2012 Ekonomisine bir bakış

2012 yılını bugün geride bırakarak yeni bir yıla merhabaya hazırlanıyoruz. Klasik bir söylemdir ama acısıyla tatlısıyla, varlığıyla yokluğuyla, mutluluğu mutsuzluğuyla ama bizden yaşanmışlıklarla dolu bir yıla veda ediyoruz.

Eskiden ışık almak, yeniyi kurgulamak bakımından adettendir ve doğrudur da. Zaman global dünyanın dayattığı değişimlere göre şekil almamız için çalışır oldu. Bildiğimiz kavramlar yenileri ile yer değiştiriyor. Eski kavramlara, kendini kavratmışların vay haline.

2011 yılından 2012 ye bakarken EKONOMİ yönetiminin sorumluluğunu “yumuşatılmış ifadeyle temkinli bir iyimserlikle ekonomi yönetimini çok iyi yapmalıyız” diye ifade etmeyi seçmiştim.

2012 yılı ATSO son meclis toplantısına yeni seçilen TOBB Antalya Kadın Girişimciler Kurulu olarak ATSO Meclis Başkanı Ali Rıza Akıncı’nın daveti üzerine katıldık. ATSO Başkanı Çetin Osman Budak’ın 2012 yılı Türkiye ekonomisini ve Antalya ekonomisi üzerine yaptığı değerlendirmeyi izleme fırsatım oldu. Başkan Budak, 2012 yılında iç talebin yüzde yarımlık artışı, büyümenin yüzde 3 ün altında kalmış olması, İnşaat ve ticaret için 2012 nin iyi bir yıl olmaması, tarımda üreticinin mağduriyeti, çek yasasının zorladığı iş hayatı ve ölçek ekonomisinin dışında kalan KOBİ lerin 2012 şartlarından olumsuz etkilenmesinin üzerinde hassasiyetle durdu.

2012 yılına temkinli bir iyimserlikle yaklaşmama neden olan en önemli olgu Avrupa’nın krizli bir yıl yaşayacağının iyice anlaşılması ile alakalıydı. Avrupa’nın en büyük ihracat pazarımız olmasının yanı sıra Antalya turizminin en büyük Pazar payına sahip taraf olması da düşüncemizi bu yöne sev ketmiş olmalıydı.

2012 ile ilgili AKTOB AR-GE Birimi tarafından Antalya turizmi için derlenen bilgilere bakıldığında bir yandan Avrupa krizinin etkisini düşünüyorum ama diğer yandan 2010 yılı ile2012 yılının 11 ayı değerlendirmesindeki artış oranlarının hiç de azımsanmayacak gibi olması, 2013 yılı umutlarımı besliyor. Bu çalışma ve ATSO Başkanı Budak’ın konuşmasında sunduğu veriler Türkiye ve Antalya için “bir kötü, bir iyi”ile kolkola yılı sonlandırdığımızı net bir şekilde ortaya koydu. Örneklemem gerekirse, Başkan İşsizlik rakamları ile ilgili düşüşü işaret ediyor aynı zamanda, özellikle Antalya’nın tarım ve turizmdeki mevsimsel istihdam özellikleri gereği yıl sonuna doğru artacak işsizlik oranına da dikkat çekiyordu, Cari açıktaki düşüşle birlikte hala dünyadaki en yüksek cari açığa sahip ekonomi olduğumuzun da altını çiziyordu.

Hal böyle olunca 2012 nin gerek Antalya ekonomisi, gerek Türkiye ekonomisi bakımından bendeki sonucu “sürprizli bir yılmış” oluyor.

Sürpriz benim lügatimde güzelliktir, olumluluktur, gülmektir ağız dolusu, geleceğe güven duymaktır. 2013’ü savaşlardan uzaklaşarak, yurtta ve dünyada barışa ulaşarak, doğaya saygı göstererek, değerlerimize sahip çıkarak, geçmişe sorumluluk duyarak, geleceği parlatarak taşıyacağımıza inançla karşılıyorum.

MUTLU YILLAR…..