14
yıl önce bir ağustos sabahı ailemize katıldığında 25 günlüktü. Köpek sahibi
oluyorsan statü de belirtmeli diyen sosyal çevrenin etkisini hiçe sayarak
kabullendik. Annesi dalmaçyalı, babası meçhul yavrulardan tez zamanda kurtulmak
isteyen sahipleri nedeniyle annesinden 25 günlük ayrılmak zorunda kalmıştı.
Şaka
gibi ancak; kader ağlarını örmüş olmalı zamanlama bu miniciği bağrımıza
basmamız için uygundu. Büyük oğlumuzun üniversiteye gittiği ilk günlerdi ve
ayrılık bizi yalnızlaştırmıştı.
Bir
önceki sinema sezonunda sinemalarda ZORRO fırtınası esmişti Maskeli Kahraman
Zorro. Simsiyah bir baş öyle siyah ki gözleri bir ışıltı olarak algılanabiliyor
annesinden aldığı puanlı bir boyun başı vurguluyor sonra puanlar göğüsten aşağı
doğru iniyor ayaklara kadar ve simsiyah sırtın devamında simsiyah ucu beyazla
biten kuyruk. İsmi ZORRO olmalı dedi Emir.
14
yıl dosta güven düşmana! Korku salan bu sadık dostla yaşamak karşılıksız
sevginin yüceliğini öğrenmek, vefanın, samimi bağlılığın, sitemin nasıl olursa
etkili olacağını deneyimlemek ve ZORRO ile çoğalmak …
Sevgili
annem son yıllarını bizimle geçirmeyi tercih etti. Her sabah evden ayrılırken
ZORRO ya nineye iyi bak derdik hemen ninenin balkonuna sonra gözlerimizin içine
bakardı neşelenir gülerdik zannederdik ki biz halleniyoruz. Ninesi son kez
evimizden ayrıldığında günlerce yerinden kalkmadı, yemek yemedi özel bakımla ve
sevgiyle tekrar ayaklandı ama o birdaha ninesinin odasına girmedi. Her sabah
odasının kapasının önünde bir müddet durma ZORRO ritüeli oldu.
Ve
çok sevdiğim şarkı Nilüfer; ‘Zamanın eli değdi bize. Çoktan değişti
her sey. Aynı değiliz hiçbirimiz ‘der. ZORRO nun önce siyah güzel başı
beyazlamaya başladığında zaman işliyorum uyarısını yaptı. Bedeni son iki aya
kadar kendisini ele vermediydi. Sonra merdivenleri zor çıkar oldu. Yerinden zor
kalkmaya başladı ve ZORRO ile daha fazla zaman geçirmek için gündüzleri de
ofisimizde bizimle olmaya başladı her şey yolunda zannederken bir gün yerinden
kalktı bir kaç adım attı ve düştü arka kısmına inme inmiş. Bizim için hiç beis
yoktu ama ZORRO bu durumu sevmedi. Veteriner her sabah geldi serumunu taktı
bizler altını aldık hiç gocunmadan.
ZORRO
bir kahramanlık daha yaptı bizi zor durumda bırakmadı. Onun yanına oturduk
geçmiş zamanları konuştuk ve o gülümseyerek ebediyyen uyudu.
Ah felek söyle bana ne yapmam gerek Hayat berbat
gel bu eli saymayalım Ah felek söyle bana ölmem mi gerek Hayat berbat
biz yeniden başlayalım...İYİ Kİ ŞARKILAR VAR söyleyemediklerime
tercüman…