın aile içindeki rolü ve sorumluluklarının zorlamasıyla geçici çalışma zamanına vedaya hazırlanıyor. Bu içinde bulunduğum sektör ve durum birebir tecrübelerimle sabit. Şu ara ilk kademe çalışma grubunda istihdam edilen kadın çalışan “benim yerime erkek çalışmaya devam etsin, çocuklar okul dönüşünde perişan oluyorlar, ben şimdi diğer sorumluluk alanımda yer almalıyım” rızasını ortaya koyuyor. Aslında bu rıza toplumsal cinsiyet ayrımcılığı sorununun ta kendisi. Sorun bu, işgücü piyasası bu şartlarla vaziyet almış koy yazının sonuna noktayı demek pek içime sinmiyor doğrusu.

Gelişmiş ülkelerde esnekleştirme stratejilerinin kadın istihdamını artırmaya dönük kullanımında olduğu gibi, Türkiye’de esnek çalışma ve istihdam biçimlerinin eksik istihdam veya çalışan yoksulluğu yaratmaması için, esnekleştirme uygulamaları, minimum gelir, eğitim, sağlık, sosyal bakım alanlarında sosyal hizmetler, işsizlik sigortası, yeniden işe yerleştirme programları gibi etkin, uygulanabilir sosyal politikalar ile desteklenmelidir. Kamu, bir yandan toplumsal cinsiyet ayrımcığına izin vermeyerek, diğer yandan özel önlemler alarak kadın istihdamının artması çabalarında aktif rol oynamalıdır.

Kadının statüsü içerdiği zaaflardan kurtulduğunda Türkiye uçar…

Yayın Tarihi
07.09.2014
Bu makale 5589 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!