Akillendik...

Geçen haftanın çıktısı bu.  Nerden çıktı bu ÇIKTI diyecek olursanız Antalya’da sivil toplum kurumları ile akillerin buluşmasında bulunanlardanım.  Çok merak ettiğim için başkalarının anlatılarından değil de kendi gözlemlerimle Akillerin ne olduğunu anlamak için ve söylenmek yerine söylemek için toplantı salonlarındaydım.

Bu toplantılardan ilki bana göre standart bir grup çalışmasıydı. Akdeniz Bölgesi Başkan Vekili Lale Mansur’un söylediğine göreyse çalıştaydı. Lale Mansur’u yanıltan ayakta bir toplantı yöneticisinin olması, ayakta dolaşması ve flip chart kağıtları ile çalışılması, birkaç soru yazılmış olması olabilir. Bu bir iki öge ile grup çalışması, gerçek bir Çalıştay-mış gibi- anlamlandırılamaz.

Akiller söylediklerine göre konsept değişikliğine gitmişler ve uygulanan yeni konseptte besbelli bir Çalıştaya ihtiyaç duyulmuş. Çalıştay da ihtiyaca göre tasarlanır doğru… ama  burada duralım. Çalıştayın İhtiyacın gereğini karşılayabilmesi için taraflar arasında karşılıklı iyi ve tam bir anlayışın oluşması, Çalıştay yönetmeninin durumun arka planını ve katılımcı STK ları TAM OLARAK anlaması sonrasında  Çalıştayın uygulama aşamasına geçmesi gerekirdi. Bunun böyle olmadığını söylemek boynumun borcu. Amaç, “çalıştay” denilerek Katılımcıların ağzına bal sürmekse, standart grup çalışması daha fiyakalı adıyla “workshop” olarak lanse edebilirler. Bu naciz tavsiye diğer illerde de benim gibi elif dururken mertekle uğraşan birine karşı önlem içindir. Madem bir merhabamız oldu ben naçizane düzeltmeyi yapıvereyim.

Her neyse bunlar teferruat Ben üzerinde kırmızı ve beyaz balonlardan birinin bulunduğu numaralı bir masada özgür irademle bulundum. Akiller sizi dinleyecek, söylediklerinizi  rapor edeceğiz dediler.  Masamda konuşulanlar, masanın sunumuna girenler aşağıdakilerdi.

Misakı Milli sınırları mı, değişecek? Devletin üniter yapısı mı bozulacak. Genel ‘af’ mı çıkacak. Ev hapsimi verilecek. Biz bu süreçte bilgilendirilmiyoruz,bilgimiz yok . Eli kanlı terör örgütü başı muhatap alınıyorsa, onların siyasi hedefleri ve düşünceleri uygulanmaya çalışılıyorsa, burada şehit aileleri ve gazilerin destek vermesi mümkün değil. Helalleşmeyiz.

Terör bitsin diye herkes istiyor. Ama önümüze “çözüm” geniş başlığı “süreç” ucu açık kavram kondu. Kim anaların ağlamasını ister? Kim kan dursun istemez? Bunun bedeli ne olacak? Bir bedel ödenecek. Milyar dolar geliri olan bir örgüt. Uyuşturucu, silah, mazot, sigara kaçakçılığı var. Neyin bedeli karşılığında bırakıp gidecek. Ne vereceğiz. Bunu sizin bildiğinizi de düşünemiyoruz.”

Türk-Kürt gerek parlementoda, gerek kanunlar önünde eşit haklara sahipler süreç tavizsiz işlesin. Anayasa da birlikte yaşama saygı,insan haklarına duyarlı şartlar oluşturulmalı.

Uluslar arası Diplomasi jargonunda Türkiye’nin terör sorununu vurgulayan ağız kullanılmalı. Zira terorist=aktivist, teror=mucadele olarak geçiyor engellenmesi sağlanmalı.

“Süreç”denilen bu ucu bucağı ne olacak belli olmayan, net olmayan çalışmaları topluma benimsetmek için etnik gruplardan sloganlaştırarak bahsedilmesini önemsiyoruz. Bu tutum hükümetin samimiyetinden kuşku duymamıza neden oluyor.

Kan döken terörün toplumdaki adalet duygusunu sarsmadan bitirilmesini isteyenlerdenim. Ben bildiğimi söyledim sorun TERÖR. Akiller ise Kürt meselesinin çözümüne vurgu yaptılar. İkisi aynı şey değil. Anladım ki yöneltilen soruların cevabı hazır. Bu toplantılardan kaç kişi daha bu hazır cevabı onaylamış ona bakılacak gibi….

Yayın Tarihi
27.05.2013
Bu makale 8716 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!