Farklılıkları yönetmek

Farklılaşmak, çağı yakalamak lafla olmuyor dedikten sonra artık yeni sorular gerekiyor kime göre? Geçen hafta bir aile şirketinin ortağı ve icrasında yer alan BB olarak konuyu ele almıştım. Üçüncü kuşaklara şirketimizi devredebilme hedefimizin denklemleri yeni kuşakların özelliklerini kavrayabilmek ve aile kültürünün bu yeni denkleme uyumunun başarabilmesi veya…
Hoş sadece şirketlerimiz mi yeni kuşaklara devredilmek durumunda. Değil elbette, tüm kurumlar böyle bir dönüşümün dayanılmaz gerçeği ile yüzleşmeye başladılar çoktandır.

1946-1964 kuşağı Baby Boomerlar en yaşlısı 68, en genci 50 yaşında ve yönetimlerde hala aktif(iz)ler. Xler Ylerle çalışılıyor ve çatışma olasılığı yüksek. Bende içindeyim her devri gördük, radyoyu da biliriz, akıllı telefonu da, arada oda dolusu bilgisayar beyinlerinin olduğu çalışma alanlarını da. Çalışmak için yaşadık. Köprülerin altından çok sular aktı kaliteli yaşamla ömürler uzayabiliyor, yaşlanma geciktiriliyor Xler, Yler ile aradaki farkı kapattık (mı?) tabletten biz de kitap okuyoruz, biraz daha uğraşsak sosyal medya fenomeni de oluruz!

1965-1979 X Kuşağı ile BB ler birlikte çalışma ortamlarında beraber olmaya başladık. X ler “Yaşamak için çalışıyor”lar. İş odaklılar BB lerle uyum sağlıyorlar. Bireyciliklerini kutsuyorlar. En yaşlısı 49 en genci 35 yaşındalar. Toplumsal sorunlara duyarlılar. Çoklu iş yapabiliyorlar. Amaçlarını gerçekleştirmek için hayatlarında değişim yapmaktan korkmuyorlar. Bana iyi geliyorlar. Heyecan duyuyorum ve destekliyorum. Onlar mı bana uyum sağlıyor, ben mi bilmiyorum ama çatışmıyorum.
1980-1999 Y kuşağı artık iş hayatında, onlarda var. X ler de Y kuşağından tedirgin oluyorlar. BB olan ilk kuruluşu yapanlar için durum vahim artık konuşulan X,Y,Z. BBler vakit geç olmadan bu gerçekle uyumlanmalılar.

Şirketlerimizi, yönetiminde bulunduğumuz STK ları, kamu yönetimindeysek pozisyonumuzu geleceğe sağlıklı bir şekilde taşımak istiyor muyuz? Hedefimizi gerçekleştirmek istiyorsak kuşaklararası farkı yönetmek durumunda olduğumuzu göz ardı edemeyecek noktadayız. Bu fark salt alfabenin harflerinden ibaret değil. Gelişen teknoloji ile de sınırlı değil. Zeminde DUYGU var.  Hayattan beklentiler, iş yaşam dengesi yaklaşımları her kuşak için farklı dinamiklerin sentezi. Açık iletişime geçmek, iletişim sorunlarının; ilişki problemlerine ve verimsizliğe yol açmasını önlemek için Xler Yleri, Yler Zleri tanıyarak bugünden yarına sağlıklı, insani, duygusal köprüler kurarak kurumlarımızı yaşatabiliriz. Ne kadar matematik denklemlerini algılatsa da bu X,Y,Z  geleceği planlayanları yanıltmamalı. Duyguları bertaraf etmeden farklılıkları yönetmek önemli olan.
 

Yayın Tarihi
18.01.2015
Bu makale 727 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!