Ezber Bozmak

Gün geceye daha hızlı kavuşmaya başladı. Yaz günlerinin hızla geçtiğine şaşırmış durumdayım. Şaşırmak az kalıyor esasında, korkuyorum. Korkumun nedeni “geriye az kaldı” kaynaklı değil. Ülkemin coğrafyasında hızla olup bitenlerin aynı hızla unutulmasından korkuyorum. Ezberci eğitim diyerek yıllardır eleştirdiğimiz sistemden geliyoruz her şey o kadar hızlı ki ezberimize alamadıklarımızı hiç duymamış gibi yapıyoruz. Açıkçası bu durumdan korkuyorum.

Bugün geldiğimiz noktaya 12 Eylülün geleceğin seçkinlerini yetiştirmeyen sonuçlarından ulaştık. Muhakeme eksikliğimiz toplumun genel davranışlarını belirlemiş. Değişik görüşlerden sentez yaparak kendi görüşünü oluşturamamayı öğreten sistemlerden geçip gelenler bu hız içinde ezbere bilgi sahibi bile olamayacaklar korkarım.

Yeni yetişenler neresinden tutacaklar bu hızın pek kestiremiyorum. Mazeret bulmakta iyi örnek olduğumuzu saklamanın yararı yok, fiyakalı lafları bizim yaptığımız gibi seçerler nasılsa; Olup bitenle alakasız olmasındandır korkum. Amma velâkin korkunun ecele faydası yok!

Erzurum Ticaret Sanayi Odasında geçtiğimiz hafta Kadın İstihdamının Desteklenmesi ile ilgili konferansta konuşmacı üniversite hocası bilimsel gerçeklerden yola çıkarak toplumsal cinsiyet eşitliğinden söz ediyor. Kadının güçlü yanlarına vurgu yapıyor “erkeklerin fiziksel olarak kadınlardan daha güçlü olduklarını ancak bilimsel olarak kadınların daha zeki olduğunun kanıtlandığını” söylüyor. “Bu bilimsel olarak kanıtlanmış bir durum. Kadınların mental kapasitesi erkeklerin mental kapasitesinden daha yüksek.”diyerek örnekler veriyor.

O da ne; ezberini göstermek için can atan, “biricikliğini Herkes Zekiye değil” diyerek ilan eden Erzurum Kadın Girişimciler Derneği Başkanı “Kadın vali olmamalı, kaymakam da olmamalı. Gecenin bir saatinde bir ot yangını olduğu zaman atına binip gidebilmeli. Kadın naziktir, narindir, duygusaldır. Emir verebilmeli. Yumruğunu vurduğu zaman ses getirmeli.”diyerek oku yaydan çıkarıyor.

Bireylerin nasıl insanlar olacağı ve bu bireylerin oluşturduğu toplumların nasıl olacağına şekil veren sistemin tamamında problem olduğunu gösteren bu gerçek üzerine tartışmalıyız. Önümüze bu şekilde konulan sorunu zamanın hızına yenilmeden tartışmalıyız. “Hangi taraftansın, kimlerdensin” tuzağına düşmeden toplumun yarısını oluşturan kadınların, diğer yarısını oluşturan erkeklerin kendilerini ilgilendiren bu sorunla ilgili kendi gerçek düşüncelerini söylemesini çok istiyorum.

Ok yaydan çıktı. Hadi ezber bozalım.